HIV tedavisinde ve korunmada kullanılacak 52 yeni ilaç ve aşı sırasını bekliyor. Bundan yaklaşık 40 yıl önce, Amerika’da ilk HIV vakası görüldüğünden bu yana aktivistler, sağlık hizmeti sağlayıcıları, araştırmacılar, devlet kurumları ve ilaç sanayi, HIV’den korunma ve tedavisi için bir çok önemli adım attılar.
Yeni bilimsel bulgular sadece HIV’in bulaşmasını önlemekle kalmayıp, kesin tedaviye dair umutları yeşertirken, aynı zamanda da tüm dünyadaki HIV pozitif bireylerin yaşam kalitesini arttırmada da son derece etkili oldular.
2017, bu alanda yapılan çalışmalardaki gelişmelerle, iyimserlik rüzgarlarının esmeye devam ettiği harika bir yıl oldu. Amerika İlaç Araştırmaları ve Üreticileri Birliği tarafından yayınlanan 2017 HIV/AIDS İlaç Gelişmeleri raporunda, 52 adet yeni ilaç ve aşı için çalışmaların devam ettiği belirtiliyor. Listedeki çalışmalardan 32 tanesi yeni antiretroviral ve antivirallere (ART) yönelik ilaç tedavisi, 16’sının aşı ve 4 tanesinin de virüsün hücrelere saldırmasını önlemek adına geliştirilen bir yönteminde dahil olduğu hücre terapileri. Rapor aynı zamanda, bazı çalışmaların klinik denemeler seviyesinde, bazılarının ise Amerika Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) tarafından inceleme-onaylama safhasında olduğu belirtilmiş.
HIV bilimi alanında en saygın yayınlardan biri olan The Lancet - Infectious Diseases dergisinde yayınlanan bulgulara göre, Dünya genelinde kullanmakta oldukları ilaçlara direnç* gösteren HIV pozitif bireylerin sayısında artış gözlemleniyor. Söz konusu direnç olunca, bu durumu kontrol altına alacak yeni tedavilerin geliştiriliyor olması nefes kesen bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. 2012 yılında yayınlanan Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Raporuna göre, her 10 yeni HIV vakasından 2’sinde, bir ya da birden fazla ilaç tedavi grubuna direnç geliştirildiği kaydedilmiştir. *HIV pozitif bireyin kullanmakta olduğu ilaçların, düzensiz ilaç kullanımı ya da tedaviyi bırakmak vb. sebeplerle etkisini yitirmesi durumuna verilen isim Raporlar, geçtiğimiz yıl Amerika’da kayıt altına alınan yeni HIV tanılarından, tüm tedavi gruplarına tam direnç gösterenlerin %1’den daha az olduğu belirtiliyor. Bu oran Türkiye’de çok daha düşük. Ancak istatistiksel olarak küçük olan bu oran, günlük hayatta yüzlerce insan anlamına geliyor. Yeni geliştirilmekte olan ilaçlar aynı zamanda, bu vakalar için de yeni seçenekler, yani yeni umutlar demek. Bu konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde, PhRMA Raporunun yayınlanması ile birlikte, Amerika Biofarmasötik Şirketler Topluluğu, tanıtımlarında bir HIV pozitif birey ile ilaç geliştirme laboratuvarında çalışan bir araştırmacının yanyana olduğu “Together (Hep Beraber)” isimli yeni kampanyaya start verdiklerini açıkladılar. PhRMA’nın aktardığına göre, 1981 yılında ilk AIDS vakası görüldüğünden bu yana, FDA 40’ın üzerinde HIV ilacının kullanılmasına onay vermiş. 1990’ların ortasında antiretroviral tedavilerin keşfi ile birlikte, AIDS temelli ölümlerin sayısında ciddi düşüşlerin görüldüğü, eczacılık alanındaki en büyük dönüm noktalarından biri yaşandı.
HIV tedavisi alanındaki bir sonraki büyük buluş belki bir “kesin tedavi”, “depo ilaçlar” veya ‘’koruyucu aşı’’ olabilir. Tüm bu alanlarda başarısı küçümsenmeyecek gelişmeler var. Neler olacağını zaman gösterecek.
Yayına hazırlayan: Arda Karapınar