HIV kolay bulaşır mı, b eşittir b, aids testi, hiv testi, pcr, prep, pep, aids bulaşır mı, b=b, hiv belirtileri
#hivbilgisi arama sonuçları
314 öge bulundu
- "Türkiye’ye AIDS’i getiren adam"; Selim Badur
Her yaştan ve her meslekten insanın örnek alabileceği bir rol modeli, alışılagelmiş hekim imajlarıyla asla tarif edilemeyecek, herkesin mutlaka tanıması gerektiğine inandığımız bir değer ve "Türkiye'ye AIDS'i getiren adam" Prof. Dr. Selim Badur hakkında bir röportaj yazısı. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar , Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı, World Patience Alliance Danışma Kurulu Üyesi Yayın tarihi: Kasım 14, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. www.kirmizikurdele.org I HIV hakkında her şey 80’li yılların ortaları, yani Türkiye’deki ilk bir kaç AIDS olgusunun görüldüğü yıllar . Medya, negatif etkilerini takip eden on yıllar boyunca hissetmeye devam edeceğimiz felaket pornosu ve muhafazakâr ahlakçılığın ardına gizle( yeme )diği damgalayıcı haberlerine ilk AIDS olguları üzerinden çoktan başlamış bile. İstanbul Tıp Fakültesinin o yıllardaki dekanı Prof. Dr. Sedat Katırcıoğlu, yanında kot pantolon ve kazağının üzerinde ödünç olduğu çok belli olan bir ceket giyinmiş bir genç hekim bulunduğu halde basının karşısına çıkıyor; “Sayın basın mensupları; işte karşınızda Türkiye’ye AIDS’i getiren adam!” Bu şaka girişimiyle bir anda herkesin (biraz da endişeli ve meraklı) bakışlarını üzerinde hisseden genç hekim, o yıllarda Institute Pasteur’de çalışan ve bir patent sorunu sebebiyle Fransa’da kullanılamayan 3 kit (300 adet ) testi, AIDS ile ilgili ilk ciddi taramalar yapılabilsin diye cebine koyup Türkiye’ye getiren sonraki yıllarda karşımıza sadece efsanevi bir virolog olarak değil, akademisyen, yazar, radyo programcısı, aşı karşıtı hareketlere sabırla ve akılla cevap veren öncü bir aktivist bilim insanı, özetle yaptığı tüm işler ve onları kendine özgü yapış biçimiyle her yaştan ve her meslekten insanın örnek alabileceği bir rol modeli olarak çıkacak olan Selim Badur. Benim gözümde ise 2010’lu yılların başlarında bir radyo programı konukluğum dolayısıyla tanıştığım Selim Hoca, yukarıdaki beceriksiz özetimin çok daha ötesinde, kelimelerin tam anlamıyla orijinal ve eksantrik bir yaşam ustası. Bu kısa röportaj yazısı için yaklaşık bir saat sohbet ettiğim Selim Badur, tıpkı yine Klinik Plus için kaleme aldığım bir başka *röportaj yazısının kahramanı olan Muzaffer Fincancı gibi, zihinde ilk anda beliren hekim imajlarıyla asla tarif edilemeyecek, her yaştan ve meslekten herkesin ama özellikle de genç hekimlerin mutlaka tanıması gereken bir değer. . : Sıra dışı bir hekim; Muzaffer Fincancı : . Bu noktada Selim Hoca için yukarıda kullandığım “yaşam ustası” tabirinin üzerinde biraz durmam gerek çünkü onu öylesine seçmedim. Aslına bakılırsa bu, bu yazılara konuk ettiğim ve etmeyi murat ettiğim herkesin ilk ve en belirgin ortak noktası. Peki kimdir yaşam ustası? Bu soruya kendime özgü bir tarifim/cevabım var elbette; etraflarına sadece yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla değil yapma ve yapmama biçimleriyle de ve özellikle örnek ya da rol modeli olmak gibi bir kaygı gütmeden örnek olmayı başarabilen, yani vaaz ederek değil yaşayarak öğreten insanlara hakiki yaşam ustası denilebilir sadece. İşte Selim Hoca benim için tam olarak böyle biri. Lise eğitimini “o yıllarda bugünkü gibi bir ayrıcalık değil mahalle mektebiydi. Yakın semtte oturduğum için o okula gittim ve okul arkadaşlarımın çoğu gelir düzeyleri ya da etnik kökenleri özel olarak hiç konuşulmayan komşularımızın çocuklarıydı” dediği Saint Joseph’te tamamlayan Selim Badur, üniversiteyi, yine o yıllarda bir furya ve döneme özgü yaygın bir tercih olarak yurt dışında, Belçika’da tamamlamış. Çok da başarılı bir öğrenci olduğunu düşünmediğini söyleyen Selim Hoca Belçika’dan döner dönmez İstanbul Tıp Fakültesinde çalışmaya başlamış. Sonraki yıllarda Fransa devlet bursuyla Fransa’da da bulunan ve hatta Fransız Bilimler Akademisi (Académie des Sciences France) üyeliği de yapan Selim Hoca ile söyleşi yaparken başarı kavramının üzerinde durmamak ve tavsiyelerini sormamak elbette düşünülemezdi. “Okulda hiç sene kaybetmedim ama sınıf birincisi falan da değildim. Doğrusunu istersen ben çalışmaya mikrobiyolojide asistanlık yaparken başladım ve konuyu çok sevdim. Konuyu sevdiğiniz zaman işler birdenbire başkalaşıyor. Bu belki klişe gibi gelecek ama hangi branş olursa olsun, ne yapıyor olursanız olun severek yaparsanız o işte hem başarılı hem mutlu hem de huzurlu olursunuz. Bunu birebir yaşayan biri olarak ve çok inanarak söylüyorum. ” Bu cümleler, bir başka sohbetimizde anlattığı bence çok önemli bir başka detayı hatırlattı bana. Şöyle diyordu Hoca; “Ben çalışma odama giderken, o gün ne okuyacağımı, ne yazacağımı, ne yapacağımı tam olarak biliyor olurum. Örneğin İstanbul Tıp Fakültesinde çalıştığım yaklaşık otuz yıl boyunca öğretim üyelerinin yemekhanesine ya üç ya dört kez gitmişimdir. Okuldaki çalışma odama gitmeden önce, şu arkadaşımın çalışma odasına gideyim, dün akşam ne izlediğini sorayım ya da o sabahki gazete haberi üzerine gibi huylarım hiç olmadı. Odama girdikten en geç on beş dakika sonra çalışmaya başlamış olurdum. Belki başkaları başka türlü yaparak çok başarılı olmuşlardır, bunu kimseyi eleştirmek için söylemiyorum ama ben bu tip konuşmaları her zaman faydasız buldum. Çünkü o konuşmalar çalışmaktan aldığım keyfi vermekten çok uzak konuşmalar.” Tam da bu noktada genç hekimlere tavsiyelerini soruyorum. Bu her ne kadar, pek çok yerde ve olur olmaz herkese sorulduğu için klişeleşmiş ve anlamsızlaşmış gibi görünen bir soru olsa da, başarılı olduğunu söylemeye ihtiyaç duymayacak kadar başarılı olmuş insanlara bilhassa sorulması gereken bir soru bence. “Değer yargıları çok değişti. Başarılı olmanın daha çok para kazanmak olarak algılandığı ve yaşamdan keyif almanın buna bağlandığı bir ortamdayız şu an. Bunu, genç meslektaşlarıma baktığımda da görüyorum. Tavsiye vermek yerine kendimden örnek vereceğim; ben çalışmaktan, yazıp çizmekten, üretmekten zevk aldım ve başarılı hissettim. Öyle ki, çalışırken yorulmadığım, çalışıyormuş gibi hissetmediğim için tatil yapmaya da ihtiyaç duymuyorum.” Bu kısa röportaj yazısının Selim Badur gibi orijinal bir karakteri anlatmaya elbette yetmeyeceğinin, hatta bir saatlik bir sohbetin dâhi çok küçük bir kısmını aktarabildiğinin altına özellikle çizerek bir anımı paylaşmak istiyorum. COVID-19 pandemisinin ilk haftalarıydı. Selim Hoca bir yandan Açık Radyo’da her sabah yayınlanan “Korona Günleri” isimli bir program hazırlayıp sunuyor, bir yandan da çeşitli online toplantılara katılarak safsataya karşı güncel ve doğru bilginin dolaşıma girmesini sağlıyor yani ciddi bir halk sağlığı aktivizmi yapıyordu. O günlerden birinde, yanılmıyorsam İstanbul Tabip Odasının bir online etkinliğinde konuşmacı olarak izledim Selim Hoca’yı. Herkesin merak ettiği konularda güncel araştırmalardan derlediği bilgileri gündelik hayata kolayca uygulayabilecek bir dil ve rahatlıkla paylaştıktan sonra izleyicilerden sorular alınmaya başlandı. Selim Hoca tüm soruları her zamanki akıcı üslubuyla cevapladıktan sonra sorulardan bir tanesine kısacık bir cevap verdi; “Bilmiyorum. Vallahi bilmiyorum.” Bu satırları okurken belki çok olağan gibi görünse de, yaşamın çok farklı alanlarına baktığımızda pek rastlamadığımız bir olay bu. Çünkü bizde hele de bu seviyedeki insanlardan bilmiyorum kelimesini pek duyamazsınız. Bence bu sahne, bu kısa yazıda tanıtmaya çalıştığım Selim Hoca'yı ve onun neden hakiki bir yaşam ustası ve rol modeli olduğunu çok iyi anlatan, onun akademisyenliğinin de, aktivizminin de, karakterinin de, yani yaşam ustalığının özgünlüğünü vurgulayan kısacık fakat çok özgün bir sahne. Çünkü bilmediği zaman karizmayı çizmek, yani insanların gözündeki imajı yerle bir etme kaygısı taşımadan ve büyük bir rahatlıkla bilmiyorum diyebilen birinin, bildiği zaman söylediklerine inanmakta hiç şüphe duymazsınız. Yaşamınız boyunca Selim Badur gibi hocalar, dostlar edinebilecek kadar şanslı olmanızı ve yaşamın bir noktasında Selim Badur gibi olabilmenizi, olabilmeyi temenni ediyorum. Arda Karapınar ( Bu yazı ilk olarak Klinik Plus Dergisi'nin 5. Sayısı nda yayımlanamıştır) www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi
- HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı (HIV tedavi rehberi) güncellendi
Türkiye'de HIV alanındaki çok önemli bir ihtiyacı karşılayan HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı (Tedavi rehberi) güncellendi ve 3.1 numaralı edisyon yayınlandı. Bu edisyonunun yazarları arasında Türkiye'de bir ilk olarak bir de aktivist yer aldı. Rehberin 3.1 numaralı edisyonunu, komünite açısından bir aktivizm başarısı olan bu önemli detayın da altını çizerek duyuruyor ve paylaşıyoruz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü H. Yayın tarihi; Aralık 10, 2024 (Herkesin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Türkiye'de HIV/AIDS alanında çalışan hekim derneklerinden olan AIDS ve CYBH Derneği HIVEND, HAKED, EKMUD ve KLİMİK’in oluşturduğu HIV/AIDS Platformu’nun bir yayını olan ve HIV alanındaki çok önemli bir ihtiyacı karşılayan HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı HIV bilimi ve tedavisindeki en güncel gelişme ve pratiklere paralel olarak güncellendi ve 3.1 numaralı edisyon yayınlandı. HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı 3.1 İlk sürümü 2018 yılında yayınlanan HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı ’nın amacı, Türkiye'nin her yerinde HIV tedavi, bakım ve sağlık hizmetleri sunan hekimlere kapsamlı, kolay ulaşılabilen ve güncel bilgi ve öneriler içeren, okuyucu dostu bir tedavi rehberi sağlamak. El kitabı hekimlerin yanı sıra, kendi tedavi süreçlerini daha iyi anlamak ve tedavileri hakkında merak ettikleri detayları hekimleri ile birlikte değerlendirmek isteyen HIV pozitif kişiler, danışmanlık hizmeti sunan sivil toplum kuruluşları, akran danışmanları ve aktivistler için de hem iyi bir başvuru kaynağı hem de referans. Editörleri Deniz Gökengin, Volkan Korten, Behice Kurtaran, Fehmi Tabak, Serhat Ünal olan HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı ’nın konu başlıkları her biri alanlarında uzman 46 hekimin yazılarıyla ele alınarak, önleme, tedavi, izlem ve yandaş hastalıkların yönetimi gibi konularda kapsamlı olgu yönetimi önerileri ve yol haritaları sunuyor. Rehberin bu sürümünde Türkiye'de bir ilk olarak, HIV alanındaki uluslararası çalışmalarıyla ve yazılarıyla tanıdığınız gönüllümüz, tedavi aktivisti Arda Karapınar 'ın da yer almasını komünite için önemli bir aktivizm başarısı olarak not ediyoruz. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak HIV alanı için oldukça önemli ve gerekli olduğunu düşündüğümüz HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı'nın hayata geçmesi ve sürekli güncellenmesi için emek veren tüm derneklere, yazarlara, editörlere ve tüm hazırlık aşamalarında emek veren herkese yürekten teşekkür ederiz. HIV/AIDS Tanı, İzlem ve Tedavi El Kitabı Sürüm 3.1'i buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey CROI2024'ten bilimsel notlar ve komünite gözlemleri
- Yeni bir GDTM; İzmir Tepecik
SBÜ İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesinde, kimlik bilgisi vermeden test yaptırılabilecek yeni bir GDTM (Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi) açıldı. Detaylar ve merkezin adres/iletişim bilgileri yazıda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü H. Yayın tarihi; Aralık 11, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) HIV hakkında her şey I www.kirmizikurdele.org Küresel HIV hedeflerine ulaşma yolunda en gerekli araçlardan biri olan anonim (kimlik, gerçek isim vb. paylaşmak zorunda kalmadan) ve ücretsiz bir biçimde HIV testi yaptırma olanakları, ülkemizde uzun yıllardır sıkıntılı bir konu olarak biliniyor. HIV ile mücadelede ve epidemi yönetiminde başarılı olmuş ülkelerin bu başarılarındaki en temel faktörlerden birinin, ülke genelinde dileyen herkesin kaygı ve korku duymadan kolayca HIV testi yaptırabilecekleri merkezlerin yaygınlaştırılması olduğuna dair pek çok kanıta rağmen ülkemizdeki GDTM sayısı hala oldukça az. ( Kimlik bilgilerinizi vermeden ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler (GDTM) listesi için buraya tıklayın) Bu sayı azlığının politik ilgisizlik, sorunun ciddiyetini ve büyüklüğünü kavrayamamış olmak, HIV AIDS konusunun tabu olması, yasal sınırlamalar, maddi kaynak azlığı gibi pek çok sebebi olsa da, İzmir Tepecik'ten güzel bir haber geldi ve mevcut GDTM'lere bir yenisi eklendi. HIV konusunda deneyimli ve duyarlı bir ekip ile başta İzmirlilere ve civar illerden herkese, hiçbir yaş vb. sınırlama ve ücret talebi olmaksızın HIV testi ve danışmanlık hizmeti sunacak olan GDTM resmi mesai günlerinde mesai saatleri boyunca açık olacak. Önemli bir işlev göreceğinden emin olduğumuz ve yeni GDTM'lerin açılması konusunda cesaretlendirici olmasını umduğumuz merkezin açılması için emek veren herkese, Kırmızı Kurdele İstanbul ekibi olarak yürekten teşekkür ediyoruz. Tepecik GDTM'nin adres ve iletişim bilgileri şöyle; Gaziler Caddesi No: 468, A Blok, Zemin Kat (Hastanenin arka girişi), (Ziya Gökalp İlköğretim Okulu/Hastane Durağı) Whatsapp/SMS yoluyla iletişim: 0 545 954 99 95 Telefon: 0 232 469 69 69 (Dahili 2381) Merkeze gitmeden önce kendileriyle mutlaka iletişime geçerek çalışma saatleri, adres vb. bilgileri teyit etmenizi tavsiye ediyoruz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y HIV hakkında her şey I www.kirmizikurdele.org ,
- Kimlik bilgilerinizi vermeden (anonim) ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler
Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org #onlinehivdanismanligi ekibi Güncelleme (12): Aralık 2024 #hivbilgisi notu yayın tarihi: 21 Haziran 2020 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ülke genelinde çok önemli bir ihtiyaç olan anonim (kimlik, gerçek isim vb. paylaşmak zorunda kalmadan) ve ücretsiz HIV testi yaptırma olanakları uzun yıllardır, olağan koşullarda bile sıkıntılı bir konu olarak biliniyor. www.kirmizikurdele.org I Ücretsiz HIV testi Neredeyse hiç seçeneğin olmadığı uzun bir dönemin ardından, sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabaları, yerel yönetimlerin pozitif yaklaşımı ve özellikle Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı’nın ciddi destek ve iş birliğiyle -şimdilik- *birkaç şehirdeki anonim test merkezlerinde (**GDTM) bu önemli hizmet başlamış ve yoğun talep görmüştü. **Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri; HIV hakkında bilgi almak ve HIV testi yaptırmak isteyen herkese, HIV’e ilişkin danışmanlık hizmeti vermek ve aynı zamanda anonim (kimlik bilgisi vermeden ve gizlilik esasları içerisinde) ve ücretsiz test yaptırabilme imkânı sunmak, test sonucu pozitif çıkan bireyleri kesin