Uluslararası AIDS Cemiyeti tarafından, her iki yılda bir HIV ile yaşayan, HIV’den etkilenen ve HIV bilimi alanında çalışan bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşen Uluslararası AIDS Konferansı bu yıl Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi.
Dünya'nın en geniş katılımlı HIV/AIDS konferansı olan, Uluslararası AIDS Topluluğu tarafından düzenlenen, Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25.si #AIDS2024 bu yıl 20-26 Temmuz 2024 tarihlerinde Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi. 100'den fazla ülkeden, HIV ve AIDS'ten etkilenen veya HIV üzerinde çalışan 10.000'den fazla bireyi bir araya getiren konferans iki günlük Ön Konferans (Pre-Conference) ve Konferans olmak üzere bir haftalık sürede gerçekleşti. Konferansı burslu olarak yerinde izleyen gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu'nun #AIDS2024 notlarını, Türkiye HIV topluluğu ve tüm ilgilileri için paylaşıyoruz. (Bu yazı ilk kez Klinik Plus Dergisi'nin 8. Sayısında yayımlanmıştır)
www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey
Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Eylül 1, 2024
Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.
Living2024: Özneler sahnede!
Münih’te düzenlenen AIDS2024 Konferansı kapsamında, 20-21 Temmuz 2024 tarihlerinde Messe Münich Kongre Merkez’inde Living2024 Komünite Konferansı (ön konferans) da düzenlendi ve iki günlük bu önemli ön-konferansın düzenleme kurulunda gönüllümüz, Aktivist Arda Karapınar da Ajanda/İçerik Koordinatörü yer aldı. HIV ile yaşayan kişi ve toplulukların bir araya gelerek, HIV ile topyekün mücadelenin sivil toplum tarafındaki gelişmeleri hakkında detaylı çalışma sunumlarının ve tartışmaların yapıldığı konferans The Global Network of People Living with HIV (GNP+), The International Community of Women Living with HIV (ICW), The Global Network of Young People Living with HIV (Y+ Global), The HIV Justice Network (HJN), Prevention Access Campaign (PAC), AIDS Action Europe (AAE), Australasian Society for HIV, Viral Hepatitis and Sexual Health Medicine (ASHM Health), The European AIDS Treatment Group (EATG) and Afrocab Treatment Access Partnership (Afrocab) işbirliği ile gerçekleşti.
HIV aktivizminin geleceğini tartışmak, yeni nesile bilgi aktarım yöntemlerini konuşmak ve 2030 sonrası için sürdürülebilir planları konuşmak amacıyla 200’den fazla delegenin katıldığı Living2024 kapsamında 2 günde 24 paralel oturum gerçekleşti. Kuşaklar arası iletişim, damgalama,kriminalizasyon, seks işçiliği, göçmenler, tedaviye erişim ve korunma başlıklarında gerçekleşen oturumlarda birbirinden önemli tartışmalar ve sunumlar gerçekleşti.
Prevention Access Campaign tarafından kurulan B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) Üniversitesi’nin lansmanın da gerçekleştiği Living2024, içerikleri ve çıktıları açısından ana konferansı destekleyen ve besleyen gerçek bir ön konferans oldu.
AIDS2024 Münih
Dünyanın dört bir yanından HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilerden ve bilim insanlarından oluşan delegelerin katılımıyla yine büyük ve görkemli bir haftaya imza atan Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25’incisi AIDS2024, Münih’in en büyük ticaret ve kongre merkezi olan Messe München’de gerçekleşti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un ve Alman milletvekillerinin de katıldığı açılış etkinliğinde ilk sözü alan Dr. Sharon Lewin, kendisinin de içerisinde bulunduğu IAS Cure çalışmaları hakkında ümit verici bilgiler verdi. Konferans Komitesi Yardımcı Başkanlığı’nı yürüten Dr. Christoph Spinner ise konuşmasında, konferans programı hakkında ön bilgi verirken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise “Almanya, mevcut döngüde AIDS, Tüberküloz ve Sıtmayla Mücadele Küresel Fonu'na 1,3 milyar Euro katkıda bulunuyor ve biz de bunu desteklemeye devam edeceğiz” diyerek, Almanya’nın küresel fona sağlayacağı yeni dönem desteğinin altını çizdi.
Açılış konuşmasının en heyecanlı ve bir o kadar da çarpıcı konuşması ise UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’dan geldi. Byanyima’nın “mucize korunma/önleme aracı” olarak altını çizdiği enjekte edilebilen Lenakapavir’in ruhsatının jenerik erişime açılması için üretici firma tarafından gerekenin yapılmasını istediği sözleri, 10.000 kişilik salonda büyük destek aldı.
Yaklaşık iki saat süren açılış etkinliği hafızalara kazınırken, bir hafta süresince 200’den fazla paralel oturumun gerçekleştiği konferans ajandasında ise dikkat çeken başlıklar mevcuttu. “Put People First (Önce birey)” sloganıyla HIV ile topyekûn mücadelede yönünü tam olarak HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilere çeviren Uluslararası AIDS Konferansı’nın bu yılki ajandasına klinik gelişmelerden daha çok aslında psikososyal içeriklere yer verildi. Yavaşlayan mücadele girişimlerinin ve hedeflere erişim konusunda yaşan sorunlara odaklanan konferans ajandasından öne çıkan konu ve detaylar birlikte göz atalım;
Salgın coğrafya değiştirdi
Konferansın tamamı boyunca, salgının coğrafya değiştirdiği ve yeni dalganın Doğu Avrupa ve Orta Asya olduğuna odaklanıldı. Doğu Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu bölgesel Eşbaşkan Dr. Andriy Klepikov (Ukrayna), bölgenin “en hızlı büyüyen HIV salgınını” yaşadığını, tahminlerin 2 milyon kişinin HIV ile yaşadığını ve bunların yalnızca %50'sinin HIV ile yaşadığını farkında olduğunu vurguladı. LGBTI+ olmanın suç sayılması, insan hakları ihlalleri, fonların azaltılması ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi gibi yapısal engellerin salgının temel etkenleri olduğu vurgulandı. Mevcut krize çözüm bulmak amacıyla hükümetlerin, sivil toplumun ve toplulukların dahil olduğu çeşitli sektörlerde ülke ve bölge düzeyindeki çabaları birleştirme çağrısında bulunuldu.
Hedef maliyetleri yükseldi
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı'ndan (UNAIDS) Dr. Erik Lamontagne’nin sunduğu, 114 ülkede 95-95-95 AIDS hedeflerine ulaşılamamasının maliyet sonuçlarını değerlendiren UNAIDS raporuna göre, bu hedeflere ulaşılamamasının 2021 ile 2050 yılları arasında 34,9 milyon yeni enfeksiyona ve 17,7 milyon AIDS'e bağlı ölüme yol açacağını gösterdi. Hedeflere erişmek için planlanlan eylemlerin gerçekleştirilmemesinin ekonomik maliyetinin yüksek olacağı, düşük ve orta gelirli ülkelerde 2050 yılına kadar kişi başına ortalama maliyetin 670 ABD doları olacağı öngörülüyor.
Lenacapavir' e ilişkin ilk kapsamılı araştırmanın sonuçları açıklandı
Güney Afrika’da faaliyet gösteren Desmond Tutu Sağlık Vakfı'ndan Prof. Linda-Gail Bekker, her 26 haftada bir deri altı lenacapavirin ve günlük oral emtricitabine etkinliğini değerlendiren, faz 3, çift kör, randomize kontrollü bir çalışma olan PURPOSE-1 çalışmasının (NCT04994509) sonuçlarını sundu. 24 Temmuz 2024'te The New England Journal of Medicine'de yayınlanan ve aynı gün konferansta sunulan sonuçlara göre, yılda iki kere enjekte edilebilen lenacapavir, cisgender (doğumla aynı olan cinsiyet) kadınlarda HIV bulaşına karşı %100 koruma sağladığı doğrulandı. Çalışma dahilinde günlük F/TAF veya F/TDF kullanan cisgender kadınların %1 ila %2'sinde ile yeni HIV tanısı tespit edildi.
Açılış konuşmasında UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’nın bir “mucize korunma aracı” olarak tanımladığı lenakapavir’e erişim konusunda konferans boyunca Gilead protesto edildi. Lenakapavir'in fiyatlandırması ve bu mucize aracın, hamile kadınlar ve ergenler de dahil olmak üzere 5.000'den fazla kadın üzerinde test edildiği Güney Afrika ve Uganda gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde kullanım için çok pahalı olup olmayacağı hakkında sorular gündeme geldi. AIDS 2024'te sunulan bir çalışma, lenakapavir'in kişi başına yıllık 100 ABD doları ve daha sonra gönüllü lisanslama altında jenerik lenakapavir'in seri üretimiyle 35-40 ABD doları fiyatlandırılabileceğini tahmin ediyor.
CAB-LA hala gündemde
Uzun etkili enjeksiyonlar, günlük PrEP almaya göre daha gizli bir seçenek sunarken, günlük ilaçlara erişimdeki zorlukların da üstesinden gelmektedir. İki yıl önce, DSÖ’ye üye ülkelerin “güvenli ve oldukça etkili” bir HIV önleme seçeneği olan enjekte edilebilir uzun etkili kabotegravir'i (CAB-LA) “korunma aracı olarak” değerlendirilmesinin altını çizmiş ve araştırma çağrısı yapmışlardı. O zaman yapılan araştırma çağrısına istinaden yürütülen SEARCH ve PROTECT çalışmalarının sonuçları, CAB-LA talebinin de yüksek olduğunu gösterdi.
Uganda ve Kenya’da yürütülen ve HIV’i önleme ve HIV’den korunma tercihlerinin yürütüldüğü araştırma olan SEARCH Dynamic Choice araştırmasına katılanların yarısından fazlasının oral PrEP veya PEP yerine CAB-LA'ya başlamayı seçtiğine dair çalışmanın sonuçları da AIDS2024’te açıklandır. Araştırma, CAB-LA'nın erkekler ve kadınlar için popüler bir seçim olduğunu ve yaşamsal imkansızlıkların bulunduğu ortamlarda dahi uygulanabilir olduğunun altını çiziyor.
Avrupa kıtasında yürütülen ve HIV ile yaşamayan erkeklerle seks yapan 8.642 erkeğin katıldığı PROTECT anket çalışması sonuçları ise, uzun etkili PrEP'in kullanılabilir hale getirilmesi durumunda bu korunma yöntemini kullanmaya yüksek düzeyde ilgi ve niyet gösterdi. Katılımcılarının %74'ünün uzun etkili PrEP kullanmaya sempatik yaklaştığını gösteren araştırma sonucu, uzun etkili HIV’den korunma araçlarının Avrupa'da da popüler bir seçim olduğunu söylüyor.
Yeni Berlin Hastası
Kök hücre tedavisi, yeni bir Berlin Hastası’nı daha gündeme getirdi. Çarpıcı çalışmaların sunulduğu AIDS2024’te, Almanya Charité – Universitätsmedizin Berlin'den Dr. Christian Gaebler, kök hücre nakli sonrasında dünyada HIV'den iyileşen 7. kişinin vakasına yönelik detaylı bir sunum yaptı. Sunumda, akut miyeloid lösemi (AML) için fonksiyonel CCR5 yardımcı reseptörleri (heterozigot CCR5 WT/Δ32) içeren bir kök hücre nakli kullanılarak allojeneik hematopoietik kök hücre nakli (aHSCT) uygulandı ve ART kullanmaksının HIV remisyonu gerçekleştiği, tedaviden 5,5 yıl sonra bile plazmada HIV viral yükünün ART kullanmaksızın belirlenemeyen düzeyde kaldığı belirtildi.
Sonuçlar hakkındaki yorumlarında Dr. Gaeble, bu sonuçların aHSCT yoluyla HIV tedavisinin CCR5 durumuna bakılmaksızın gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini ve tedavi edilebilecek insan havuzunu genişletme olasılığını ortaya koyduğunu belirtti.
PASO-DOBLE bulguları
İspanya’da bulunan Hospital Clínic de Barcelona'dan Dr. Esteban Martinez, DTG/3TC’nin karşı etkililiğini değerlendiren, çok merkezli faz 4 randomize klinik bir çalışma olan PASO-DOBLE Araştırması’nın (NCT04884139) sonuçlarına yönelik bir sunum gerçekleştirdi.
Temmuz 2021 ile Mart 2023 arasında, tedavi olarak DTG/3TC veya BIC/FTC/TAF almak üzere atanan 553 katılımcı arasında, sürdürülebilir viral baskılama konusunda bir fark olmadığı görüldü. Ek olarak çalışma sonuçlarına göre, BIC/FTC/TAF grubunun DTG/3TC grubuna (0,92 kg, %95 CI 0,17-1,66) kıyasla önemli ölçüde daha yüksek ortalama kilo artışı yaşadığının da altı çizildi.
Fonlar ve 2030
Konferans boyunca, özellikle sivil toplum temsilcisi delegelerin dile getirdiği fon bulma sorunları konferans ajandasında da yer buldu. 2030 yılına kadar HIV’in sona erdirilmesi vizyonunun gerçekleştirilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan finansmandaki düşüşün, 2030 hedeflerine erişimi zorlaştırdığının altı çizildi.
Yapılan sunumlardaki UNAIDS verilerine göre, 2023 yılında HIV için ayrılan uluslararası kaynakların, 2013'e kıyasla neredeyse %20 daha düşük olduğunu belirtiliyor. 2023 yılında düşük ve orta gelirli ülkelerdeki HIV programları için mevcut olan 19,8 milyar ABD dolarının, 2025 yılında ihtiyaç duyulan miktardan neredeyse 9,5 milyar ABD doları eksik olduğu gerçeği ise öne çıkıyor.
HIV ve Siyasi Liderlik
Açılış konuşmasında HIV ile mücadeleye verdikleri desteğin giderek artacağını belirten Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'nın 2030 yılına kadar “HIV ile İlgili Her Türlü Damgalama ve Ayrımcılığı Ortadan Kaldırma Eylemi için Küresel Ortaklık Anlaşması”nın 39. imzacısı olduğunu duyurdu. Bir süredir çalışmaları sürdüren Münih Belediye de, konferansın açılış günü itibariyle Münih’in artık bir Fast Track City (Hızlı Erişim Şehir) olduğunu duyurdu.
Tüm bunlar olurken, AIDS2024 başka bir lansmana da ev sahipliği yaptı. 45’ten fazla ülkeden yaklaşık 400 milletvekilinin imzasıyla kurulan “HIV ve AIDS Küresel Parlamento Platformu”nun duyurusu yapıldı. HIV’in yayılımını sona erdirmek için gerekli siyasi desteği sağlamak adına çalışmalar yapacak bu uluslararası platform, aynı zamanda yeni fon imkanları için de hükümetlere gerekli danışmanlık ve baskıyı sağlamayı taahhüt ediyor.
AIDS hala bizimle!
Konferans ajandası kapsamında düzenlenen bir oturumda, güncellenmiş küresel HIV verilerini paylaşan UNAIDS, yeni bulaşların yanı sıra AIDS’in de hala bizimle olduğunu gösterdi. Veriler, 2010'dan bu yana küresel olarak yeni HIV bulaşlarının %39 ve Orta, Doğu, Güney ve Batı Afrika'da %56 oranında düşmesiyle büyük ilerleme kaydettiğimizi gösterirken, dünyanın UNAIDS 2030 95-95-95 hedeflerine ulaşamayacağı konusunda endişe veren gerçeğini de ön plana çıkardı.
Sunulan raporu göre, 2023'te 39,9 milyon insanın HIV ile yaşadığını gösterirken, 2023'te yaklaşık 1,3 milyon kişiye HIV bulaştığını, bunun 2025 hedefi olan 370.000’in üç katından fazla olduğunu, 2023'te dünya çapında yaklaşık 630.000 kişinin AIDS ile ilişkili hastalıklardan öldüğünü ve bunun da 2025 hedefi olan 250.000’in yaklaşık 2,5 katı olduğunu gözler önüne serdi.
UNAIDS liderliğindeki başka bir çalışma ise HIV ile mücadelede gerekli eylemlerin gerçekleştirilmemesi ve hedeflere ulaşılamamasının maliyetini gösterdi. 95-95-95 hedeflerine ulaşılamaması durumunda, 2021'den 2050'ye kadar 34,9 milyon yeni HIV tanısı ve 17,7 milyon AIDS ile ilişkili ölüm görülebileceği öngörüsünü ortaya koydu. HIV ile mücadeledeki eylemsizliğin ekonomik maliyetinin 2050 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde kişi başına 8.200 ABD dolarından fazla olacağının altına çizen araştırmacılar, eylemsizliğin ya da HIV ile mücadelede umursamazlığın ne yerel ne de küresel anlamda bir seçenek olmadığını belirtti.
DoxyPrEP ve DoxyPEP:
AIDS 2024’ün öne çıkan diğer önemli başlığı ise, DoxyPrEP terimi ile DoxyPEP’in eş anlamda kullanıldığı çalışma sonuçları oldu. Kanada'da yapılan bir araştırma sonuçlarına göre erkeklerle seks yapan, HIV ile yaşayan ve sifiliz geçmişi olan erkekleri içeren deneyde, plasebo koluyla karşılaştırıldığında doksisiklin kolunda sifilizde %79, klamidyada %92 ve bel soğukluğunda %68 azalma görüldü.
Japonya'da kadın seks işçileri arasında yapılan diğer bir çalışma ise, STI insidansında 100 kişi/yıl başına 232,3'ten 79,2'ye düşüş olduğunu gösterdi. Sifiliz insidansı ise sıfıra düşerken, klamidya'da marjinal olarak önemli bir azalma ve gonore'de önemli bir değişiklik olmadı.
Kenya'daki genç kadınlar arasında DoxyPEP uyumu üzerine yapılan bir çalışmada ise uyumun, dozlamanın en uygun yeri ve zamanlamasını sağlamak için dozlama sıklığının ve aciliyetinin azaltılmasıyla daha iyi desteklenebileceği sonucuna varıldığı belirtildi.
Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam eden herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'yi ve @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın.
(Etik bildirim: Gönüllümüz Kağan Çavuşoğlu #AIDS2024 Konferansına IAS'ın tam bursu ile katılmış ve bu katılım için dernek bütçesinden hiçbir harcama yapılmamıştır.)
www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi