Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü A. Yayın tarihi: 25 Kasım 2019
(*Çeşitli kaynaklara göre 1996 ve sonrasında doğan bireylerin oluşturduğu nesile Z jenerasyonu/kuşağı deniyor. Teknolojinin hakim olduğu ve bilgiye erişim olanaklarının, öncekilere göre oldukça kolaylaştığı bir çağda doğmuş olmaları sebebiyle teknolojiyle oldukça iç içe yaşayan bu jenerasyona, “internet kuşağı” adı da veriliyor. )
AIDS'in ciddi bir global paniğe yol açtığı ilk günlerden bu yana, başta bilim insanları olmak üzere, aktivistler, sağlık profesyonelleri ve tüm muhataplar, giderek iyileşen bir tutum geliştirerek HIV ile yaşayan bireylerin hayatlarını etkileyecek nitelikteki olumsuz dile karşı mücadeleye bir şekilde destek oldular ve olmaya da devam ediyorlar.
Yapılan araştırmalardan çıkan bilimsel verilerin de ışığıyla, enfeksiyonun tedavisi ve korunma yöntemleri konusunda da doğru ve güvenilir bilimsel bilgilerin yayılması da eş-zamanlı olarak gerçekleşmeye devam ediyor.
Ancak sonuçları geçtiğimiz günlerde paylaşılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, HIV yayılımının küresel seviyede tamamen durdurulması hedefinin en önemli anahtar gruplarından olan Z jenerasyonunun #hivbilgisi yetersizliği ve hatta ilgisizliği, yani bilgiyi reddetme ve umursama tutumu acı bir şekilde karşımıza çıktı.
Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, kurulduğumuz ilk günden beri, doğru, anlaşılır ve bilimsel çıktılara dayalı HIV bilgisini, kanıt temelli aktivizmin Türkiye’deki ilk örneğini uygulayarak, ülkemizde yaşayan her kesimden bireye ulaşma hedefiyle çalışmaya devam ediyoruz. Ancak buna rağmen, toplumsal norm ve kodlarımızın katılığından dolayı, Türkiye’de HIV olgusunu hala ahlak ve dogmatik konu başlıkları arasındaki sıkıştığı yerden çıkarmak, her zaman çok kolay olmuyor. Her ne kadar Z jenerasyonu, HIV yayılımının tamamen durdurulduğu bir gelecek inşa etme yolunda en önemli hedef kitlelerden biri olsa da, detaylarını aktaracağımız araştırma benzeri bir araştırmayı Türkiye’de mevcut koşullarda yapmak şimdilik çok zor.
Fakat Amerika’da yapılan bu araştırmanın çeşitli çıktılarının, Kırmızı Kurdele İstanbul’un #onlinehivdanismanligi servisine gelen bazı sorularla benzerlik göstermesi dikkatimizi çekti ve Dünya HIV gündemini tüm boyutlarıyla yerele aktarmak amacımıza uygun olduğu için özellikle paylaşmak istedik.
Global sözcülerinden biri olduğumuz Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B / U=U) kampanyasının yönetici organizasyonu olan Amerika merkezli Prevention Access Campaign ile bir ilaç firması tarafından ortaklaşa yürütülen “HIV’i Öğren: Genç Yetişkinler ve Gelecekteki Mücadele” başlıklı araştırma, ABD’de yaşayan genç yetişkinlerin (18-36 yaş), HIV’e yaklaşımı, güncel HIV bilgileri ve korunmaya dair gösterdikleri çabayı sorguluyor.
Online erişime açık anket yöntemi ile yapılan, 18-22 ve 23-36 yaş aralıklarından toplamda 1,596 HIV ile yaşayan ve yaşamayan bireyin katılım gösterdiği araştırma aynı zamanda, genç nüfusun nasıl da HIV’e ilişkin yanlış bilgilerle dolu olduğunu ve HIV-negatif bireylerin bakış açısının nasıl ötekileştirici olduğunu gözler önüne seriyor…
Gençler HIV’i nasıl algılıyorlar?
Araştırma sonuçlarına göre 23-36 yaş aralığındaki bireylerin %28’i, HIV ile yaşayan bir birey ile asla el sıkışmayacağını, ya da ona sarılamayacağını ve onlarla kati suretle arkadaşlık yapmayacağını belirtiyor.
Bu veriye benzer bir başka veri ise HIV ile yaşayan bireylerin %90’ı duygusal, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmamak adına mevcut sağlık durumlarını, aileleri de dahil olmak üzere, başkalarıyla paylaşmaktan kaçındıklarını belirtmeleri. HIV ile yaşamayan yani HIV-negatif olan bireylerin %30’u ise, HIV ile yaşayan biriyle iletişimde olmanın dahi kendisini kötü hissettireceğini söylüyor…
Araştırma aynı zamanda, bunca bilimsel gelişmeye rağmen, yeni neslin HIV bilgisinin neredeyse hiç gelişmediğini gözler önüne seriyor. Araştırmaya katılan 18-22 yaş aralığındaki Z jenerasyonu HIV negatif bireylerin %41’inin HIV bilgisi tablosundaki olumsuz ve eski bilgiler ile, daha eski nesil olan 30-36 yaş aralığındaki HIV negatif bireylerin HIV bilgisi arasında eşleşme söz konusu. Yani aradan yaklaşım 20 yıl geçmiş olmasına rağmen hala eski bilgiye takılıp kalma söz konusu!
Özetlersek, özellikle yeni kuşaktaki bilgiye direnme ve doğruyla ilgilenmeme hali sadece bize özgü değil!
Araştırma sonuçlarının işaret ettiği bir diğer gerçek ise, korunma araçlarına yönelik bilgi eksikliği… Araştırmaya katılan HIV negatif bireylerin %54’ü, HIV ve diğer CYBE’lerden korunmak için kondom ya da PrEP kullanmıyor. Dahası, HIV negatif katılımcıların %32’si PrEP nedir, bilmiyor!
Acaba yaklaşım ve HIV’e ilişkin toplumsal bilgi düzeyini ölçmek adına alanında yapılmış önemli bir araştırma olan bu çalışmanın bir benzeri, ülkemizde yapılmış olsaydı sonuç nasıl olurdu?
www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey