top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

316 sonuç bulundu

  • HIV ve organ bağışı (konusundaki son gelişmeler)

    Gönüllümüz, Aktivist ve HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Arda Karapınar, herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org için yazdı. Çok merkezli gözlemsel bir çalışmanın sonuçlarına göre HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli, HIV negatif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli kadar güvenli. Yani HIV pozitiflere organ naklinin standartları çok yakında, tamamen ve olumlu yönde değişecek. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org   herkes için #hivbilgisi   #hivhakkindaherse y Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , Aktivist, HIV Glasgow Kongresi  Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Ekim 15, 2024 Herkes için #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla  herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. -Kısa tarihçe ve arka plan HIV’in (AIDS adıyla) tespit edildiği ilk yıllar olan 80'lerin başından yakın tarihimize kadar, HIV pozitif kişilerin organ nakli süreçleri büyük zorluklar içeriyordu ve HIV pozitiflere organ naklinin çok riskli olduğu düşünüldüğü için  HIV pozitifler bu süreçlere dahil edilmiyordu . Ancak modern tıbbın gelişmesiyle birlikte, HIV ilaç tedavisi nin ( ART - www.kirmizikurdele.org/art ) virüsü kontrol altına alması ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (#BeşittirB, www.kirmizikurdele.org/b-b ) gibi devrimci gelişmeler bireylerin yaşam kalitesini ve süresini artırdı. HIV pozitif kişilerin böbrek nakli adayları arasına dahil edilmesi ise bilim dünyasında epeydir arzulanan bir dönüm noktasıydı. Ancak HIV pozitif donörlerden organ alınması uzun süre tartışmalı bir konu olarak kaldı. ABD’de 2013 yılında yürürlüğe giren HIV Organ Policy Equity (HOPE) Yasası, HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara organ naklini mümkün kılan ilk dönüm noktasıydı. Bu yasa, HIV pozitif kişiler için daha fazla organ kaynağı sağladı ve organ bekleme listelerindeki yükü hafifletti. Fakat her ne kadar HOPE yasasının temelinde bazı küçük çaplı pilot çalışmalar olsa da, bu kanıtları yeterli bulmayanlar çoğunluktaydı. Neyse ki 2013’ten 2024’e epey şey değişti… - En güncel araştırma Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan ve sonuçları 16 Ekim 2024’te New England Journal of Medicine isimli saygın dergide yayımlanan çok merkezli gözlemsel bir çalışmanın sonuçlarına göre HIV pozitif kadavra donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli, HIV negatif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli kadar güvenli! Bahsi geçen çalışma, 26 farklı merkezde böbrek nakli yapılan HIV pozitif ve son evre böbrek hastalığı olan 198 yetişkini kapsıyor ve donörleri HIV pozitif olan 99 çalışma katılımcısı ile donörleri HIV'li negatif olan diğer 99 çalışma katılımcısının sonuçlarını karşılaştırıyor. Nakiller Nisan 2018 ile Eylül 2021 arasında tamamlanmış ve alıcılar daha sonra yaklaşık üç yıl boyunca izlenmiş. İki grup arasında yapılan kıyaslamada yan etkiler, cerrahi alan enfeksiyonları, cerrahi/vasküler komplikasyonlar ve kanser oranları da karşılaştırılabilir düzeyde yani büyük ve dramatik farklar yok iki grup arasında. Çalışma kapsamında HIV pozitif donöründen genetik olarak farklı ikinci bir HIV suşu edinmiş olduğu düşünülen (çalışma öncesinde de zaten HIV pozitif olan) bir alıcı vakası da gözlenmiş, ancak bu olguda kayda değer bir klinik sonuç olmamış yani bahsi geçen kişinin sağlık durumunu olumsuz etkileyen bir gelişme gözlemlenmemiş. İki grup arasındaki genel sağkalım, rejeksiyon olaylarına ilişkin sonuçlar da oldukça benzer. Bence önemli noktalardan biri de şu; bu çalışma ile gözlenen klinik sonuçlar daha önce yapılmış küçük çaplı pilot çalışmalarla da tutarlı . Ancak Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü ( National Institutes of Health, NIH) tarafından finanse edilen bu klinik çalışma, üzerinde çalışılan yeni bir yaklaşımın, kendisinden önceki standart klinik uygulamalar kadar iyi olup olmadığını istatistiksel olarak kanıtlamayı hedefleyen (non-inferiority - eşit etkinlik) ilk çalışma. Yani şöyle söylemek mümkün; HIV pozitiflere organ naklinin standartları tamamen ve olumlu yönde değişecek ve bu harika! (Çalışmanın tamamı buraya  tıklayarak okunabilir) -Çalışmanın önemi ve gelecek beklentileri Böbrek nakillerinin hem HIV pozitif hem de son evrede böbrek yetmezlikleri/hastalıkları olan kişiler için hayatta kalmak anlamına geldiğini, ancak uygun böbrek bulmakta yaşanan sıkıntıların bu fırsata erişimi sınırlandırdığını ve HIV pozitiflerin organ bekleme listesindeyken daha yüksek ölüm riskiyle karşı karşıya kaldıklarını not edersek, bu çalışmanın kanıtladıklarının neden tıpta devrim anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Fakat, çalışmanın altı çizilmesi gereken tek kazanımı bu değil . Çünkü HIV pozitiflerden HIV pozitiflere böbrek nakli  yalnızca bir tıbbi başarı değil. Bu gelişme aynı zamanda, HIV pozitiflerinin toplumda o ya da bu sebepten ötürü damgalanmasının önüne geçilmesinde de bir adım olarak değerlendirilmeli. HIV’ın (ve AIDS’in) yakın tarihin en acımasız ve insafsız damgalama sebeplerden biri olmasına karşılık, HIV pozitiflerin tıbben, organ bağışlayabilecek kadar “güvenli” olduklarının bilimsel kanıtı HIV pozitiflerin toplum tarafından algılanma ve kabul edilme/edilmeme biçimlerine hiç kuşku yok ki olumlu yönde katkı yapacaktır. Tüm bunlara ek olarak bu süreç, HIV pozitiflerin yaşam kalitesini ve özgüvenlerini artırırken, genel toplumda organ bağışı konusunda yeni farkındalık kampanyaları düzenlemek için harika bir mesaj ve iletişim fırsatı olarak parlıyor. -Sonuç HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara yapılan böbrek nakilleri, modern tıbbın açık bir zaferi. Bu gelişme, HIV'in nakil süreçlerinde bir engel teşkil etmediğini ve bu bireylerin de sağlıklı, kaliteli ve eşit fırsatlardan yararlandıkları bir yaşam sürdürebilme şansının yükseldiğini gösteriyor. Gelişen teknoloji ve tıbbi araştırmalar ışığında, HIV pozitifleri ümitli bir geleceğin ve çok daha heyecan verici bilimsel gelişmelerin beklediğini söylersem hiç de abartmış olmam. Yeni ilaçlar, tedaviler, tedavi yaklaşımları hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını ve Dünya HIV gündemini düzenli olarak takip ederek, kayda değer gelişmeleri #hivbilgisi yazılarıyla yorumlamaya ve Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim.   Takipte kalın.  www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,

  • 1 Aralık (2024) Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında

    1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında kısa bir duyurumuz var. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org   herkes için #hivbilgisi   #hivhakkindaherse y Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllü H. Yayın tarihi; Ekim 2, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA  herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında kısa bir duyurumuz var; Her ne kadar bizim için her gün Dünya AIDS günü kadar önemli olsa da ve bu konudaki farkındalık etkinlikleri taleplerini yılın tamamına yaymaya çalışsak da, tahmin edebileceğiniz gibi özellikle Kasım ayının son haftası ve Aralık ayının ilk haftası için, çok farklı şehirlerden epeyce etkinlik talebi almaktayız. Ve ücretli çalışanı olmayan, tamamı emekleri karşılığında maddi kazanç sağlamayan gönüllülerden oluşan küçük bir ekip olarak, tüm bu etkinliklere elimizden geldiği kadar olumlu cevap vermeye çalışıyoruz . Ancak yine kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi tüm bu talepleri olumlu cevaplandırmamız mümkün olamıyor. Buna bağlı olarak, 1 Aralık Dünya AIDS Günü ve onu takip eden iki hafta boyunca takvimimiz büyük oranda oluşmuş durumda. Bu yüzden, 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik taleplerinizi en geç 31 Ekim Perşembe günü saat 17:00'ye kadar, "Dünya AIDS Günü için iş birliği talebi" başlığıyla, info@kirmizikurdele.org  adresine iletmenizi rica ediyoruz. Anlayışınız için peşinen teşekkür ediyor ve 1 Aralık Dünya AIDS Gününde farkındalık etkinliği düzenleyen herkese şimdiden başarılar diliyoruz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,

  • Ruh sağlığı ve HIV

    10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü herkes için ruh sağlığının önemini vurgulayan önemli bir gün. Dünya Ruh Sağlığı Günü, ayrıca, ruh sağlığı ve HIV arasındaki ilişkiye dikkat çekmek, HIV ile yaşayanların karşılaştığı zorluklara ve ruh sağlığının bu süreçteki önemli rolüne bir kez daha odaklanmak için de harika bir fırsat. Türkçe ve Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'deki bu #hivbilgisi yazısında ruh sağlığının HIV ile yaşayanlar açısından ve HIV ve sebep olduğu sorunlarla mücadeledeki önemini tartışıyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org   herkes için #hivbilgisi   #hivhakkindaherse y Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllü Serkan Yayın tarihi; Ekim 9, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA  herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ruh Sağlığı ve HIV İlişkisi Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim’de herkes için ruh sağlığının önemini vurgulayan önemli bir gün. Ayrıca Dünya Ruh Sağlığı Günü, ruh sağlığı ve HIV arasındaki ilişkiye dikkat çekmek, HIV ile yaşayanların karşılaştığı zorluklara ve ruh sağlığının bu süreçteki rolüne bir kez daha odaklanmak için harika bir fırsat. HIV, kişilerin biyolojik sağlığını etkilediği kadar, psikolojik ve sosyal refahını da derinden etkileyebilir. Bu nedenle, HIV ile yaşayanların ruh sağlığına yönelik destek imkanları ve araçları sunmak, tedavi sürecinin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Ruh Sağlığı ve HIV: Birbirini Besleyen Bir Döngü HIV ile yaşayanlar virüsün fiziksel ve sosyal etkileriyle başa çıkarken ciddi ruh sağlığı sorunları yaşayabilirler. Damgalama, ayrımcılık ve izolasyon gibi günümüzde hala yaşanmaması gereken ve insanlığa yakışmayan durumlar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların artmasına neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, HIV ile yaşayanların yaklaşık %50’si en az bir tür ruh sağlığı sorunu yaşamakta. Bu oran, HIV ile yaşayanlar arasında ruh sağlığı desteğinin ne denli kritik olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Ruh Sağlığının Tedavi Üzerindeki Etkisi Ruh sağlığı, HIV tedavisinin etkinliği üzerinde doğrudan bir etkiye sahip. Yapılan araştırmalar, depresyon ve anksiyete gibi durumların HIV tedavisine uyumu olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Tedaviye uyum sağlamayan bireyler, hastalığın kontrol edilmesini zorlaştıran ve yayılma riskini artıran sonuçlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, HIV ile yaşayan bireylerin ruh sağlığını destekleyici önlemler almak, tedavi sürecinin başarısı için hayati öneme sahiptir. HIV ile Yaşayanlar İçin Ruh Sağlığı Desteği Ruh sağlığı desteği, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesini artırmak ve tedavi sürecine olan uyumlarını desteklemek açısından çok kritik bir rol oynar. Bu kapsamda, psikososyal destek programları, bireysel ve grup terapileri ve topluluk bazlı destek grupları gibi hizmetlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. HIV AIDS odaklı pek çok uluslararası, bölgesel ve yerel kurumun her fırsatta belirttiğine göre, bu tür programlar sayesinde, HIV ile yaşayanların psikolojik dayanıklılığı artmakta ve sosyal entegrasyonları desteklenmektedir. İstatistiklerle Ruh Sağlığı ve HIV İlişkisi Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) verilerine göre, dünya genelinde 38 milyon insan HIV ile yaşıyor. Bu bireylerin büyük bir kısmı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ruh sağlığı hizmetlerine erişimde ciddi engellerle karşılaşmakta. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, HIV ile yaşayan bireylerin %60’ı ruh sağlığı desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtirken, bu kişilerin yalnızca %25’i bu hizmetlere erişebiliyor. Bu durum, ruh sağlığı ve HIV konusundaki küresel eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Tavsiyeler Yukarıda da vurguladığımız gibi ruh sağlığı, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesini iyileştirmek ve tedavi sürecinin tüm perspektiflerdeki etkinliğini artırmak için büyük öneme sahip. HIV ve sebep olduğu sorunlarla mücadelede, biyolojik tedavilerin yanı sıra psikolojik desteklerin de güçlü bir şekilde entegre edilmesi gerekmekte. Bu amaçla, HIV pozitifler için damgalama ve ayrımcılıkla mücadele eden, ruh sağlığı hizmetlerini erişilebilir kılan politikalar geliştirilmek kamu otoritesinin önceliklendirmesi gereken bir konu olmalıdır. Ayrıca, HIV ile yaşayanlar, kendilerine destek sunan STK'larla ve yerel destek topluluklarıyla ve ruh sağlığı uzmanlarıyla da iletişimde olmalı, ihtiyaç duyuyorlarsa psikolojik destek hizmetlerinden mutlaka faydalanmalıdır. Tüm bu yaklaşımlar, HIV’in tüm perspektiflerdeki etkilerini azaltmada ve kişilerin psikolojik refahını artırmada etkili olacaktır. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,

  • Türkiye'nin Cinsel Sağlık Krizi

    Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'de daha önce de Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı başlıklı yazı dizisi ile konuk ettiğimiz Frankfurt Goethe Üniversitesi Doktora Öğrencisi Beste İrem Köse'yi bir başka önemli yazısı ile bir kez daha konuk ediyoruz. "Özellikle cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların Türkiye’de artış gösterdiği biliniyorken güncel cinsel sağlık politikalarına ışık tutmak önem taşıyor. Peki, cinsel sağlık alanında ne gibi önleyici ve koruyucu politikalar izleniyor?" İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Beste İrem Köse @besteiremkose Yayın tarihi; Eylül 20, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA  herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) " Bu yazı ilk olarak yarininkulturu.org'de yayınlanmıştır. "   "Türkiye’de İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı belediyelerin ücretsiz HPV aşısı uygulamasına başladığı haberi, geçtiğimiz yıllarda cinsel sağlık ekseninde yaşanan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Özellikle cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların Türkiye’de artış gösterdiği biliniyorken güncel cinsel sağlık politikalarına ışık tutmak önem taşıyor. Peki, cinsel sağlık alanında ne gibi önleyici ve koruyucu politikalar izleniyor? Bu politikalar ne ölçüde kapsayıcı ve yeterli? Bu yazıda, bu sorulara HIV ve HPV enfeksiyonları konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirerek cevap arayacağım." -HIV Örneği Türkçe açılımı “insan bağışıklık yetmezliği virüsü” olan HIV korunmasız cinsel ilişki, enjektör-iğne paylaşımı veya gereken önlemler alınmadığı takdirde doğum ya da emzirme esnasında bulaşıcı olabilir. Günümüzde HIV ile enfekte olan kişiler, ilaç tedavisiyle sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebiliyor. Ayrıca “HIV’i tamamen kontrol altında tutulmasını kondomsuz cinsel ilişkilerde bile bulaştırılmayacak bir seviyeye, yani belirlenemeyen seviyeye baskılanmasını sağlar.” [1] 2023 yılının resmî veriler i, Türkiye’de 40 bin kişinin HIV ile yaşadığını söylüyor ancak Klimik’in (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği) HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Akalın’ın aktardığına göre bu veriyi ikiyle çarpmak mümkün . Çünkü “ülkemizde test yaptırma alışkanlığı, farkındalık gibi kavramlar ve risk altındaki kişilerin kolaylıkla gidip anonim olarak test yaptırabilecekleri gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin sayısı oldukça az.” Aynı veri baz alındığında, HIV enfeksiyonunun Türkiye’de son 10 yılda yüzde 460 arttığı görülüyor. [2] Prof. Dr. Akalın’ın sözlerine ek olarak, söz konusu HIV olduğunda görülen damgalama ve hak ihlallerine de değinmek gerekiyor.  2020 yılında Ramazan hutbesinde Diyanet İşleri Başkanı’nın eşcinselliği lanetlediği ve HIV’in eşcinsel ilişkiler sonucunda yayılıp “nesli çürüttüğünü” ifade ettiğini göz önünde bulundurursak HIV’e dair yanlış kanıların ve damgalamanın ne kadar yaygın olduğunu idrak edebiliriz. Benzer bir damgalama örneği, 2019’da HIV odaklı bir cinsel sağlık etkinliğinde kondom dağıtılması sebebiyle Sağlık Bakanlığı’nın kampanyadan desteğini çekmesinde de görülebilir. HIV ile yaşayanları güçlendirme odaklı sivil toplum kuruluşlarından biri olan Pozitif-iz’in yayımladığı rapor üzerine HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılık ve damgalama derinleşmekte. Hak ihlallerinin önemli bir kısmını ise yabancı uyruklu kişilerin sağlığa erişim hakkının engellenmesi oluşturuyor. [3] Türkiye’de HIV tedavisi kapsamındaki tüm HIV ilaçları SGK tarafından karşılanmaktadır. Dünyada etkisi kanıtlanan önleme yöntemlerinden biri olan ve HIV ile karşılaşmadan önce kullanılarak virüsün insan bedenine girişini engellemeye yarayan PreP (temas öncesi profilaksi) ise maalesef ki ülkemizde sigorta kapsamına alınmamıştır. Maliyeti yüksek olan bu ilaç, hekimler tarafından henüz reçete edilememekte ve ücreti sağlık sistemi tarafından karşılanamamaktadır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda HIV’e yönelik önleme ve koruma çabalarının yeterli olmadığını, damgalamanın yalnızca toplumda değil bizzat devlet aygıtları tarafından da sürdürüldüğünü söylemek mümkün. -HPV Örneği İnsan papilloma virüsü olarak bilinen HPV’nin... Yazının devamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,

  • HIVİstanbul2025 için tarih değişikliği notu ve iş birliği çağrısı

    Türkiye’nin herhangi bir medikal alanda düzenlenen ilk sivil toplum/aktivist konferansı olma özelliğini de taşıyan Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferansı'nın dördüncü edisyonu # HIVİstanbul 2025 , değişen tarihi ile 4-5 Mart 2025 tarihleri arasında hibrit (fiziksel ve çevrim içi) olarak gerçekleşecek. Kırmızı Kurdele İstanbul, dünya gündemine paralel olarak küresel ortak HIV cevabında komünite liderliğinin önündeki engelleri ve daha etkin bir liderliği mümkün kılacak yolları Orta Doğu ile Kuzey Afrika (MENA) ve Doğu Avrupa ile Merkez Asya (EECA) bölgeleri ekseninde araştırmaya odaklanacak olan konferans için yeni tarihini duyururken tüm doğal paydaşlarına iş birliği çağrısını da tekrar ediyor. Detaylar yazıda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı #HIVİstanbul Ekibi Yayın tarihi: 10 Eylül, 2024 Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Çalışmalarına başladığı 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren, herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul 'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV tarihinde bir ilk olarak gerçekleştirdiği Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferansı'nın dördüncü edisyonu #HIVİstanbul2025, 4-5 Mayıs tarihleri arasında hibrit (çevrim içi ve fiziksel) olarak gerçekleşecek. Kırmızı Kurdele İstanbul'un, gönüllülerin ve yerel, bölgesel ve uluslararası vazgeçilmez destekleriyle düzenleyeceği #HIVİstanbul2025, ilk uygulama yılı olan 2021'de gösterdiği başarıya 2022 ve 2023 yıllarında eklediği uluslararası görünürlük ve vizyon ile dördüncü yılında daha da kapsayıcı bir ajanda oluşturarak çok daha geniş bir katılım ve yüksek uluslararası etki hedefliyor. 2021 yılında "Kaybeden HIV olacak", 2022'de "Cevap sivil toplumda", 2023 yılında "Gerçekten eşit miyiz?" temalarıyla gerçekleşen #HIVİstanbul, 2024-2025 edisyınunda ise dünya gündemine paralel olarak küresel ortak HIV cevabında komünite liderliğinin önündeki engelleri ve daha etkin bir liderliği mümkün kılacak yolları Türkiye ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika (MENA) ve Doğu Avrupa ile Merkez Asya (EECA) bölgelerini merkeze alarak tartışmayı hedefliyor. --- Sivil toplum HIV Konferansı'nın üçüncü edisyonu #HIVİstanbul2023 hakkında her şeye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- - İş birliği çağrısı Birinci yılında vizyonunu, ikinci yılında bu hedefe ulaşmak yolundaki temel aktörün kim olduğuna dair misyonunu vurgulayan, üçüncü yılında ise küresel HIV cevabındaki bölgesel eşitsizliklere dikkat çekerek ortak eylem ihtiyacını vurgulayan konferans, kurduğu bu hat üzerinde ilerlerken, 2024 yılı edisyonunda çok daha geniş bir coğrafyayı kapsayarak ram manasıyla uluslararası bir platforma dönüşecek. --- Sivil toplum HIV Konferansı #HIVİstanbul2022 Konferans Kitapçığına buray a, videolarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- #HIVİstanbul2025 komünitenin daha etkin bir HIV cevabı üretmesini zorlaştıran faktörleri kıtaların ve kültürlerin buluşma noktası İstanbul'da tartışarak uluslararası HIV toplumunun dikkatine sunacak. Panelistler arasında yine dünyaca ünlü bilim insanları ile Türkiye'den, bölgeden ve dünyadan başarılı, yaptıklarıyla HIV alanında önemli değişimler yaratmış aktivistleri ve komünite ile her zaman yakın çalışan, HIV pozitif dostu, aktivist ruhlu hekimleri de barındıracak olan # HIVİstanbul2024'te STK/İnisiyatif/Platform vb. olarak oturum planlamak ya da bireysel aktivist olarak oturum modere etmek isterseniz conference@kirmizikurdele.org adresine "iş birliği" başlıklı bir e-posta yazabilirsiniz. HIV ile yaşayanlar ve aktivistler için Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferans #HIVİstanbul2025 burs başvurusu, kayıt bilgileri, ajanda ve tüm diğer lojistik bilgiler yaz aylarında duyurulacak. Tüm güncellemeler için @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın. --- Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2021İstanbul videolarına ve sonuç bildirgesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- - Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV İstanbul'un amaçları; · Türkiye HIV sivil toplumunun HIV olgusuna ortak bir anlayış ile bir bütün olarak cevap üretmesi, · Türkiye HIV sivil toplumunun, etkileştiği bölgeler ve tüm yerel topluluklarla temas ederek, Türkiye'nin özgün coğrafik konumunun da gerektirdiği biçimde uluslararası HIV tartışmalarında etkin rol oynaması, · Yerel topluluğun UNAIDS’in 95-95-95 hedefleri doğrultusunda kendi ortak stratejisini oluşturmak için geniş bir tartışma ve iş birliği zemininin oluşturulması, çözüm üretmeye yönelik operasyonlarını şekillendirecek ortak stratejiler, eylem planları üretilmesi, · Özellikle dolaylı olarak HIV çalışan ve yerellerde faaliyet gösteren STK’ların sosyal konulara ve problem alanlarına odaklanan ölçümler yapmasının teşvik edilmesi ile sosyal HIV bilimi üretiminin ülke çapında yaygınlaşması, · Bölgesel ve uluslararası kapsayıcı konferans ajandası ile Türkiye HIV sivil toplumunun bir bütün olarak uluslararası görünürlüğünün yükseltilmesi, yeni bölgesel ve uluslararası iş birliklerine olanak sağlanması, · Ulusal düzeyde birlik görüntüsü ile farklı sorun alanları/sivil toplum çalışma alanları için örnek olunarak, HIV sivil toplumunun başarı öyküsünün başta kamu olmak üzere tüm paydaşlara ve muhataplara en iyi biçimde aktarılması.

  • Call for co-operation for HIVIstanbul2025

    (The date of the 4th edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul has been updated as 4-5 March 2025. Please read the update and call for co-operation note.) The fourth edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2025, also the first civil society/activist conference in any medical field in Türkiye, will be held as a hybrid (physical and online ) event between October 4 and 5, 2025. Red Ribbon Istanbul calls on all natural stakeholders to collaborate for the conference, which will focus on exploring the barriers to community leadership in the global common HIV response and ways to enable more effective leadership in the Middle East and North Africa (MENA) and Eastern Europe and Central Asia (EECA) regions. Details below. Red Ribbon Istanbul #AllAboutHIV Edited by: Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2024 Team Publication date: 10 September, 2025 The fourth edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2025, the first of its kind in Türkiye's nearly 40 years of HIV history, will be held as a hybrid (online and physical) event between 3-5 October , organized by #RedRibbonIstanbul, a provider and source of HIV Information for all which has implemented many firsts and innovative projects since 2016. #HIVIstanbul2025, organized by Red Ribbon Istanbul with the support of volunteers and essential local, regional, and international support, aims to create an even more inclusive agenda in its fourth year with the international visibility and vision it has added in 2022 and 2023 to its success in 2021, the first year of implementation. It aims for a much broader participation and high international impact this year. #HIVIstanbul was held with the theme "HIV will lose" in 2021, "Civil Society has the answer” in 2022, and "Are we really equal?" in 2023. In line with the global agenda, #HIVIstanbul aims to discuss the barriers to community leadership in the global common HIV response and ways to enable a more effective leadership by centering on Türkiye and the Middle East and North Africa (MENA) and Eastern Europe and Central Asia (EECA) regions. --- To reach the details on the third edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2023, click here. --- - Call for co-operation - The conference emphasized its vision in its first year, its mission in its second year on who is the leading actor in achieving this goal, and the need for joint action by drawing attention to regional disparities in the global HIV response in its third year will transform into a truly international platform by covering much broader geography in the 2024 edition. --- You can access the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2022 booklet and videos here. --- #HIVIstanbul2024 will bring to the attention of the international HIV community by discussing the factors that make it difficult for the community to produce a more effective HIV response in Istanbul, the meeting point of continents and cultures. If you want to plan a session as an NGO / Initiative / Platform, etc., or if you would like to moderate a session as an individual activist in #HIVIstanbul2025, which will include world-renowned scientists and successful activists from Türkiye, the region and the world who have created significant changes in the field of HIV and HIV-positive friendly, activist-spirited physicians who always work closely with the community, please write an e-mail to conference@kirmizikurdele.org with the title " cooperation " Scholarship application, registration information, agenda, and other logistical information for people living with HIV and activists for the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2024 will be announced in the summer of 2024. Please follow the social media accounts @redribbontr for all updates. --- To access the videos and the final declaration of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2021, click here. --- - Goals of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul; - To create a space for Türkiye's HIV civil society to produce a response to HIV as a whole around a common idea, - To support Türkiye's HIV civil society to play an active role in the international HIV arena, as required by Türkiye's unique geographical location, by contacting all local communities and the regions it interacts with, - To make a broad basis for discussion and cooperation to create a common strategy for the local community in line with UNAIDS 95-95-95 objectives, producing common strategies and action plans that will shape their operations to deliver solutions, - To expand the production of social HIV science across the region, especially by encouraging CSOs working indirectly on HIV and operating in local areas to conduct measurements focusing on social issues and problem areas,  - To increase the international visibility of Türkiye's HIV civil society as a whole through a regional and international inclusive conference agenda and enabling new regional and international collaborations, - To set an example for different problem areas / civil society work areas with the image of unity at the national level, the success story of HIV civil society is conveyed to all stakeholders and interlocutors, especially the public, in the best way possible. #HIVıIstanbul2025

  • AIDS2024'ten kısa kısa

    Uluslararası AIDS Cemiyeti tarafından, her iki yılda bir HIV ile yaşayan, HIV’den etkilenen ve HIV bilimi alanında çalışan bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşen Uluslararası AIDS Konferansı bu yıl Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi.   Dünya'nın en geniş katılımlı HIV/AIDS konferansı olan, Uluslararası AIDS Topluluğu tarafından düzenlenen, Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25.si # AIDS2024  bu yıl 20-26 Temmuz 2024 tarihlerinde Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi. 100'den fazla ülkeden, HIV ve AIDS'ten etkilenen veya HIV üzerinde çalışan 10.000'den fazla bireyi bir araya getiren konferans iki günlük Ön Konferans (Pre-Conference) ve Konferans olmak üzere bir haftalık sürede gerçekleşti. Konferansı burslu olarak yerinde izleyen gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu 'nun #AIDS2024 notlarını, Türkiye HIV topluluğu ve tüm ilgilileri için paylaşıyoruz . (Bu yazı ilk kez Klinik Plus Dergisi'nin 8. Sayısında yayımlanmıştır) www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Eylül 1, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Living2024: Özneler sahnede! Münih’te düzenlenen AIDS2024 Konferansı kapsamında, 20-21 Temmuz 2024 tarihlerinde Messe Münich Kongre Merkez’inde Living2024 Komünite Konferansı (ön konferans) da düzenlendi ve iki günlük bu önemli ön-konferansın düzenleme kurulunda gönüllümüz, Aktivist Arda Karapınar da Ajanda/İçerik Koordinatörü yer aldı . HIV ile yaşayan kişi ve toplulukların bir araya gelerek, HIV ile topyekün mücadelenin sivil toplum tarafındaki gelişmeleri hakkında detaylı çalışma sunumlarının ve tartışmaların yapıldığı konferans The Global Network of People Living with HIV (GNP+), The International Community of Women Living with HIV (ICW), The Global Network of Young People Living with HIV (Y+ Global), The HIV Justice Network (HJN), Prevention Access Campaign (PAC), AIDS Action Europe (AAE), Australasian Society for HIV, Viral Hepatitis and Sexual Health Medicine (ASHM Health), The European AIDS Treatment Group (EATG) and Afrocab Treatment Access Partnership (Afrocab) işbirliği ile gerçekleşti.   HIV aktivizminin geleceğini tartışmak, yeni nesile bilgi aktarım yöntemlerini konuşmak ve 2030 sonrası için sürdürülebilir planları konuşmak amacıyla 200’den fazla delegenin katıldığı Living2024 kapsamında 2 günde 24 paralel oturum gerçekleşti. Kuşaklar arası iletişim, damgalama,kriminalizasyon, seks işçiliği, göçmenler, tedaviye erişim ve korunma başlıklarında gerçekleşen oturumlarda birbirinden önemli tartışmalar ve sunumlar gerçekleşti.   Prevention Access Campaign tarafından kurulan B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) Üniversitesi ’nin lansmanın da gerçekleştiği Living2024, içerikleri ve çıktıları açısından ana konferansı destekleyen ve besleyen gerçek bir ön konferans oldu.   AIDS2024 Münih Dünyanın dört bir yanından HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilerden ve bilim insanlarından oluşan delegelerin katılımıyla yine büyük ve görkemli bir haftaya imza atan Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25’incisi AIDS2024, Münih’in en büyük ticaret ve kongre merkezi olan Messe München’de gerçekleşti.   Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un ve Alman milletvekillerinin de katıldığı açılış etkinliğinde ilk sözü alan Dr. Sharon Lewin, kendisinin de içerisinde bulunduğu IAS Cure çalışmaları hakkında ümit verici bilgiler verdi. Konferans Komitesi Yardımcı Başkanlığı’nı yürüten Dr. Christoph Spinner ise konuşmasında, konferans programı hakkında ön bilgi verirken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise “ Almanya, mevcut döngüde AIDS, Tüberküloz ve Sıtmayla Mücadele Küresel Fonu'na 1,3 milyar Euro katkıda bulunuyor ve biz de bunu desteklemeye devam edeceğiz” diyerek, Almanya’nın küresel fona sağlayacağı yeni dönem desteğinin altını çizdi.   Açılış konuşmasının en heyecanlı ve bir o kadar da çarpıcı konuşması ise UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’dan geldi. Byanyima’nın “ mucize korunma/önleme aracı” olarak altını çizdiği enjekte edilebilen Lenakapavir’in ruhsatının jenerik erişime açılması için üretici firma tarafından gerekenin yapılmasını istediği sözleri, 10.000 kişilik salonda büyük destek aldı.   Yaklaşık iki saat süren açılış etkinliği hafızalara kazınırken, bir hafta süresince 200’den fazla paralel oturumun gerçekleştiği konferans ajandasında ise dikkat çeken başlıklar mevcuttu. “Put People First (Önce birey)” sloganıyla HIV ile topyekûn mücadelede yönünü tam olarak HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilere çeviren Uluslararası AIDS Konferansı’nın bu yılki ajandasına klinik gelişmelerden daha çok aslında psikososyal içeriklere yer verildi. Yavaşlayan mücadele girişimlerinin ve hedeflere erişim konusunda yaşan sorunlara odaklanan konferans ajandasından öne çıkan konu ve detaylar birlikte göz atalım;   Salgın coğrafya değiştirdi Konferansın tamamı boyunca, salgının coğrafya değiştirdiği ve yeni dalganın Doğu Avrupa ve Orta Asya olduğuna odaklanıldı . Doğu Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu bölgesel Eşbaşkan Dr. Andriy Klepikov (Ukrayna), bölgenin “ en hızlı büyüyen HIV salgınını”  yaşadığını, tahminlerin 2 milyon kişinin HIV ile yaşadığını ve bunların yalnızca %50'sinin HIV ile yaşadığını farkında olduğunu vurguladı. LGBTI+ olmanın suç sayılması, insan hakları ihlalleri, fonların azaltılması ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi gibi yapısal engellerin salgının temel etkenleri olduğu vurgulandı. Mevcut krize çözüm bulmak amacıyla hükümetlerin, sivil toplumun ve toplulukların dahil olduğu çeşitli sektörlerde ülke ve bölge düzeyindeki çabaları birleştirme çağrısında bulunuldu.   Hedef maliyetleri yükseldi Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı'ndan (UNAIDS) Dr. Erik Lamontagne’nin sunduğu, 114 ülkede 95-95-95 AIDS hedeflerine ulaşılamamasının maliyet sonuçlarını değerlendiren UNAIDS raporuna göre, bu hedeflere ulaşılamamasının 2021 ile 2050 yılları arasında 34,9 milyon yeni enfeksiyona ve 17,7 milyon AIDS'e bağlı ölüme yol açacağını gösterdi. Hedeflere erişmek için planlanlan eylemlerin gerçekleştirilmemesinin  ekonomik maliyetinin yüksek olacağı, düşük ve orta gelirli ülkelerde 2050 yılına kadar kişi başına ortalama maliyetin 670 ABD doları olacağı öngörülüyor.   Lenacapavir' e ilişkin ilk kapsamılı araştırmanın sonuçları açıklandı Güney Afrika’da faaliyet gösteren Desmond Tutu Sağlık Vakfı'ndan Prof. Linda-Gail Bekker, her 26 haftada bir deri altı lenacapavirin ve günlük oral emtricitabine etkinliğini değerlendiren, faz 3, çift kör, randomize kontrollü bir çalışma olan PURPOSE-1 çalışmasının (NCT04994509) sonuçlarını sundu. 24 Temmuz 2024'te The New England Journal of Medicine'de yayınlanan ve aynı gün konferansta sunulan sonuçlara göre, yılda iki kere enjekte edilebilen lenacapavir, cisgender (doğumla aynı olan cinsiyet) kadınlarda HIV bulaşına karşı %100 koruma sağladığı doğrulandı. Çalışma dahilinde günlük F/TAF veya F/TDF kullanan cisgender kadınların %1 ila %2'sinde ile yeni HIV tanısı tespit edildi.   Açılış konuşmasında UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’nın bir “ mucize korunma aracı”  olarak tanımladığı lenakapavir’e erişim konusunda konferans boyunca Gilead protesto edildi.  Lenakapavir'in fiyatlandırması ve bu mucize aracın, hamile kadınlar ve ergenler de dahil olmak üzere 5.000'den fazla kadın üzerinde test edildiği Güney Afrika ve Uganda gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde kullanım için çok pahalı olup olmayacağı hakkında sorular gündeme geldi. AIDS 2024'te sunulan bir çalışma, lenakapavir'in kişi başına yıllık 100 ABD doları ve daha sonra gönüllü lisanslama altında jenerik lenakapavir'in seri üretimiyle 35-40 ABD doları fiyatlandırılabileceğini tahmin ediyor.   CAB-LA hala gündemde Uzun etkili enjeksiyonlar, günlük PrEP almaya göre daha gizli bir seçenek sunarken, günlük ilaçlara erişimdeki zorlukların da üstesinden gelmektedir. İki yıl önce, DSÖ’ye üye ülkelerin “ güvenli ve oldukça etkili ” bir HIV önleme seçeneği olan enjekte edilebilir uzun etkili kabotegravir'i (CAB-LA) “korunma aracı olarak” değerlendirilmesinin altını çizmiş ve araştırma çağrısı yapmışlardı. O zaman yapılan araştırma çağrısına istinaden yürütülen SEARCH ve PROTECT çalışmalarının sonuçları, CAB-LA talebinin de yüksek olduğunu gösterdi.   Uganda ve Kenya’da yürütülen ve HIV’i önleme ve HIV’den korunma tercihlerinin yürütüldüğü araştırma olan SEARCH Dynamic Choice  araştırmasına katılanların yarısından fazlasının oral PrEP veya PEP yerine CAB-LA'ya başlamayı seçtiğine dair çalışmanın sonuçları da AIDS2024’te açıklandır. Araştırma, CAB-LA'nın erkekler ve kadınlar için popüler bir seçim olduğunu ve yaşamsal imkansızlıkların bulunduğu ortamlarda dahi uygulanabilir olduğunun altını çiziyor.   Avrupa kıtasında yürütülen ve HIV ile yaşamayan erkeklerle seks yapan 8.642 erkeğin katıldığı PROTECT anket çalışması sonuçları ise, uzun etkili PrEP'in kullanılabilir hale getirilmesi durumunda bu korunma yöntemini kullanmaya yüksek düzeyde ilgi ve niyet gösterdi. Katılımcılarının %74'ünün uzun etkili PrEP kullanmaya sempatik yaklaştığını gösteren araştırma sonucu, uzun etkili HIV’den korunma araçlarının Avrupa'da da popüler bir seçim olduğunu söylüyor.   Yeni Berlin Hastası Kök hücre tedavisi, yeni bir Berlin Hastası’nı daha gündeme getirdi. Çarpıcı çalışmaların sunulduğu AIDS2024’te, Almanya Charité – Universitätsmedizin Berlin'den Dr. Christian Gaebler, kök hücre nakli sonrasında dünyada HIV'den iyileşen 7. kişinin vakasına yönelik detaylı bir sunum yaptı. Sunumda, akut miyeloid lösemi (AML) için fonksiyonel CCR5 yardımcı reseptörleri (heterozigot CCR5 WT/Δ32) içeren bir kök hücre nakli kullanılarak allojeneik hematopoietik kök hücre nakli (aHSCT) uygulandı ve ART kullanmaksının HIV remisyonu gerçekleştiği, tedaviden 5,5 yıl sonra bile plazmada HIV viral yükünün ART kullanmaksızın belirlenemeyen düzeyde kaldığı belirtildi.   Sonuçlar hakkındaki yorumlarında Dr. Gaeble, bu sonuçların aHSCT yoluyla HIV tedavisinin CCR5 durumuna bakılmaksızın gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini ve tedavi edilebilecek insan havuzunu genişletme olasılığını ortaya koyduğunu belirtti.   PASO-DOBLE bulguları İspanya’da bulunan Hospital Clínic de Barcelona'dan Dr. Esteban Martinez, DTG/3TC’nin karşı etkililiğini değerlendiren, çok merkezli faz 4 randomize klinik bir çalışma olan PASO-DOBLE Araştırması’nın (NCT04884139) sonuçlarına yönelik bir sunum gerçekleştirdi.   Temmuz 2021 ile Mart 2023 arasında, tedavi olarak DTG/3TC veya BIC/FTC/TAF almak üzere atanan 553 katılımcı arasında, sürdürülebilir viral baskılama konusunda bir fark olmadığı görüldü . Ek olarak çalışma sonuçlarına göre, BIC/FTC/TAF grubunun DTG/3TC grubuna (0,92 kg, %95 CI 0,17-1,66) kıyasla önemli ölçüde daha yüksek ortalama kilo artışı yaşadığının da altı çizildi.   Fonlar ve 2030 Konferans boyunca, özellikle sivil toplum temsilcisi delegelerin dile getirdiği fon bulma sorunları konferans ajandasında da yer buldu. 2030 yılına kadar HIV’in sona erdirilmesi vizyonunun gerçekleştirilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan finansmandaki düşüşün, 2030 hedeflerine erişimi zorlaştırdığının altı çizildi.   Yapılan sunumlardaki UNAIDS verilerine göre, 2023 yılında HIV için ayrılan uluslararası kaynakların, 2013'e kıyasla neredeyse %20 daha düşük olduğunu belirtiliyor. 2023 yılında düşük ve orta gelirli ülkelerdeki HIV programları için mevcut olan 19,8 milyar ABD dolarının, 2025 yılında ihtiyaç duyulan miktardan neredeyse 9,5 milyar ABD doları eksik olduğu gerçeği ise öne çıkıyor.   HIV ve Siyasi Liderlik Açılış konuşmasında HIV ile mücadeleye verdikleri desteğin giderek artacağını belirten Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'nın 2030 yılına kadar “ HIV ile İlgili Her Türlü Damgalama ve Ayrımcılığı Ortadan Kaldırma Eylemi için Küresel Ortaklık Anlaşması” nın 39. imzacısı olduğunu duyurdu. Bir süredir çalışmaları sürdüren Münih Belediye de, konferansın açılış günü itibariyle Münih’in artık bir Fast Track City (Hızlı Erişim Şehir) olduğunu duyurdu.   Tüm bunlar olurken, AIDS2024 başka bir lansmana da ev sahipliği yaptı. 45’ten fazla ülkeden yaklaşık 400 milletvekilinin imzasıyla kurulan “HIV ve AIDS Küresel Parlamento Platformu”nun duyurusu yapıldı. HIV’in yayılımını sona erdirmek için gerekli siyasi desteği sağlamak adına çalışmalar yapacak bu uluslararası platform, aynı zamanda yeni fon imkanları için de hükümetlere gerekli danışmanlık ve baskıyı sağlamayı taahhüt ediyor.   AIDS hala bizimle! Konferans ajandası kapsamında düzenlenen bir oturumda, güncellenmiş küresel HIV verilerini paylaşan UNAIDS, yeni bulaşların yanı sıra AIDS’in de hala bizimle olduğunu gösterdi. Veriler, 2010'dan bu yana küresel olarak yeni HIV bulaşlarının %39 ve Orta, Doğu, Güney ve Batı Afrika'da %56 oranında düşmesiyle büyük ilerleme kaydettiğimizi gösterirken, dünyanın UNAIDS 2030 95-95-95 hedeflerine ulaşamayacağı konusunda endişe veren gerçeğini de ön plana çıkardı.   Sunulan raporu göre, 2023'te 39,9 milyon insanın HIV ile yaşadığını gösterirken, 2023'te yaklaşık 1,3 milyon kişiye HIV bulaştığını, bunun 2025 hedefi olan 370.000’in üç katından fazla olduğunu, 2023'te dünya çapında yaklaşık 630.000 kişinin AIDS ile ilişkili hastalıklardan öldüğünü ve bunun da 2025 hedefi olan 250.000’in yaklaşık 2,5 katı olduğunu gözler önüne serdi.   UNAIDS liderliğindeki başka bir çalışma ise HIV ile mücadelede gerekli eylemlerin gerçekleştirilmemesi ve hedeflere ulaşılamamasının maliyetini gösterdi. 95-95-95 hedeflerine ulaşılamaması durumunda, 2021'den 2050'ye kadar 34,9 milyon yeni HIV tanısı ve 17,7 milyon AIDS ile ilişkili ölüm görülebileceği öngörüsünü ortaya koydu. HIV ile mücadeledeki eylemsizliğin ekonomik maliyetinin 2050 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde kişi başına 8.200 ABD dolarından fazla olacağının altına çizen araştırmacılar, eylemsizliğin ya da HIV ile mücadelede umursamazlığın ne yerel ne de küresel anlamda bir seçenek olmadığını belirtti.   DoxyPrEP ve DoxyPEP: AIDS 2024’ün öne çıkan diğer önemli başlığı ise, DoxyPrEP terimi ile DoxyPEP’in eş anlamda kullanıldığı çalışma sonuçları oldu. Kanada'da yapılan bir araştırma sonuçlarına göre erkeklerle seks yapan, HIV ile yaşayan ve sifiliz geçmişi olan erkekleri içeren deneyde, plasebo koluyla karşılaştırıldığında doksisiklin kolunda sifilizde %79, klamidyada %92 ve bel soğukluğunda %68 azalma görüldü.   Japonya'da kadın seks işçileri arasında yapılan diğer bir çalışma ise, STI insidansında 100 kişi/yıl başına 232,3'ten 79,2'ye düşüş olduğunu gösterdi. Sifiliz insidansı ise sıfıra düşerken, klamidya'da marjinal olarak önemli bir azalma ve gonore'de önemli bir değişiklik olmadı.   Kenya'daki genç kadınlar arasında DoxyPEP uyumu üzerine yapılan bir çalışmada ise uyumun, dozlamanın en uygun yeri ve zamanlamasını sağlamak için dozlama sıklığının ve aciliyetinin azaltılmasıyla daha iyi desteklenebileceği sonucuna varıldığı belirtildi. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam eden herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'yi ve @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın.  (Etik bildirim: Gönüllümüz Kağan Çavuşoğlu #AIDS2024 Konferansına IAS'ın tam bursu ile katılmış ve bu katılım için dernek bütçesinden hiçbir harcama yapılmamıştır.) www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • HIV pozitifler erken emekli olabilir mi?

    Sosyal Güvenlik Kurumu 10 Eylül 2024'te yaptığı açıklama ile erken yani malulen emeklilik listesini güncelledi. Listede "AIDS" de var. Peki bu HIV pozitifler için ne anlama geliyor? www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org gönüllüsü C. Yayın tarihi; Eylül 10, 2022 (Güvenilir #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA  herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.)   SGK, belirli hastalıklar için erken emeklilik kapsamında bir düzenleme yaptı. Yayınlanan listede yer alan hastalıklara bağlı ağır ve iş hayatına katılmayı engelleyici şikayetleri olan ve belirtilen gerekli şartları taşıyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, erken emeklilik hakkından faydalanabilecek. Listede "AIDS" de var. SGK'nın düzenlemesine göre, malulen emeklilik için sigortalı bireylerin en az 10 yıl çalışmış ve 1800 günlük prim ödemesi gerçekleştirmiş olması gerekiyor. Ayrıca malulen emeklilik kapsamında değerlendirilen hastalıklar belirli özel şartları da gerektiriyor. Fakat her türlü hastalık durumunun malulen emekliliği gerektirmediğini ekleyelim. Bu hastalıkların, kişinin iş gücünde yüzde 60 ve üzerinde bir kayıp oluşturduğu heyet tarafından tespit edilmeli. SGK'nın duyurduğu liste şöyle; Kanser Epilepsi Parkinson hastalığı Beyin tümörleri Behçet hastalığı Organ nakli (kemik iliği hariç) AIDS Tüberküloz Siroz Zekâ geriliği Şizofreni Bipolar bozukluk Multipl skleroz (MS) Serebral Palsi Felç Uzuv kayıpları Demans Görme kaybı - Bu değişiklik HIV pozitifler için ne anlama geliyor? Yukarıda da gördüğünüz gibi listede "HIV pozitiflik" değil "AIDS" yazılmış. Yani HIV ile AIDS arasındaki bilimsel ayrım gözetilmiş ve tamamen sağlıklı durumda olan, virüs B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) sayesinde baskılandığı için (cinsel yolla) bulaştırıcılığı kalmayan kişiler, doğal olarak bu listede yer almamış. Bildiğiniz gibi HIV, virüsün adı ve HIV pozitiflik günümüzdeki etkin ilaçlar sayesinde yönetilebiliyor, virüs baskılanıyor ve HIV pozitifler tamamen sağlıklı bir ömür sürdürebiliyorlar. AIDS ise eğer vaktinde HIV tanısı alınmazsa ve/ya da HIV ilaç tedavisine geç kalınırsa oluşabilen bir sendrom ve hastalıklar bütünü. Dolayısıyla SGK'nın bu yeni düzenlemesi sağlıklı HIV pozitifleri değil, çeşitli sebeplerle AIDS tablosuna girmiş ve buna bağlı olarak sendrom sonrası fizyolojik güç kaybı yaşadığı için çalışması gerçekten de mümkün olmayanları kapsayacak. Ancak bu şartlarda bile kişinin en az 10 yıl çalışmış ve 1800 günlük prim ödemiş olması, iş gücünde yüzde 60 ve üzerinde bir kayıp oluştuğunun heyet tarafından tespit edilmiş olması gerekiyor. Eğer tarif edilen tabloda iseniz ya da bu tabloda birini tanıyorsanız bir sosyal güvenlik uzmanından görüş almanızı tavsiye ediyoruz. Bu haber vesilesiyle yaptığımız duyuru ve SGK'nin malulen emeklilik kriterlerinin netliğine bağlı olarak www.kirmizikurdele.org 'nin sağladığı ücretsiz "Online HIV Danışmanlığı"nın erken emeklilik ile talepleri ve soruları cevaplamayacağını özellikle paylaşmak isteriz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,

  • HIV ile yaşayalar için diyet, egzersiz ve sağlıklı yaşam ipuçları

    HIV pozitif olmak hayallerinizin peşinden koşmanıza, hayatınızı yaşamanıza engel değil. Yaşam tarzınıza uygun bir tedavi, tedavi uyumu ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla, hayattaki uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için çalışırken sağlıklı, uzun ve üretken bir ömür yaşayabilirsiniz. Bunu mümkün kılmaya yardımcı olmak için, herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org olarak, HIV ile yaşayan bireyler için bazı beslenme, egzersiz ve kişisel bakım önerileri paylaşmak istedik. Umarız bedeninize ve ruhunuza şifalı olur. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi   #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Serkan Güncelleme tarihi: Eylül 9, 2024 Herkes için #hivbilgisi  kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ilaç tedavisi 'ne (ART - Antiretroviral Therapy) başlanıldıktan sonra, daha da sağlıklı kalmak için neler yapabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek isteği, HIV ile yaşayan herkes için olağan bir istek ve hatta önerilen bir şeydir. İyi bir beslenme rejimi, yeterince egzersiz yapmak ve kişisel bakım, sağlıklı hissetmenize büyük ölçüde katkı sunar. Sağlıklı bir beden ve zihin halini sağlamak ve korumak için bu minik kılavuzu bir başlangıç noktası olarak değerlendirin. -Beslenme HIV ile yaşayanlar tedavi ile birlikte kilo vermeye ya da almaya başlayabilirler. Dengeli bir diyet yapmak, bağışıklık sistemini korumanın ve desteklemenin önemli bir parçasıdır. HIV için özel bir diyet gereksinimi olmadığını, ancak doktorunuzun size iyi bir beslenme konusunda bilgi verebileceğini unutmayın. Doktorunuz ayrıca vücudunuzun ihtiyaçlarına göre hazırlanmış sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak için bir diyetisyen görmenizi önerebilir. Genel olarak, çoğu insan aşağıdakileri içeren bir diyetten yararlanır: *Yeterli meyve ve sebze, *Kahverengi pirinç ve tam tahıllar gibi nişastalı karbonhidratlar, *Balık, yumurta veya yağsız et gibi bazı proteinler, *Az yağlı süt veya peynir gibi bazı süt ürünleri, *Fındık, avokado veya sızma zeytinyağında bulunanlar gibi sağlıklı yağlar. Yemek pişirirken, gıda kaynaklı enfeksiyon riskini azaltmak için güvenli pişirme yöntemlerini benimsemekte de fayda var. Mutfağı daima temiz tutmaya çalışın. Çığ yiyecekleri yıkayın ve yiyecek hazırlama ve saklama konusunda dikkatli olun. Etleri her zaman güvenli bir sıcaklıkta pişirin. Bol sıvı tüketimi ve susuz kalmamak da önemlidir. Bu, HIV ilaçlarının daha iyi işlemesine ve vücudun genel sağlığına yardımcı olur. Herhangi bir vitamin, mineral veya bitkisel takviye almayı planlıyorsanız, bunu yapmadan önce doktorunuza mutlaka danışın. Bazı takviyeler HIV ilaçlarıyla etkileşime girebilir ve yan etkilere neden olabilir. Etkileşimler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, ilgili #hivbilgisi yazısı için buraya tıklayın . -Egzersiz Antiretroviral ilaç tedavisine (ART) başladıktan sonra kendinizi iyi hissetmenin bir diğer önemli unsuru da egzersiz yapmaktır. Kilo kaybına/artımına ek olarak, HIV ile yaşayan kişiler kas kaybı ve/ya da yağlanma da deneyimleyebilir. Düzenli egzersiz, bu süreci yavaşlatmanın ya da tamamen durdurmanın en önemli yollarından biridir. Üç ana egzersiz türü vardır: *Kardiyo *Dayanıklılık *Esneme ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre yetişkinler her hafta en az iki buçuk saat orta yoğunlukta kardiyo egzersizi yapmaya çalışmalıdır. Hızlı bir tempoda yürüyüş yapmak, düz arazide bisiklete binmek veya yüzmek iyi kardiyo yöntemleridir. Daha fazla enerji gerektiren yüksek yoğunluklu egzersiz tercih ederseniz, CDC'nin önerdiği saati yarıya düşürebilirsiniz. Bazı yoğun kardiyo örnekleri arasında koşu, futbol oynamak veya yokuş yukarı yürüyüşe çıkmak sayılabilir. Kırmızı Kurdele İstanbul, burada bahsi geçen kardiyo çalışmalarını rutine dahil etmeyi planlıyorsanız, bir programa başlamadan önce mutlaka doktorunuza ve takiben bir spor hocasına danışmanızı önerir. CDC ayrıca, ardışık olmayan günlerde haftada en az iki kez dayanıklılık idmanı yapmayı da önerir. İdeal olarak dayanıklılık antrenman seanslarınız, aşağıdakiler dahil olmak üzere tüm ana kas gruplarınızı içermelidir: *Kollar *Bacaklar *Kalça *Karın *Göğüs *Omuzlar *Sırt Yoğun kardiyoda olduğu gibi, daha önce yapmadığınız herhangi bir direnç antrenmanını denemeden önce doktorunuzla konuşmanız ve görüşlerini almanız gerekir. Esneklik idmanları söz konusu olduğunda ise, ne sıklıkta idman yapmanız gerektiğine dair somut bir kılavuz yok. Ayrıca esneme, yoga ve pilates gibi esneklik egzersizleri fiziksel sağlığınızı iyileştirirken stresi hafifletmeye yardımcı olacaktır. Düzenli egzersiz rutinlerinin sosyal yaşamınıza da olumlu etkileri vardır. Takım sporları veya grup çalışmaları gibi etkinliklere katılmak, evden çıkmanıza ve yeni insanlarla tanışmanıza yardımcı olur. -Sağlıklı yaşam Fiziksel olarak sağlıklı kalmak, HIV ile yaşamayı yönetmenin bir parçasıdır. Ayrıca zihinsel ve duygusal sağlığı korumak da aynı derecede önemlidir. HIV tanısını yakın zamanda alan bireyler, depresyon gibi bazı psikolojik sorunlar için daha yüksek risk altındadır. HIV tanısı almak ve takip eden süreçler hakkında daha fazla bilgi edinmek ve hazırladığımız rehbere göz atmak isterseniz, ilgili #hivbilgisi yazısı için buraya tıklayın. Depresyon ve anksiyete konusunda endişeleriniz varsa, bunları doktorunuzla mutlaka paylaşın. Konuyu profesyonel ve tarafsız biriyle konuşmak her zaman yardımcı olacaktır. HIV ile yaşamanın, HIV negatif insanlarla ilişkilerden kaçınmak anlamına gelmediğini unutmamak gerekir. HIV tedavisindeki ilerlemeler ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B sayesinde HIV bulaş/aktarma riskinin olmadığı, sağlıklı ve düzenli ilişkiler içinde artık mümkün. Kendinizi ve eşinizi/partnerinizi yeni başka enfeksiyonlardan korumanın en iyi yöntemlerini doktorunuzla konuşun. -Sonuç Kişisel özen ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, HIV ile sağlıklı kalmanın ve güçlü hissetmenin önemli bir parçasıdır. HIV pozitif olmak, hayallerinizin peşinden koşmanıza, hayatınızı yaşamanıza engel değil. Yaşam tarzınıza uygun bir tedavi, tedavi uyumu ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla, uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için çalışırken sağlıklı, uzun ve üretken bir hayat yaşayabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Bu #hivbilgisi yazısı ilk kez Eylül 2020'de #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org yayımlanmıştır.

  • Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023, 7-10 Aralık'ta Antalya'da

    Türkiye’de HIV alanında faaliyet gösteren beş uzmanlık/hekim derneğinin aynı amaçlar etrafında bir araya gelerek oluşturduğu “Türkiye HIV/AIDS Platformu”’nun bu yıl yedincisini düzenlediği Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023, 7-10 Aralık arasında Antalya'da gerçekleşecek . Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bu yılki kongrenin hem bilimsel kurul unda görev aldık, hem de iki oturumda panelist olarak yer alacağız. Kongre bilimsel programı ve diğer detaylar yazımızda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi blogu ekibi Yayın tarihi: Aralık 3, 2023 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Kongrenin bilimsel kurulunda bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak komünite temsilcileri de var . Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023 bu boyutuyla hem Türkiye'deki diğer medikal alanlara örnek oluyor, hem de UNAIDS'ın 2023 yılı Dünya AIDS Günü'nde paylaştığı "Komünite/Özneler liderlik etmeli" çağrısına katılarak anlamlı bir girişimde bulunuyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği (AIDS ve CYBH Derneği), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) ve HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND)’nin oluşturduğu “Türkiye HIV/AIDS Platformu” tarafından 7. Kez düzenlenecek olan Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023'ün kapsamlı bilimsel programı dört güne yayılıyor. Kongre bilimsel programını buraya tıklayarak indirebilirsiniz. Düzenleme Kurulu Başkanlığını Doç. Dr. Asuman İnan'ın, Başkan Yardımcılığını Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu'nun, Kongre Sekreterliğini Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya'nın yaptığı kongrenin bilimsel kurulunda bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak komünite temsilcileri de var. Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023 bu boyutuyla hem Türkiye'deki diğer medikal alanlara örnek oluyor hem de UNAIDS'ın 2023 yılı Dünya AIDS Gününde paylaştığı "Komünite/Özneler liderlik etmeli" çağrısına katılarak anlamlı bir girişimde bulunuyor. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bilimsel kurul unun gururla parçası olduğumuz  kongrede, çalışmalarımız kapsamında yakından ilgilendiğimiz iki konu olan Hızlı Erişim Şehirler/Fast Track Cities   ve PrEP /TÖP konularının irdeleneceği iki oturumda da panelist olarak yer alacağız. Ayrıca Kırmızı Kurdele İstanbul 'dan alışkın olduğunuz üzere yıllardır düzenli olarak yaptığımız ve bir alışkanlık haline getirdiğimiz kongre/konferans haberciliğine devam ederek, kongreden yerinden anlık bildirimler yapacağız ve kongreyi takip eden günlerde kongre raporumuzu komünite ve ilgilileri ile paylaşacağız. Bildirimler için X ve Instagram @redribbontr kullanıcı adındaki sosyal medya hesaplarımızı ve kongre sonrası yazılarımız için "herkes için #hivbilgisi kaynağı" kirmizikurdele.org 'yi takipte kalın. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Sünnet HIV'den koruyor mu?

    Bugüne kadar çoğunluğu Afrika ülkelerinde yapılmış kimi araştırmalar, sünnetin HIV olgularını önlemede kayda değer bir faktör olduğunu söylüyordu. Fakat sonuçları The Journal of Urology ’de yayınlanan ve bu konuda batıda yapılmış olan ilk geniş kapsamlı araştırma özelliğini taşıyan bir Kanada araştırması biraz farklı sonuçlar paylaşıyor. Peki, sünnet HIV'i önlemede gerçekten etkili bir faktör mü? Birlikte inceleyelim. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar , Tedavi aktivisti, HIV Glasgow Bilim Kurulu Üyesi Güncelleme tarihi; Ağustos 27, 2024. Yayın tarihi; Şubat, 2022 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Sonuçları The Journal of Urology ’de yayınlanan, Toronto Üniversitesi Üroloji ve Pediatri bölümlerinden bilim insanlarının sürdürdüğü ‘’Kanada Ontario’daki erkekler arasında sünnet ve HIV riski’’ başlıklı araştırma 569.950 erkeğin deneyimlerini incelemiş. Çalışma kapsamına alınanların %83’ü bir yaşından önce, %17’si ise bir yaşından sonra sünnet olmuş. Sonuçlara göre; yaşlarına göre 1991 - 2017 arasında sünnet operasyonu geçiren 203,588 erkek arasında HIV görülme oranı %0.0002505. Sünnet olmamış 366,362.kişi arasındaki HIV görülme oranı ise %0.0002484. Daha anlaşılır bir ifadeyle söylersek; sünnetli grup ile sünnetsiz grup karşılaştırıldığında, her iki grupta da neredeyse aynı sayıda HIV pozitif var. Araştırma ekibi sonuç hakkında ''birincil analizlerde iki grup arasında HIV pozitiflik oranları bakımından anlamlı bir fark görülmedi. Duyarlılık analizlerinde de HIV riski ile sünnet olmak ya da sünnet olmamak arasında hiçbir ilişki bulamadık. Dolayısıyla sünnetin Kanada/Ontario’lu erkekler arasında , müstakil ve etkili bir HIV’den korunma/önleme yönetimi olmadığı söylenebilir '' diyor. HIV konusunda güvenilir bir kurum olarak dünyaca kabul gören CDC (Amerika Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) ise sünnet/HIV ilişkisine dair bugüne kadar yapılmış tüm çalışmalardan elde edilmiş veriler ışığında, sünnetin özellikle heteroseksüel ilişkilerde, örneğin HIV pozitif kadın ve HIV negatif erkekler arasındaki cinsel birleşmelerde %50 ila %60 oranında etkili olduğunu söylüyor. Görüştüğüm bir CDC yetkilisi, araştırmayı detaylı olarak inceledikten ve destekleyen başka bilimsel kanıtlar olup olmadığına baktıktan sonra, CDC'nin bu konu hakkındaki önerilerini güncelleyebileceğini ya da aynen koruyabileceğini söyledi. Günümüzde özellikle Afrika'da bazı ülkeler sünneti HIV önleme yöntemi olarak kullanıyor ve buna yönelik sağlık politikaları öneriyor. Örneğin, UNAIDS’e göre, toplam nüfusu 11 milyondan fazla olan Güney Sudan’daki 15-49 yaş arası erkeklerin %2.3’ü (yaklaşık 250.000) HIV pozitif olabilir. Güney Sudan’ın HIV ile mücadelede her türlü bilimsel yöntem ve öneriyi denemek istemesinin temel sebebi bu. - Kırmızı Kurdele İstanbul’un değerlendirmesi Bilimin hem güzel hem de bazen bizi öfkelendiren bir diğer yanı da zaman zaman (hatta çoğu zaman) mutlak ve kesin olamayabilişi. Buradaki durum da bu. Bugüne kadar HIV ile sünnet arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, sünnetin kesin bir HIV önleme aracı olduğunu söyleyemese de belli oranlarda etkisi olduğunu söylüyor ve ekliyorlardı; bu sünnetin tek başına HIV’den koruyacağı anlamına gelmez. Yani eğer sünnet olmuş biriyseniz "nasılsa ben sünnetliyim, bana HIV bulaşmaz" şeklinde bir düşünce yanlıştır. Dolayısıyla güvenli seks pratiklerine yönelmek ve başta kondom olmak üzere PrEP , düzenli HIV testi gibi korunma araçlarından size uygun olanlarını kullanmaya devam etmek gerekir. Araştırmanın faydası ise yeterli sayıda araştırma yapılamamış olmasına ve net konuşmak için yeterli veri olmamasına rağmen, herkesin üzerinde dolaylı olarak anlaştığı bir konuda kafa karıştırmış olması. #hivbilgisi okuma önerisi; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap (kirmizikurdele.org) Kanada’dan gelen verilerle daha önceki veriler arasındaki farkın sebebinin yerel farklılıklar, yöntem farklılığı ya da bir başka etken olup olmadığı sorusuna aranacak cevap HIV ve sünnet arasındaki ilişkinin netleşmesini de sağlayacak. Bu araştırma tam bu yüzden önemli bir HIV araştırması. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org olarak, güncel HIV bilimini ve ilgili tüm gelişmeleri düzenli olarak takip etmeye ve herkes için kolay anlaşılır bir dille kanıta dayalı olarak aktarmaya devam edeceğiz. Düzenli #hivbilgisi yazıları ve tüm HIV içerikleri için www.kirmizikurdele.org’yi ve @redribbontr adıyla sosyal medya hesaplarımızı takibe devam edin. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • HIV ve jenerik/muadil ilaçlar. Muadil ilaçlar orijinal ilaçlar kadar etkili mi?

    HIV ilaç tedavisinde merak edilen konulardan biri de, başka alanlarda olduğu gibi HIV alanında da kullanılan ve bazıları Türkiye’de de üretilen jenerik/muadil/eşdeğer ilaçların orijinalleri kadar etkili olup olmadığı ve bu muadil ilaçların orijinallere kıyasla daha fazla yan etkiye sebep olup olmadığı. Türkçe’nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı olan www.kirmizikurdele.org ’de  bu kez bu sorulara her zamanki gibi, yani tüm topluma hitap eden kolay anlaşılır bir dille yanıt üretmeye çalıştık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , Aktivist, HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Mayıs 20, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Bu #hivbilgisi yazımızda, HIV tedavisinde markalı ilaçların gölgesinde kalan jenerik/muadil ilaçlara dair bazı önemli noktaları sizlerle paylaşmak istiyoruz. HIV tedavinizi takip eden hekiminiz bilindik isimli, markalı ilaçlar yerine onlar kadar etkili ancak sosyal sigorta sistemine maliyeti daha az olan jenerik HIV ilaçlarına geçmenizi ya da HIV ilaç tedavisine böyle ilaçlar ile başlamanızı önerebilir. Çünkü hekimlerin sorumluluklarından biri de en uygun ve etkili ilaç tedavisi ve bakımı sunarken, bu tedavinin sisteme yani ülke ekonomisine maliyetini gözetmektir. Böyle bir öneri ile karşılaştığınızda kafanızda bazı soruların belirmesi ise gayet normaldir. Peki jenerik/muadil ilaçlar nedir ve neden önemlidir? Yeni ilaçlar geliştirildiğinde, geliştiriciyi ve geliştirici firmanın yaptığı araştırma yatırımını korumak için patentlenirler ve bu patentler o ilaçları belirli bir süreliğine sadece o geliştirici şirketin üretmesini ve dağıtmasını mümkün kılar. Dünya genelinde bu patent süresi ortalama yirmi yıla kadar uzayabilir. Türkiye'de etkili HIV ilaç tedavisinin kullanıma sunulmasından bu yana yirmi yıldan fazla bir süre geçtiği için giderek artan sayıda ilacın bahsedilen patent süresi dolmuş durumdadır. Bu, diğer ilaç şirketlerinin bu ilaçların versiyonlarını üretebileceği anlamına gelir ve bu versiyonlara jenerik ya da muadil ilaç denir. Bu muadil ilaçların bir kısmı, orijinallerinden farklı olarak ülkemizde üretilmekte, böylece sadece sistem maliyetini azaltmakla kalmayıp, üretim ekonomisine de katkı sunmaktadırlar. Bu muadil ilaçlar, orijinal ilaçlarla tamamen aynı etken maddeleri içerir ve aynı kalite standartlarına sahiptir. Bu standartlara eriştiklerini ise jenerik olmalarına rağmen yapmak zorunda oldukları laboratuvar çalışmaları ile ispatlarlar. Fakat çok daha düşük fiyatlarla satılabilirler, bu da özellikle sağlık sistemleri için büyük bir avantaj sağlar. Sağlık Bakanlığı ve tüm ilgili kurumlar, maliyetleri düşürmek ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla mümkün olan her alanda muadil ilaçları, özellikle son yıllarda daha çok tercih etme eğilimindedirler. Eczacılar ne diyor? Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Tüm Eczacı İşverenler Sendikası'nın paylaşım ı şöyle; Muadil ilaçlar, orijinal (referans) ilaçlarla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirlik standartlarına sahip olan, orijinal ilaçların patent koruma süreleri bittikten sonra satışa sunulmuş ürünlerdir. Ülkemizdeki eşdeğer ilaçlar; biyoeşdeğer olarak nitelendirilmekte olup, bu ürünlerin vücuda alındığında aynı biyolojik etkiyi gösterdikleri Sağlık Bakanlığı tarafından da kontrol edilip tescillendikten sonra piyasaya arzları mümkün olmaktadır. Ticari ismi farklı olsa da; aynı etken maddeye sahip, aynı ilaç formuna sahip ve aynı miktarda etken maddeyi içeren ilaçlar “eşdeğer” olarak kabul edilir. Biyoeşdeğerliliği bilimsel olarak kanıtlanmış olmak koşuluyla eşdeğer ilaçların birbirlerinin yerine kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Ülkemizde satılan her 100 ilaçtan 45’i “eşdeğer” ilaç olup Avrupa ve ABD’de bu oran daha da yüksektir. ABD’de satılan her 100 ilacın 90’ı, Almanya’da ise 70’i eşdeğer ilaçtır ve tüm dünyada “eşdeğer” ya da diğer adıyla “muadil” ilaçlar güvenle kullanılmaktadır. Bir eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Bir hastalığı iyileştiren de alerjiye sebep olan da ilacın etken maddesidir. Orijinal ilacın yerine verilen muadil ilacın, “muadil olduğu gerekçesiyle alerji yaptığı” iddiası, yanıltıcı ve gerçeklikle bağdaşmayan bir bilgidir. Eğer bir ilacın eşdeğeri (muadili) alerji yapıyorsa, orijinal ilacın da aynı alerjik reaksiyonu yaratacağı bilimsel bir gerçektir. Neden jenerik ilaçlar? Jenerik ilaçların kullanımının artırılması, tedavi maliyetlerini düşürürken aynı zamanda daha fazla hastaya erişim imkânı sunar. Örneğin, birden fazla kronik rahatsızlığı olan kişiler için reçete edilen ilaçların birçoğu jenerik olabilir. Bu, bireylerin tedaviye erişimini kolaylaştırarak daha fazla insana ilaç sunulabilmesine olanak sağlar ve sağlık sistemine yük olan maliyetleri azaltır. Muadil ilaçlar ve farklılıklar: endişelenmeli misiniz? Jenerik ilaçlar, farklı isim ve ambalajlarla karşınıza çıkabilir. Haplar bazen farklı renk ve şekillerde olabilir. Ancak, içiniz rahat olsun; bu ilaçların içerdiği aktif bileşenler orijinal ilaçlarla aynıdır. Eğer jenerik ilaç kullanımı konusunda herhangi bir endişeniz varsa, her zaman eczacınıza danışabilirsiniz. Eğer günde bir kez kombine (edilmiş) bir hap alıyorsanız, jenerik tedaviye geçmek birden fazla tablet almak zorunda kalmanız anlamına gelebilir ki bu durumda da doktorunuza aklınızdaki tüm soruları sormanız ve muayeneden aklınızda soru kalmadan ayrılmanız çok önemlidir. Özellik Muadil İlaç Orijinal İlaç Etken Madde Orijinali ile aynı Orijinali ile aynı Fiyat Genellikle daha ucuz Genellikle daha pahalı Kalite ve Güvenilirlik Yüksek standartlarda üretilir Yüksek standartlarda üretilir Görünüm Farklı isim ve ambalaj, farklı renk/şekil Markalı isim ve ambalaj, sabit renk/şekil Erişim Daha geniş erişim Patent koruması nedeniyle sınırlı erişim Kullanım Amacı Aynı tıbbi amaçla kullanılır Aynı tıbbi amaçla kullanılır Jenerik/muadil ilaçlara geçiş: korkulacak bir şey yok Bizce muadil ilaçlarla HIV tedavisinden korkmak için hiçbir neden yok. Bu ilaçlar, markalı ilaçlar kadar etkilidir ve virüsü baskılamaya devam ederler. Bu sayede, sağlıklı bir yaşam sürdürebilir ve *B seviyeye ( Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) eriştiğinizde HIV bulaşı/aktarımı/geçişi riskleri hakkında endişelenmenize hiç gerek kalmaz. Elbette tedaviniz ile ilgili tüm kararlar, sizin karar süreçlerine aktif katılımınızla birlikte alınmalıdır . Eğer hekiminiz ilaçlarınızda bir değişiklik yapmak isterse, bunu sizinle detaylıca görüşmeli, size tam bilgi vermeli ve aşağıda (ve sizin aklınızdaki tüm) sorular net biçimde cevaplanmalıdır; -Değişen tam olarak nedir? -Yeni ilacınızı ne zaman almaya başlamalısınız? -Jenerik ilaçlara geçiş sırasında ve sonrasında herhangi bir sorun yaşarsanız ne yapmalısınız? Karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümler Jenerik ilaçlara geçiş yaparken bazı zorluklarla karşılaşılabilmesi olağandır. Örneğin: Yeni tabletleri yutmakta zorlanabilirsiniz ya da Almanız gereken hapların sayısı size fazla gelebilir. Fakat bunlar ilk anda görüldüğü kadar ciddi sorunlar olmayabilirler. Bu noktada, size reçete edilen yeni HIV ilaç tedavisi hakkında herhangi bir sorunuz varsa bunu hekiminizle mutlaka konuşmalısınız. Eğer, HIV tedavinizin herhangi bir yönüyle ilgili olarak adil davranılmadığınızı düşünüyorsanız veya tedavinizde sizin görüşünüze başvurulmadan, onaylamadığınız ve anlamadığınız bir değişiklik yapıldıysa, HIV alanında çalışan ve danışmanlık desteği sunan STK'lardan hangisine istiyorsanız ulaşarak bilgi almanızda yüksek fayda gördüğümüzü de vurgulamak isteriz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yararlanılan yazı bağlantısı

  • Klinik Plus Dergisinin sekizinci sayısı yayında

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergis i'nin sekizinci sayısı yayında. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı kirmizikurdele.org tüm sayılarda olduğu gibi bu sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ağustos 24, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editör lüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak 'ın yaptığı Klinik Plus Dergisi'nin bu sayısında; 40 Yıldır Süren HIV’e Yönelik Hak İhlalleri, HIV ve Damgalama, 25. Uluslararası AIDS Konferansı, Teknoloji, Yapay Zeka ve HIV, Özne Plus: Sürpriz Bir Pozitif Sonuç, Yaz Aylarında Lipid Profili Düzensizlikleri, Yirminci Yılında Küresel Köy ve Sanat, Film Eleştirisi: Asla Bırakma başlıklı içerikler yer alıyor. Derginin editörü, Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yazısı ise şöyle; Değerli okuyucular / meslektaşlarım, Klinik Plus Dergisinin yine dopdolu ve önemli içeriklerinin bulunduğu bir sayısıyla karşınızdayız. HIV pandemisi tüm dünyada var gücüyle kişileri ve toplumları etkilerken, pandemi ile topyekûn mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez anladığımız günlerin içerisindeyiz. Bu mücadelenin ana unsurları olan hekimler ve sivil toplum kuruluşlar olarak bu sayımızda, yine en güncel sorunlara ve gelişmelere yer verdik. Peki bu sayımızda neler var? Uluslararası AIDS Topluluğu tarafından bu yıl 25.si düzenlenen ve on bin kişinin üzerinde delege katılımı görülen Uluslararası AIDS Konferansı'nda, biz HIVEND ekibi olarak katılım gösterdik ve güncel HIV bilimi çıktılarını yerinde dinledik. Konferansın öne çıkan başlıklarını bulacağımız Gündem Plus yazımıza ek olarak, konferansta bu yıl yirminci yaşını kutlayan Küresel Köy (Global Village) etkinliklerine yönelik Sanat Plus yazımızı da bu sayımızda bulacaksınız. 40 yılı aşan bir süredir devam eden HIV pandemisinin yarattığı hak ihlalleri hala varlığını sürdürmektedir. Buna istidan güncel gözlemleri bulacağınız Hukuk Plus yazımızı okumanızı öneriyoruz. Bir araştırma sonucunu okuyacağınız Psikoloji Plus bölümü, yaşanmış bir hikâyeden sinemaya uyarlanan bir film eleştirisi ve yine bir uzman tarafından kaleme alınan Beslenme Plus yazımızı ve Uzm. Dr. Okan Derin tarafından kaleme alınan özel dosya yazılarımızı beğeninize sunuyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere, iyi okumalar. Prof. Dr. Fehmi Tabak Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya gelecek sayılarda da devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin sekizinci ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • HIV negatifler için HIV ve HIV pozitifler

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü F. *Güncelleme: Ağustos, 2024 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Kaynak göstermek/mention/etiket vb. dışında özel bir izin gerektirmez.) Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org olarak 2016 yılından bu yana düzenle sürdürdüğümüz #hivbilgisi yayınlarına gelen yorumlar gösteriyor ki; HIV, tabulaştırılan, hakkında sonsuz rivayetlerin, tevatürlerin üretildiği tüm konular gibi gizliden gizliye merak edilen, hakkında çok konuşulmak istenen fakat sorular sormaya çook çekinilen bir konu. Bu faktör, HIV'i normalleştirerek çekinmeden konuşulan olağan bir konu haline getirmeye çalışan Kırmızı Kurdele İstanbul için yaptığımız işin, Türkiye'nin UNAIDS hedeflerine paralel olarak HIV'i sıfırlama mücadelesinde üstlendiğimiz rol ve harcadığımız gönüllü emeğin önemini bir kez daha vurgulayan önemli bir veri. Buradan hareketle, her biriyle ilgiyle okunan #hivbilgisi yazılarımızda bu kez Imagina Mas tarafından oluşturulan ASS (Amor, Sexo y Serologia) isimli blogda yayınlanan ''HIV pozitif olmayan arkadaşlarımın hakkımda bilmesi gereken 10 şey '' başlıklı hayli kişisel ve bir o kadar da dokunaklı yazıyı paylaşıyoruz. Keyifli okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey HIV pozitif olmayanların HIV pozitifler hakkında bilmesi gereken 10 şey. HIV negatifler için HIV ''Tanı aldığımdan beri bu süreci yaşıyorum. İlk anda şoke eden bir deneyim! Ama ne mutlu ki arkadaşlarım daima yanımdaydı. Bazen burada paylaştığım konularda onlar benim sığınağım oldu; bazen de onlar kendini huzursuz hissetti, çünkü aslında bu onların da meselesiydi.'' Sevgili okuyucu; Seninle HIV hakkında konuşmaktan memnunum. İşin doğrusu bu zaten yapılması gereken bir şey. Hatta bunu senin de çevrendekilerle yapman gerek. Burada amaca hizmet edeceğine inandığım bazı temel sorular ve kavramlardan bahsedeceğim. Bunlar HIV pozitifler hakkında üretilmiş ve hemen şimdi son bulması gereken saçmalıklardır. 1. Yakın bir zamanda öleceğim falan yok! En azından ben ölmeyi planlamıyorum; en azından HIV’den ölmeyi beklemiyorum. Yaşam beklentim, seninki kadar uzun. Yaşam kalitem, (tıpkı seninki gibi) kendime ne kadar iyi baktığıma bağlı. Tıbben bulunduğumuz noktaya gelmemiz gerçekten zor oldu, ama yine de bu konuda çalışan birçok araştırmacı ve aktiviste teşekkür ederim. Bugün HIV pozitifler, herkes gibi uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyorlar. Bu yüzden korkma, ben iyiyim ve iyi olmaya devam edeceğim. 2. HIV kapılmaz, HIV'e yakalanılmaz. HIV bulaşır. HIV, insan vücudu dışında hayatta kalamaz ve benim viral yüküm (vücuttaki HIV miktarı) belirlenemeyen * seviyede olduğundan bu yana HIV'i cinsel yolla aktarma/bulaştırma riski sıfır. Şu ana kadar, viral yükü belirlenemeyen seviyede (undetectable) olan bir bireyin (cinsel yolla) virüs aktardığına/bulaştırdığına dair bir kayıt bulunmuyor ve bu konuda ilk olmak gibi bir planım da yok. Bu demek oluyor ki, birlikte aynı şeyleri yapmaya hala devam edebiliriz: yemek yapmak, aynı tuvaleti kullanmak, gerektiğinde kıyafet paylaşmak ve daha fazlası. *Belirlenemeyen: Düzenli HIV ilaçları (ART) kullanımına bağlı olarak vücuttaki virüsün tamamen kontrol altına alındığı duruma verilen ad. B eşittir B hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın. 3. Hikayemi anlatmayı, HIV pozitif olduğumu çekinmeden, korkmadan paylaşabilmeyi elbette istiyorum; ama unutma ki, bu hassas bir mesele ve herkes kendi hikayesini paylaşmak istemeyebilir. Buna saygı duymalıyız. “Nasıl kaptın?” gibi sorular birçok insana saldırgan bir tavır gibi gelebilir, çünkü bu soru onlara özensiz, duygusuz bir şekilde ve düşüncesizce sorulmuştur. Eğer biri seninle paylaşmak isterse, ilk adımı atmasını bekle ve onu destekleyen, yargılamayan bir tavırla yaklaştığından emin ol ve hiç kimseyi bu bilgiyi paylaşmaya zorlama ya da hiç kimseyi HIV pozitif olduğunu başkalarına söylemekle tehdit etme. Basitçe empati yap, kendini benim yerime koy, aynı şeylerin sana yapıldığını düşün... 4. Ben de sağlıklı, gücü kuvveti yerinde ve mışıl mışıl uyuyorum. Zaten bu değişmek zorunda da değil. Bazılarında, HIV tedavisinin yan etkileri görülebilir ama bu genellikle tedavi şeklinin değişmesi ile yeniden yoluna koyulabilir bir durumdur- şu an birçok farklı ilaç tedavisi mevcut-. Şanslıyım ki, bende hiçbir yan etki görülmedi. Bir testin sonucuna göre HIV pozitif olduğumu biliyorum ama ben bedenimde hiçbir değişik hissetmedim. Yani hala eskisi gibiyim. Hala iştahım yerinde. Düzenli spor yapıyorum. Bir bebek gibi uyuyorum. Her zaman olduğu gibi yani. HIV tüm bunları değiştirecek diye bir kaide yok; hayat kalitemizi olumsuz yönde etkileyen şey aslında dışlanmayla birlikte gelen duygusal strestir. 5. Seksten hala zevk alıyorum. Gerçekten! HIV pozitifler kimsenin hayatını, hele de kendi hayatlarını riske atma istemezler. Çünkü cinsel yolla bulaşabilen başka bir virüs edinmiş olmak istemezler. Hele de bu kişi düzenli HIV İlaç tedavisi alan biriyse ve belirlenemeyen seviyedeyse, yeniden virüs edinip bu önemli seviyeyi (belirlenemeyen, B=B=) kaybetmek istemez. Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap (kirmizikurdele.org) Eğer sana HIV bulaşırsa (ki umarım olmaz!), bu büyük olasılıkla düzenli test yaptırmadığın ve tıpkı senin gibi düzenli HIV testi yaptırmadığı için virüs taşıyıp taşımadığını/pozitif olu olmadığını bilmeyen biri aracılığıyla olacaktır. Bu yüzden düzenli olarak test yaptırmak ve bilgilenmek önemli . HIV'i durdurmanın yolu seksten uzak durmak değil, aksine hepimizin cinsel sağlık hakkındaki bilgisini güçlendirmektir Bil, önemse, korun, düzenli test yaptır ve bu konuda özgürce konuş. Bana yaklaşmaktan utanma ya da korkma. - HIV belirtileri hakkında bilgi için tıklayın - HIV bulaş yolları hakkında bilgi için tıklayın - HIV testleri hakkında bilgi için tıklayın - HIV hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın -HIV hakkında sıkça sorulan sorular için tıklayın 6. Ben uyuşturucu bağımlısı falan değilim! Sapık da değilim! Eğer uyuşturucu bağımlısı olsaydım, ihtiyacım olan şey bir uzmandan yardım almak ve ailemden, arkadaşlarımdan destek beklemek olurdu; ayrımcılık ya da diğer saçma şeylerle uğraşmak değil. Sapık değilim demişken; HIV’in ırkı, cinsiyeti, dini inancı ya da benzeri ayrımları yoktur. HIV kısaltmasındaki “H” harfi, “insan”ı tanımlamaktadır (human), yani bu hepimizin meselesi. Bu mücadelede bize yardımcı olacak tek şey bilgilenmektir. 7. HIV pozitifler, seks öncesinde size sağlık durumu hakkında bilgi vermek zorunda değildir. (Teorik olarak) Sağlık durumunuz hakkında bilgi verme zorunluluğu olan bazı ülkeler ve eyaletler bulunmakta. Ama her halükârda kendine dikkat etmek senin sorumluluğundur. Niçin? Cevap basit! Sen her partnerine en son ne zaman cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı test yaptırdığını söylüyor musun ya da ne kadar cinsel ilişkiye girdiğini? Muhtemelen hayır. İşte bu yüzden, daha önce de dediğim gibi bu virüs özellikle mevcut sağlık durumu hakkında bilgisi olmayan ve tedavi görmeyen bireylerden bulaşmaktadır, tedavi gören ve virüs miktarı belirlenemeyen (undetectable) HIV pozitif bireylerden değil. Her birimizin kendi cinsel sağlığımızın sorumluluğunu alması en önemli şeydir. Demek istediğim; birbirimize dikkat etmeye ve partnerlerimize karşı büyük bir sorumluluğumuz olduğuna dair kişisel bir inancım var. HIV pozitif olsak da olmasak da... 8. Ne ben ne de başka hiç kimse HIV pozitif olmak istemezdi. Cinsel sağlık ile ilgili konuşmalarımızdan “hak etmek” kelimesini söküp atmamız lazım. Herkes biriyle ya da birden fazla istedikleri kadar kişiyle zevkli, korunarak seks yapmak ister (bu doğal bir haktır). Virüsler hak edilmez, kişiden kişiye bulaşabilir! Ve bu durum, yargılama olmadığında ve aksine destek ve çevremizdeki insanları anlamaya çalıştığımızda daha az problemli bir hal alır. 9. Aşmak zorunda kalabileceğim yasal zorluklar var. Bir gün HIV’in, iş yerimde kötü muameleye uğramama sebep olup olmayacağını bilmiyorum. Ya da bir gün HIV pozitif olduğum için bir ülkeye girme konusunda sorun yaşayıp yaşamayacağımı vb. Fakat bunların hepsi yüksek ihtimal. Tüm bu zorlukları kabul ediyorum ve bunlarla mücadele etmeye hazırım. Ama enerjim de sınırlı. Umarım bana yardım eli uzatırsın. 10. Desteğine ihtiyacım var mı? Elbette var. “Bizim için” HIV hakkında konuşmaya ve tüm bu yazdıklarımı etrafındakilerle paylaşmana ihtiyacım var. Bu yazı sadece HIV pozitif insanlar için yazılmadı. Aslında daha çok HIV pozitif olmayanlar için yazıldı. Çünkü bu yazı, bilgisizlik ve korku nedeniyle oluşan damgalamaya bir son vermeyi hedefliyor. HIV pozitifler bilgi seviyelerini arttırma eğilimindedirler, fakat geriye kalanlar maalesef bu eğilimde değiller -ve aslında olması gereken de bu değildir-. Oysa HIV ve cinsel sağlık herkesin meselesi. Yeterli bilgiye sahip olmayanlar sadece başkalarını damgalamak ve dışlamak eğilimi göstermiyor, aynı zamanda nasıl korunacaklarını da bilmedikleri için virüsün yayılmasına hizmet ediyorlar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu *Yazı ilk olarak aynı başlıkla, yine www.kirmizikurdele.org'de Ocak 2018'de yayınlanmıştır.

  • Yeni bir HIV aşısı adayından güncellemeler

    İlk sonuçları Cell Dergisinde yayınlanan yen bir HIV aşısı çalışması umut verici ilerlemeler kaydetmekle birlikte, kendinden önceki aşı çalışmalarından aşina olduğumuz zorlukları da yenmeye çalışıyor. Peki bir HIV aşısından ya da HIV aşısı adayından en temel beklentilerimiz nedir? Bu çalışmadan ne bekleyebiliriz? Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar nedir? Ne işe yararlar? www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , HIV Glasgow 2024 Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Temmuz 1, 2024 Herkes için #hivbilgisi  kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA  herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. İlk sonuçları Cell  Dergisinde yayınlanan yen bir HIV aşısı çalışması umut verici ilerlemeler kaydetmekle birlikte, kendinden önceki aşı çalışmalarından aşina olduğumuz zorlukları da yenmeye çalışıyor. Duke İnsan Aşıları Enstitüsü’nden (DHVI) İmmünologu Barton Haynes’in, "Bu çalışma, HIV'in en zorlayıcı yanlarını/türlerini etkisizleştiren (nötralize eden) aşılar yoluyla antikor oluşturma yollarının fizibilitesini göstermesi bakımından ileriye doğru atılmış oldukça önemli bir adım dır" diyor. Çalışmanın detaylarına geçmeden önce daha genel bir sorunun cevabını arayalım; -Bir HIV aşısından ya da HIV aşısı adayından en temel beklentilerimiz nedir? HIV ya da hangi virüse karşı olursa olsun bir aşının işe yaradığından emin olunması için o aşının, aşı uygulanan kişide antikorlar yani vücudun bağışıklık sisteminin virüs, bakteri, mantar, parazit ve yabancı cisimlerin parçalarına bir anahtar-kilit gibi bağlanabilen özel proteinler üretmesi gerekiyor. Böylece bu antikorlar vücuttaki davetsiz misafirleri etkisiz hale getirebilirler. Elbette işin bir de güvenlik boyutu var. Yukarıdaki kısaca özetlediğim işi başarıyla yapabilen bir aşının tereddütsüz bir biçimde çok geniş kitlelere ulaşabilmesi ve uygulanabilmesi için görevini ciddi yan etkilere ve gündelik yaşamı olumsuz etkilemeyen reaksiyonlara sebep olmadan yapması gerektiğini aklımızdan çıkarmayalım. Yani bugün ya da bir gazete haberinde HIV aşısının bulunduğunu okusak, o aşının Dünya genelinde milyonlarca insana ulaştırılması aşamasına gelmek en az birkaç yıl alır. -Peki bu çalışmadan ne bekleyebiliriz? Çalışmadan ne bekleyebileceğimizi anlamak için önce bnAb’ler (bnAbs) yani Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar  ( GÇNEA ya da süper antikorlar ) kavramını anlamamız gerekiyor. bnAbs;  Genel olarak antikorlar, bağışıklık sisteminin enfeksiyon ve hastalıklara karşı savunmasında kritik bir rol oynuyorlar. Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar (bNAb'ler) ise farklı HIV türlerini tanıyarak ve hücrelere girişini engelleyebilen bir antikor türü. Araştırmalar, bNAb'lerin HIV ile infekte olmuş hücrelerin yok edilmesine yardımcı olmak için diğer bağışıklık hücrelerini de aktive edebileceğini gösteriyor. Bu devrim niteliğindeki bulgu, bNAb'lerin HIV ile infekte olmuş hücreleri hedef alıp yok edebilirken, aynı zamanda virüsün yeni hücrelere geçişini/bulaşmasını engelleme yeteneği olduğunu da gösteriyor. Bu da bNAb’lerin ikili bir etkiye sahip olarak yani hem önleme hem de tedavi edici aşı çalışmalarında kullanılabileceğini müjdeliyor. HIV'i hedefleyen bu Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar  1990'ların başında, AIDS hala oldukça ciddi bir salgın ve önemli bir kamuoyu tartışmasıyken sadece bazı HIV pozitif kişilerde keşfedildi ve potansiyelleri hemen fark edildi. Buna göre, Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar  genetik olarak çeşitlilik gösteren, şekil değiştiren ve bağışıklık sisteminin tespitinden kaçmak için dış kabuğunu değiştirebilen bir virüs olan HIV'in birden fazla türünü tanıyabiliyor ve etkisiz hale getirebiliyorlar. Fakat bu noktada da şunu hatırlamak önemli; bnAb'ler HIV pozitiflerin yalnızca yüzde 10 ila 25'inde ortaya çıkabilir, gelişmeleri yıllar alabiliyor ve daha da önemlisi sadece bir kişide bu bnAb’ler’in geliştirilmesi için mevcut bilimsel ve ekonomik şartlarla milyon dolarlar gerekebilir.  Yani konu “madem virüsü yok edebilen bnAb’ler geliştirmek mümkün, öyleyse herkes için hemen geliştirelim” basitliğinde ele alınamayacak bir konu. Bu nedenle, küçük bir klinik denemede test edilen bir aşı adayının iki dozdan sonra birkaç kişide bile olsa bnAbs ürettiğini okumak umut verici.   "Bu aşı molekülü ile nötralize edici antikorların haftalar içinde ortaya çıkabileceğini görmek çok heyecan vericiydi," diyor çalışmayı yöneten Duke İnsan Aşı Enstitüsü'nden (DHVI) immünolog Wilton Williams. Aşı adayı, HIV'in iki türünden en yaygın olan HIV-1'i hedef alıyor ve özellikle virüs mutasyona uğradıkça sabit kalan dış zarfının bir kısmını hedef alıyor.   2019'da başlayan faz I klinik denemesi 24 katılımcı ile başladı, bunlardan 4'ü *plasebo aldı. Ancak deneme, bir kişinin aşının stabilizasyonunda kullanılan bileşenlerinden biri olan Polietilen Glikole (PEG) üçüncü dozdan sonra ciddi bir alerjik reaksiyon göstermesi üzerine durduruldu. Deneme durdurulmadan önce, 5 kişi planlanan dört dozun üçünü aldı ve diğer 15 kişi sadece iki doz almıştı. Bu arada, Williams ve meslektaşları mevcut verileri analiz etti ve aşının iki dozdan sonra güçlü bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkardığını buldu. (* Plasebolar farmakolojik etkileri olmaksızın, ilaç niyetiyle ve onun beklentisiyle alınan maddelerdir. Dolayısıyla hastalık semptomlarını hafifletebilmekte veya hastaların bu semptomları olumlu yönde yorumlamalarına neden olabilmektedirler.) Uzun süredir üzerinde çalışmalar sürdürülen Geniş Çapta Nötralize Edici Antikorlar 1990'ların (bnAbs), deneme durdurulmadan önce üç doz alan beş kişiden ikisinde de üretildi. Bu antikorların en güçlü olanı, hücre deneylerinde HIV suşlarının %15 ila %35'ini nötralize etti. Bu devrim niteliğindeki bulgu, bNAb'lerin HIV ile infekte olmuş hücreleri hedef alıp yok edebilirken, aynı zamanda virüsün yeni hücrelere geçişini/bulaşmasını engelleme yeteneği olduğunu da gösteriyor. Bu da bNAb’lerin ikili bir etkiye sahip olarak yani hem önleme hem de tedavi edici aşı çalışmalarında kullanılabileceğini müjdeliyor. #hivbilgisi yazısını bitirirken yanlış ve aceleci beklentilere dönüşebilmesi olası heyecanları sakinleştirebilmek adına çalışmanın henüz erken aşamalarda olduğunu ve bu ya da bunun gibi ümit verici herhangi bir çalışma mutlak başarılı sonuçlarla bugün sonuçlansa ilgili aşının/ilacın Dünya genelinde milyonlarca insana ulaştırılması aşamasına gelmek en az birkaç yıl alır. www.kirmizikurdele.org   herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • EKMUD 5. HIV Akademisi'nde STK'lar bir araya geldi

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü B. Yayın tarihi: Haziran 9, 2024 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. .: Türkiye’de HIV alanında çalışan üç majör STK’nın temsilcileri EKMUD tarafından düzenlenen 5. HIV Akademisi’nde bir araya geldi. 7-9 Haziran tarihlerinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bünyesinde gerçekleşen ve Türkiye’nin pek çok şehrinden 100'ü aşkın hekimin katıldığı Türkiye EKMUD 5. HIV Akademisi'nde üç günlük kapsamlı bir ajandada HIV testleri, tanı sonrası süreçlerin yönetimi, İlaçların etki mekanizmaları, HIV immunolojisi gibi önemli başlıklar ele alındı, kapsamlı olgu değerlendirmeleri ile tecrübe paylaşıldı. Akademi’nin tam ajandasına buradan erişebilirsiniz. Akademi kapsamında Kırmızı Kurdele İstanbul, Pozitif Yaşam ve Pozitif-iz Derneklerinin temsilcileri de bir araya geldi ve çeşitli deneyim seviyelerinden enfeksiyon hekimlerine, hem derneklerin çalışmalarını hem de sahadan ilk elden deneyim ve tecrübelerini aktardılar. Akademiye Kırmızı Kurdele İstanbul adına katılan gönüllümüz, tedavi aktivisti ve topluluk yazarı Arda Karapınar, dünyadaki başarılı uygulamalardan örnekler de vererek test aşamasındaki yaklaşımların nasıl olması gerektiğine ve test süreçlerinin ülkenin ortak epidemi cevabı için önemine dair bilgiler paylaştı. Pozitif Yaşam Derneği adına katılan Yağmur Şenoğuz ise tanı sonrası “Yasal süreçler nasıl işler? Bildirim nasıl yapılmalı?” başlığı altında hazırladığı sunumunda tanı sonrası sürecin hukuksal boyutuna ilişkin komünite perspektif paylaştı. Ajandadaki bir diğer STK katılımcısı ise Pozitif-İz Derneği adına Çiğdem Şimşek oldu. “Pozitifim ne olacak şimdi? “ başlıklı sunumun odak noktası tanı sonrası süreçlerin yönetimi ve tedavi bağlılığının/uyumunun sağlanması aşamalarında komünitenin vazgeçilmez rolü ve işleviydi. Her fırsatta tekrar ettiğimiz gibi Kırmızı Kurdele İstanbul olarak Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm paydaşların birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve işbirliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermeyi önemsiyoruz ve önceliklendiriyoruz. Bu minvalde anlamlı ve işlevsel bir kömünite görünürlüğünün mümkün olduğu tüm fırsatları değerlendierek tüm yararlanıcılarımıza daha iyi hizmetler sunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. .: HIV Akademisi’nin amacı EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu EKMUD HIV Akademisi’nin amaçlarını ve hedeflerini şöyle özetliyor; “EKMUD HIV Akademisi’ni pozitif HIV tanısını yakın zamanda almış kişiler için ilk andan itibaren neler yapmalıyız diye düşünerek kurguladık. Amacımız HIV pozitif kişilerin tedavi takibine yeni başlayan ve başlayacak olan hekim arkadaşlarımızla en güncel bilgileri paylaşmaya çalışmak. EKMUD 5. HIV Akademisi tıpkı geçmiş yıllardaki edisyonları gibi verimli bir toplantıydı. Ajandanın kapsayıcılığı, sunumların doluluğu, deneyimli ve genç hekimlerin olgular üzerinde birlikte tartıştıkları oturumlar ve komünite temsilinin ihmal edilmemiş olması toplantının seviyesini yükselten öğelerdi ve toplantı sonrası konuştuğum tüm hekimler bu görüşü paylaştılar. EKMUD Başkanı Prof. Hüsnü Pullukçu'ya ve EKMUD Yönetim Kurulu'na hem bu harika organizasyon hem de sivil toplum kuruluşlarını davetleri için yürekten teşekkür ediyoruz. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi  #hivhakkindahersey

  • Bir aktivistin gözünden CROI2024; bilimsel notlar, komünite gözlemleri

    (Bu yazı ilk olarak Klinik Plus Dergisi'nin 7. Sayı sında yayınlanmıştır.) HIV alanının en saygın ve bilimsel seviyesi en yüksek konferanslarından biri olarak bilinen ve ajandasında sunulan araştırmalar konferanstan sonra da uzun süre tartışılan Retrovirüsler ve Fırsatçı Enfeksiyonlar Konferansı (* CROI ) bu yıl 3-6 Mart tarihleri arasında ABD’nin Denver eyaletinde gerçekleşti. Bu önemli konferansı komünite temsilcisi olarak yerinde takip eden Aktivist Arda Karapınar, CROI2024 notlarını www.kirmizikurdele.org ve Klinik Plus için derledi. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi   #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar,   Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayım tarihi: Mart 7, 2024 Herkes için #hivbilgisi  sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org  ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi  içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV’in sadece sosyal değil bilimsel boyutuyla ve araştırmalarla da yakından ilgilenen bir aktivist olarak CROI’nin bu alanın en özel ve önemli konferansı olduğunu düşünüyorum. Daha önceki edisyonlarını yoğunluk, hastalık vb. sebeplerle çevrimiçi olarak takip edebildiğim CROI’yi bu sene uluslararası HIV topluluğunun bir parçası ve komünite temsilcisi olarak yerinde izleme şansına sahip oldum. Her ne kadar CROI yukarıda bahsettiğim gibi alanın en özel ve önemli konferansı olsa da komünite katılımının ve görünürlüğünün düşük olması ile de eleştirilen bir konferanstı. Ancak bu yılki komünite görünürlüğünün ve komünite temsilcilerinin konferansa anlamlı katkılarının bu durumu değiştirdiğini ve önümüzdeki yıllarda daha da yoğun ve anlamlı bir komünite katılımına kapı açtığına dair yorumların şimdiden duyulmaya başladığını, konferansa komünite temsilcisi sıfatıyla katılmış birisi olarak gururla paylaşmak isterim. O yüzden dört güne yayılan oldukça zengin programdan notlarıma birkaç kısa komünite notu da ekledim ancak önce * kısa kısa **bilimsel notlar. (*Aktardığım kısa notlarda teknik bir hata ya da yanlış aktarım olduğunu düşünüyorsanız, ilgili poster ve özetleri lütfen detaylı olarak inceleyiniz.   **Çalışmalarla ilgili detaylar içeren bağlantılara altı çizili cümlelere tıklayarak erişebilirsiniz.) -212 numaralı özet; Virolojik baskı bir kez sağlandıktan sonra, uzun etkili enjekte edilebilir Cabotegravir ve Rilpivirin (CAB-RPV), ilaç tedavisine uyum ve bağlılıkla mücadele edenlerde oral antiretroviral tedaviden (ART) daha üstün.  Çalışma randomize bir çalışma ve klinik çalışmalara nadiren dahil edilen bir popülasyonu içerdiği için dikkate değer. -CARES çalışması; Her 2 ayda bir enjekte edilen CAB-RPV, oral ART'ye kıyasla noninferior bulundu .. Güney Afrika, Uganda ve Kenya'da yürütülen çalışma, bu tedavinin seyrek (24 ayda bir) viral yük takibiyle ve daha da dikkat çekici olarak, başlangıç örneklerinde yapılan proviral genotiplerde NNRTI ve INSTI mutasyonu barındıran kişilerde bile yüksek oranda etkili olacağını gösterdi. Ancak, sunum sonrasında bu rejimi bilinen direnci olan insanlara yine de önermeyeceğini söyleyen uzman yorumları da paylaşıldı. -Haftada bir kez Lenacapavir ve Izlatravir etkili mi? Haftada bir kez kullanılacak oral Lenacapavir ve Izlatravir virolojik baskılamayı sürdürüyor. Haftalık Izlatravir dozu 2 mg ve total lenfosit veya CD4 hücre sayısını düşürmüyor. Bu, etkinliği kanıtlanmış ilk haftada bir oral ART rejimidir ve faz 3 çalışmaları planlanıyor. Detaylar için tıklayın. -641 numaralı poster; Haiti'de yapılan bir çalışmada, güçlendirilmiş PI içeren bir rejimde olan kişilerin BIC/FTC/TAF'a geçirilmesinin etkili olduğu sonucuna varıldı . Bu kişilerin yüksek oranda NRTI direncine sahip olduğu bilinmekteydi; dolayısıyla bu durum, bu direnç hakkında bilgi sahibi olunmasa bile virolojik baskılamanın sürdürülmesinde güçlendirilmiş PI'den ikinci nesil integraz geçişinin güvenli olduğunu gösteren 2SD  çalışmasının sonuçlarını destekliyor. -714 numaralı özet; HIV ve HCV tedavisinin eşzamanlı olarak başlatılması oldukça etkili.  Kullanılan rejimler HIV ve HCV için sırasıyla BIC/FTC/TAF ve SOF/VEL.. Çalışmaya dahil olan 128 kişinin (52'si HIV ilaç tedavisi almayan) tamamında HIV viral baskılanması sağlanmış ve %98,4'ünde (126/128) sürekli virolojik yanıt (SVR) 24 değerlendirmesine göre HCV iyileşmesi görülmüş. HIV ve HCV tedavisinde erişilen bu seviye gerçekten etkileyici. -154 numaralı özet ; HIV ile yaşayan veteranlara yapılan bir çalışmada,  HIV negatif kontrol grubuna kıyasla, HIV pozitif erkeklerde prostat kanseri daha geç bir aşamada teşhis edildi. Bu bulgu özellikle ilgi çekici, çünkü prostat kanseri HIV pozitiflerde tarihsel olarak daha yüksek insidansa sahip olduğu gözlemlenmeyen birkaç kanserden biri ve bu sonuç hala tartışılabilir olsa da, prostat kanseri riski yüksek olan erkeklerde önerilen bir taramanın hala tam olarak uygulanamadığına ilişkin bir boşluğun işaret ediyor. -155 numaralı özet; HIV’in komplikasyonları ile mücadele başlıklı oturumda sunulan bu özet menopoz sırasında integraz bazlı bir rejime geçen HIV pozitif kadınların, bel çevresi ve vücut-kitle indeksinde erken hızlanan artışlar yaşadığını gösterdi . Karşılaştırma grupları, rejim değiştirmeyen HIV pozitif kadınları ve HIV negatif kadınları içeriyordu ve hiçbiri bu değişiklikleri yaşamadı. -184 numaralı özet; Yaşam Boyu HIV: Hamileler, Bebekler, Çocuklar ve Ergenler başlıklı oturumda sunulan   HIV bu çalışma  CROI2024’ün en ses getiren, medya yansıması en yoğun olan çalışmalarından biriydi. Çalışmaya göre HIV geçişi in utero (rahimde) olan altı çocuktan üçünde HIV ilaç tedavisi kesildikten sonra viral rebound görülmedi. Tüm anneler gebelik sırasında ART aldılar ve bebekler doğumdan sonraki iki gün içinde tedaviye başladılar. İlaç tedavileri ortalama beş yaşında kesildi ve remisyon süresi 48, 52 ve 64 hafta olarak bildirildi. Çalışma HIV ilaç tedavisine çok erken başlanan yenidoğanlarda HIV-1 rezervuarlarının oluşumunun sınırlanarak ART'siz remisyonun potansiyel olarak mümkün olabileceğini göstermesi açısından önemli ve değerli. Klinik Plus için yaptığım bu derlemeyi kısa tutabilmek adına CROI2024’te sunulan araştırmalardan notları burada noktalıyorum. Buradaki çok kısa notlar bu zengin konferansı layıkıyla özetlemeye elbette yetmez. Bu yüzden, daha fazla araştırma ve bilgi için konferans web-sitesinin incelenmesini, konferans boyunca ve sonrasında paylaşımlar yapan AIDSmap, I-Base gibi web-sitelerinin sık sık ziyaret edilmesini öneririm. Yazıyı giriş paragrafında bahsettiğim gibi komünite ve savunuculuk perspektifinden paylaşmak istediğim notlarla bitirmek istiyorum; 1. Hayatın tüm alanında olduğu gibi HIV araştırmalarında da çeşitlilik ve kapsayıcılık önemli. Klinik araştırmaların çok farklı özellikler sunan ülke ve bölgelerden, yaştan ve cinsiyetten katılımcıları kapsaması kritik önem taşıyor. CROI2024 bu çeşitliliği sunan araştırmaların daha kapsamlı ve dikkat çekici sonuçlar sunduğunu kanıtlayan bir konferans oldu. 2. HIV kesin tedavisi herkese uyan, tek bir ölçünün tüm bedenlere uyduğu tek bir strateji getirmeyecek. Sunulan çalışmalar ve o çalışmalar etrafında yapılan tartışmalar bunu net bir biçimde gösteriyor. Bu bağlamda, şu anda devam eden klinik araştırmalarda izlenen kombinasyon stratejilerinin yanı sıra temel bilim keşiflerinin ürettiği gelecek stratejilerini öğrenmek, anlamak ve onu olası bir HIV kesin tedavisine şimdiden adapte etmek önemlidir.  3. Araştırmacıların güvenilir, herkesin erişebileceği bir maliyetle sunulan, farklı imkân ve koşulları olan bölgelere kolayca adapte edilebilir bir kesin tedavi bulabilmesi için cevaplanması gereken çok temel sorular var hala. Bu yüzden alanda çalışan sadece bazı aktivistler/savunucular değil tüm savunucular bilimi çok yakından takip etmeli, anlayabilmeli, yorumlayabilmeli ve HIV alanındaki fon sağlayıcıları yatırım yapmaya devam etmeye, güncel #hivbilgisi’ni herkesin kolay anlayabileceği bir dille aktarmaya gönüllü olmalı ve komüniteyi gelecekteki klinik araştırmalara hazırlanmaya ve katılmaya teşvik edebilmeli. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın.  www.kirmizikurdele.org   herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • HIV tarihinde önemli bir saygı duruşu günü; 5 Haziran

    HIV ve AIDS'e dair, herkesin bildiği 1 Aralık Dünya AIDS Günü dışındaki belirli ve önemli günlerden bir diğeri olan 5 Haziran *Her şeye Rağmen Hayatta Kalan HIV pozitifler Farkındalık Günü hakkında, sadece meraklı ve vefakâr Kırmızı Kurdele İstanbul takipçilerinin ilgisini çekecek kısa bir #hivbilgisi yazısı. Meraklısına iyi okumalar. herkes için #hivbilgisi kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey *HIV Long-Term Survivors Awareness Day Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Güncelleme Haziran 5, 2024 Yayım tarihi: Haziran 4, 2022 Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. 5 Haziran Her şeye Rağmen Hayatta Kalan HIV pozitifler Farkındalık Günü HIV ile yaşayanların günde sadece bir tabletle, virüsü (kondomsuz ilişkilerde bile) cinsel partnerlerine bile *bulaştırmadan/aktarmadan, HIV negatifler kadar sağlıklı yaşayabildiği günümüzde, önemi ve nedeni pek anlaşılmayan bir gün olabilir. Özellikle 80'ler ve 90'ların karamsar, ümitsiz ve ilaçsız günlerindeki yoğun ölümleri bilmeyenler ve/ya da çok çabuk unutanlar için. (*Bkz: Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan, B=B) Oysa ilk yılların ortamı sadece HIV ile yaşayanlar için değil en az onlar kadar yakın çevreleri için de tam anlamıyla kâbus gibiydi. Sadece HIV pozitif oldukları (ya da bir HIV pozitifler eş, arkadaş, aile oldukları) için medyada her gün hedef gösteriliyor, dini ve politik grupların açık hedefi haline geliyor, dövülüyor, işten evden atılıyor ve tüm bunların üzerine ilaçsızlıktan ölüyorlardı. Salgının (etkin ilaçların bulunmasıyla HIV pozitifliğin kronik hastalık haline geldiği 1996'dan önceki) o ağır ve zor günlerinden bugüne kadar hayatta kalmayı başaran insan sayısı oldukça az ve rahatlıkla denilebilir ki; HIV bilimi de HIV aktivizmi de bu inatçı, dirençli, dayanıklı (ve elbetteki şanslı) insanların omuzlarında yükseldi. Bu insanlar, hem bilimsel çalışmaların parçası olarak HIV pozitiflerin bugün kullandıkları ilaçların üretilmesini ve geliştirilmesini sağladılar, hem benim gibi HIV aktivizmine tutkuyla sürdüren aktivistlere ilham ve cesaret vererek aktivizme yön verdiler. İşte 5 Haziran, bu değerli insanların mücadelelerine teşekkür etmek ve onları onurlandırmak açısından önemli ve kıymetli bir gün. Bu yüzden de, The Morbidity and Mortality Weekly Report (MMWR) isimli derginin bilim tarihine geçen ilk AIDS olgularını raporladığı gün olan 5 Haziran günü bu 'survivor'lara adanıyor. Bugün ve bu kısa yazı vesilesiyle, HIV ile yaşayanların tedaviye erişmeleri, herkesle her yerde eşit haklara sahip olmaları ve HIV konusunun sürekli gündemde kalması için çalışan dünyanın her yerinden tüm kahramanlara Kırmızı Kurdele İstanbul takipçileri adına yürekten teşekkür ederim. Yeni ilaçlar, tedaviler ve tedavi yaklaşımları hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını ve Dünya HIV gündemini düzenli olarak takibe ve kayda değer gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğiz. Takipte kalın. Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı

  • Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (B=B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar (Tedavi aktivisti, Global U=U Kampanyası Kurul Üyesi Güncellenme tarihi: Kasım 20, 2022 Yayın tarihi: Mayıs 05, 2019 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. herkes için #hivbilgisi kaynağı; www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın 1. *Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan B=B tam olarak ne demek? Belirlenemeyen = Bulaştırmayan, düzenli HIV ilaç tedavisi (ART) ile kanlarındaki virüs yükü B (belirlenemeyen) seviyeye baskılanan bir HIV pozitif kişilerin, ilaç tedavisine tam uyum ve tam sadakatle devam ettiği ve bu seviyeyi koruduğu sürece -kondomsuz ilişkilerde bile- partnerlerine HIV bulaştıramayacaklarını, bulaş riskinin SIFIR olduğunu ifade eden bir terim ve Kırmızı Kurdele İstanbul'un dünya çapında resmi sözcülerinden biri olduğu olduğu global bir aktivizm hareketi/kampanyadır. Kampanya (*Prevention Access Campaign) 2016 yılında yayınlanan bir bildiri ile New York'ta başlamıştır Kırmızı Kurdele İstanbul'un Avrupa'dan ilk ve öncü imzacılarından olduğu bu devrimsel bildirinin/kampanyanın güçlü ana mesajı, arkasındaki çok güçlü bilimsel kanıtlarla şu anda 105'den fazla ülkede WHO. CDC. ECDC. UNAIDS gibi 1050'den fazla STK/Kamu kuruluşu/Bakanlık tarafından desteklenmiştir. (*B=B, B eşittir B, U equals U, Undetectable = Untransmittable) *Prevention Access Campaign – The revolution in living and loving with HIV) 2. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan mesajını kanıtlayan/doğrulayan bilimsel araştırmalar hangileri? Konu ile ilgili yapılan en önemli çalışmalar, PARTNER 1 ve 2 araştırmalarıdır. Bu çalışmalara ek olarak Swiss Statement, Opposites Attract, HPTN052 araştırma ve belgeler de mutlaka anılmalı ve sıfır risk hakkında şüphesi olan herkes tarafından okunmalıdır. Tüm bu araştırmalarda çok sayıda sero-different/sero-farklı yani birinin HIV pozitif, diğerinin HIV negatif olduğu çiftler yer almışlardır. Bu çalışmalara katılan HIV pozitif bireyler, en az altı aydır HIV ilaç tedavisi almaktadır ve virüs yükleri belirlenemeyen seviyededir. Aynı zamanda çalışma süresince HIV negatif bireylerin kondom, PrEP ya da PEP gibi korunma araçlarını kullanmalarına müsaade edilmemiştir. Çalışma sonucunda, toplamda on binlerce kere kondomsuz gerçekleştirilen cinsel ilişkide HIV pozitif partnerden HIV negatif partnere hiçbir HIV bulaşı olgusu tespit edilmemiştir. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hakkındaki araştırmalar ve bilimsel kanıtları hakkındaki #hivbilgisi yazılarımızı anasayfadaki B=B sekmesi altında bulabilirsiniz. 3. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B, HIV tanısı almak ve HIV ilaç tedavisine başlamak ile ilgili bakış açımızı nasıl değiştirebilir? Günümüzde HIV ilaç tedavisinde kullanılan ilaçlar yaşam kalitesini arttırmak ve önleme bakımlarından oldukça etkili. Bu sebeple, herkesin düzenli olarak test yaptırıp eğer HIV pozitiflerse bir an önce HIV ilaç tedavisine başlamaları çok önemli. Tüm HIV pozitif bireylerin bunu bilmeleri, tedaviye erişmeleri ve virus yüklerinin belirlenemeyen seviyeye ulaşması, dünya geneline HIV yayılımının kısa sürede ve tamamen durdurulabileceği anlamına geliyor. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan işte bu yüzden çok önemli. 4. Neden ''Belirlenemeyen'' ve ''Bulaştırmayan'' terimleri kullanıldı? İngilizce orijinal adı Undetectable = Untransmittable olan kampanyanın farklı ülke ve dillerdeki tüm çevirilerinde birinci ve ikinci kelimenin aynı harfle başlaması kampanya iletişimi ve kampanya kurgusu açısından global bir prensip. Nitekim kampanya farklı ülkelerde N = N, I = I, J = J gibi kısaltmalarla anılıyor. Undetectable kelimesinin en yaygın Türkçe karşılıkları tespit edilemez/saptanamaz olmakla birlikte, kelimenin yorumlarından biri de belirleneyemendir ve bir şeyin varlığının şüphe götürmez olduğu ancak o şeyin belirgin bir biçimde fark edilemiyor/görülemiyor yani belirlenemiyor oluşunun vurgulanması anlamında Belirlenemeyen kelimesi seçilmiştir. Bu, HIV ilaç tedavisinin vücuttaki virüsü baskılaması ve vücutta/hücrede etkisizce gizlenir hale getirmesi durumunun çok net bir tarifidir. Kafa karıştıran esas konu ise 2. B, yani bulaştırmayan terimi. 2. B'ye ilişkin çeşitli farklı çevirilerde bulaşmayan, bulaşmaz vb. gibi anlamı tam aktarmayan ifadeler de görülebilir. Ancak kampanyanın ve kampanyanın temelindeki ana mesajın ruhunun ve kanıtların güçlülüğünün vurgulanması açısından en uygun çeviri Bulaştırmayandır. Çünkü bu kampanyanın temelindeki özne virüs değil HIV pozitif kişidir. Kampanya, B=B'den önce sürekli tehdit olarak görülen ve ötekileştirilen HIV pozitif kişinin özgürleşmesi ve öz güveninin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Kişinin HIV ilaç tedavisine bağlı olarak virüsü kondomsuz ilişkilerde bile hiç kimseye bulaştırmayacağını en iyi vurgulayan kelime Bulaştırmayandır. Yani özetlersek belirlenemeyen şey virüstür, bulaştırmayan ise HIV pozitif kişidir. Bu nedenle "Bulaştırmayan", "Sıfır risk" gibi betimlemeleri özellikle tercih ediyoruz. Bu betimlemeleri andırsalar da, mesajı doğru aktarmaktan uzak (bulaşmaz, bulaşmayan vb.) bazı ikincil betimlemeler temel mesajı ve vurguyu zayıflatan söylemler olarak tedavi aktivizmine de zarar veriyorlar. Dolayısıyla hem Belirlenemeyen hem de Bulaştırmayan kelimeleri kampanyanın ruhuna, vurgusuna ve ana mesajın üzerinde yükseldiği psikolojik temele en uygun kelimeler olarak yaklaşık iki haftalık titiz bir çalışmanın sonucu olarak seçilmiştir. Nitekim Uluslararası U=U kampanyası orijinal bildirisini imzalayan otorite kuruluşlardan biri olan CDC'de B=B'yi şöyle duyurmakta; "A person with HIV who takes HIV medicine as prescribed and gets and stays virally suppressed or undetectable can stay healthy and will not transmit HIV to their sex partners".. Yine bildiri imzacısı ve otorite kuruluşlardan biri olan UNAIDS'in B=B duyurusu da şöyle; "People living with HIV on antiretroviral therapy who have an undetectable level of HIV in their blood have no risk of transmitting HIV sexually" Görüldüğü gibi her iki (ve tüm diğer) belgelerde de temel vurgu kişi ve kişilerdir ve bu yüzden B=B terimi Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan açılımıyla kullanılmalıdır. 5. Erken HIV tanısı Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B açısından neden bu kadar önemli? Erken tanı, bağışıklık sisteminin zayıflamasına izin vermeden ilaç tedavisine başlayarak, HIV ile ilişkili hastalıkların önlenmesini sağlar ve HIV pozitif bireylerin sağlıklı, yaşam kalitesinden kaybetmeden, uzun bir ömür sürdürebilmelerini ve toplumsal hayata herkesle eşit şartlarda katılabilmelerini sağlar. HIV çoğunlukla, HIV taşıdığını bilmeyen bireylerin, virüsü farkında olmadan başkalarına bulaştırmaları ile yayılmaktadır. Bu sebeple erken tanı sonrası ilaç kullanımına başlamak, belirlenemeyen seviyeye ulaşmayı sağlar ve yeni HIV bulaşılarını da önler. 6. Tanı sonrası HIV tedavisine ne zaman başlanmalıdır? Hemen! Son dönemde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, tanı alındıktan hemen sonra tedaviye başlanması, bireyin viral yükünün belirlenemeyen seviyeye hızla inmesi ve dolayısıyla da bulaştırıcılığın sona ermesi yani RİSK'in SIFIR olduğu anlamına gelmektedir. BU konudaki kanıtlar NETTİR! Belirlenemeyen seviyeye gelen viral yük aynı zamanda, bağışıklık sisteminin de güçlü kalması demektir. Konu hakkında daha fazla bilgi için HIV hakkında her şey sayfalarımızın HIV tedavisi bölümünü okuyabilirsiniz. 7. HIV tedavisinin olası yan etkileri nelerdir? HIV tedavisine başlayan bir birey, mide bulantısı, baş dönmesi veya ishal gibi kısa süreli yan etkiler yaşayabilmektedir. Bazı ilaçlar ise, kemik erimesi gibi çok daha uzun dönemli yan etkilere neden olmaktadırlar. Bu sebeple, herhangi bir yan etki görüldüğünde mutlaka tedavi takibini yapan doktor bilgi verilmesi ve olası uzun dönem yan etkilerin sebep olacağı farklı sağlık durumları takip edilmelidir. Konu hakkında daha fazla bilgi için #hivbilgisi blogumuzdaki HIV tedavisinin olası yan etkileri ile başa çıkmak başlıklı #hivbilgisi yazımızı okuyabilirsiniz. 8. HIV tedavisi bir bireyin hayatında ne gibi olumlu değişikliklere neden olur? Günümüzde, HIV pozitif bireyler sağlıklı, yaşam kalitesinden kaybetmeden, uzun bir ömür sürdürebilir, HIV taşımayan çocuk sahibi olabilir ve toplumsal hayata herkesle eşit şartlarda katılabilirler. Tedavinin doğal seyrinde, düzenli ilaç kullanımının dışında hastaların hayatlarında ciddi bir değişiklik söz konusu olmamakta, doğal yaş alma süreci beraber, olağan kalp hastalıkları başta olmak üzere, yaş almaya bağlı çeşitli sağlık durumları görülmektedir. Konu hakkında daha fazla bilgi için HIV hakkında her şey sayfalarımızın HIV ile yaş almak bölümünü okuyabilirsiniz. 9. HIV tedavisindeki en yeni gelişmeler nelerdir? HIV bilimi ve tedavisi alanında sürdürülen yoğun yeni araştırmalar beraberinde yeni ilaçlar ve yeni ilaç kullanım şekillerini getirdi, getiriyor. Örneğin, FLAIR adındaki çalışma ile günlük ilaç kullanımı yerine aylık ya da 3 aylık periyodlarda enjekte edilerek alınan ilaçlar üzerinde araştırma yapmaktadır. Aynı şekilde PrEP olarak kullanılabilecek farklı ilaçlar konusunda da çalışmalar devam etmektedir. Buna ek olarak 40 yıla yaklaşan HIV ve AIDS tarihinde ikinci kesin tedavi olarak anılan Londra Hastası, ardından Barcelona Hastası gibi çalışmaların erken bulguları da önemli. HIV kesin tedavisi çalışmaları hakkında daha fazla bilgi için, #hivhakkindahersey sloganı ile sürdürdüğümüz kesintisiz projelerden olan "herkes için #hivbilgisi" blogumuzdaki; -COVID19, HIV kesin tedavisini bulmayı kolaylaştırır mı? -HIV tedavisi yolunda yeni ve umut veren bir ilaç çalışması insan denemeleri için onay aldı! -HIV aşısı insan denemelerine başladı. -‘Londra Hastası’ HIV kesin tedavisi yolunda iliklerimize kadar umutlanmaya değer mi? başlıklı yazılarımızı, ilginizi çeken diğer #hibilgisi makalelerini ve HIV hakkında her şey sayfalarımızın -Korunma Amaçlı HIV Tedavisi - TasP -Temas Öncesi Korunma Tedavisi - PrEP/TÖP bölümlerini okuyabilirsiniz. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Türkiye'de HIV olguları neden artıyor?

    Gönüllümüz ve Genel Sekreterimiz Kağan Çavuşoğlu ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni yayını olan Haber Vesaire'de Türkiye’de HIV olgularının neden arttığına dair görüşler paylaştılar. Büşra Şenol'un ilk olarak www.habervesaire.com'da yayınlanan söyleşi haberini aşağıda okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü E. Yayın tarihi: Mayıs 28, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. “Bilgi seviyemiz, algı seviyemiz ve bilimsellik kavramımız çok düşük” diyor Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği Genel Sekreteri Kağan Çavuşoğlu. Türkiye’de insanların cinsel pratiklerini gerçekleştirmek ve olgunlaştırmak açısından sıkıntılar yaşadığını söylüyor. Almanya, İspanya, ABD gibi ülkelerde HIV vakası sayıları alınan önlemler sayesinde giderek azalıyor. Fakat Türkiye ve Asya ülkelerinde HIV sayılarında ciddi bir artış söz konusu. T.C. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi verilere göre; Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 8 Kasım 2023’e kadar Türkiye’de toplam 41 bin 732 kişiye HIV tanısı kondu. Vakaların yüze 81,5’i erkek, yüze 18,5’i kadın, yüzde 16,1’i de yabancı uyruklu kişilerden oluşuyor. Gelişmiş ülkelerde korunma ve önleme eğitimlerinin verilmesi, test yaptırmanın sağlanması ve yeni tanı alan tüm hastalara tedaviye başlanması ile vakalar kontrol altına alınabiliyor. “Bilgi seviyemiz, algı seviyemiz ve bilimsellik kavramımız çok düşük” diyor Kırmızı Kurdele Derneği Genel Sekreteri Kağan Çavuşoğlu. Türkiye’de insanların cinsel pratiklerini gerçekleştirmek ve olgunlaştırmak açısından sıkıntılar yaşadığını söylüyor. Çavuşoğlu, “Cinsellik olgusu ayıp ve yasak gibi bariyerlerle sürdürülmeye çalışıyor. Hal böyle olunca bu deneyimi yaşayabilmek için insanlar pek çok gizli ve alelacele yönteme başvuruyor. Dolayısıyla insanlar cinsellikle ilişkili herhangi bir tehdidin farkında olamıyorlar. Sadece haz odaklılar, neler olabileceğine dair hiçbir bilgileri yok. Cinsellik sadece doğum ya da üreme değildir; cinsellik psikolojidir, cinsellik enfeksiyondur, cinsellik patolojidir. Bunu bilmiyorsan neye maruz kaldığını bilemezsin” diyor. Prof. Dr. Esin Şenol ise AIDS'in dünyada hala bir pandemi durumunda olduğunu fakat Türkiye’nin en çok vaka artışının olduğu ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol ise HIV virüsünün dünyada hala bir pandemi durumunda olduğunu fakat Türkiye’nin en çok vaka artışının olduğu ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Şenol’a göre, Türkiye’de ergen ve gençler gibi ilk cinsel deneyimlerinde bulunacakların hiç bilgisinin olmaması, damar içi madde kullanımında artış olması, çok eşlilerde kondom kullanımını teşvik edecek kampanyaların olmaması, HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılık ve kontrolsüz kayıt dışı göçmenlerin bulunması HIV artışında önemli rol oynuyor. Büşra Şenol'un haberinin tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

bottom of page