tanı tedavi için hastaneye yönlendirmek üzere oluşturulmuştur. *Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz merkezleri ve iletişin bilgilerini içeren tam listeyi aşağıda bulabilirsiniz Herkesin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı olarak #onlinehivdanismanligi servisimize gelen-abartısız- binlerce soruya bağlı olarak test merkezlerinin süreçlerini yakından takip ediyoruz ve hangi GDTM'ye nasıl ulaşacağınıza dair bilgi notlarını düzenli aralıklarla güncelleyerek paylaşıyoruz. .: Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler ve yönlendirme alabileceğiniz STK'lar listesi :. -Kırmızı Kurdele İstanbul www.ucretsizhivtesti.com projesi ® (Eylül 2024 güncellemesi; maddi ve operasyonel sıkıntılar sebebiyle "Ücretsiz HIV testi" projemiz geçici olarak hizmet vermemektedir.) Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan B=B İhtiyacın büyüklüğü ve seçeneklerin azlığına bağlı olarak geliştirilen bir Kırmızı Kurdele İstanbul projesi olan ‘Ücretsiz HIV Testi’ projesi, uygulanmaya başlandığı ilk günden bu yana, talebin yoğunluğu ve maddi olanakların kısıtlılığına bağlı olarak, kapasitesinin birkaç katını karşılamaya çalıştı. Her ne kadar elimizden geleni yapsak ve olanakları zorlasak da itiraf etmeliyiz ki, proje kapasitesinin on katından fazla talebi karşılamakta çok zorlandık. Türkiye’de neredeyse hiç kimsenin HIV hakkında konuşmak/katkı sunmak istememesinin doğal bir sonucu olarak, bu tip taleplerin tamamını karşılamaya yetecek bağımsız bağışlar alamadığımızı da bir başka önemli bilgi notu olarak ekleyelim. Fakat bunları mazeret olarak sunmuyor ve bütün olumsuzluklara rağmen ‘Ücretsiz HIV Testi ve Farkındalık'' projemizi yeniden şekillendirmek ve geliştirmek için yaptığımız çalışmaların bir sonucu olarak www.ucretsizhivtesti.com üzerinden HIV testi yönlendirmesi yapmaya kesintisiz devam ediyoruz. Dilerseniz www.ucretsizhivtesti.com 'u ziyaret ederek proje hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir ve buraya tıklayarak proje kapsamındaki test talebinizi Kırmızı Kurdele İstanbul #onlinehivdanismanligi servisine iletebilirsiniz. Test talepleri bize ulaştıkları sıraya ve aylık test kapasitesine göre, sırası geldiğinde yanıtlanacaktır. (Eylül 2024 güncellemesi; maddi ve operasyonel sıkıntılar sebebiyle "Ücretsiz HIV testi" projemiz geçici olarak hizmet vermemektedir.) -İstanbul, Şişli Belediyesi Boysan Yakar Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi Bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden aktivist dostumuz Boysan Yakar'ın adını taşıyan merkez ülkemizin en eski ve deneyimli Gönüllü Danışmanlık Test Merkezi olma özelliğini taşıyor. Hizmete bir süre ara verdikten sonra 1 Ekim 2015'ye yeniden açılan ve Şişli Belediyesi Yerleşkesinde bulunan Merkez, hafta içi her gün17.00-20.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet veriyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 444 31 12'yi arayabilir ya da saglik@sisli.bel.tr adresine yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -İstanbul, Beşiktaş Belediyesi GDTM Beşiktaş Belediyesi bünyesinde hizmet sunan Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi, Ekim 2017’den beri hizmet veriyor. Merkezde hafta içi her gün 9:00-16:00 saatleri arasında randevu ile ücretsiz ve anonim HIV testi yaptırmak mümkün. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0212 258 24 16'yi arayabilir ya da saglikliyasammerkezi@besiktas.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Ankara, Çankaya Belediyesi GDTM Çankaya Belediyesi bünyesindeki Halk Sağlığı Merkezi Aralık 2016’dan bu yana ücretsiz ve anonim olarak hızlı HIV testi hizmeti veriyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0 312 230 51 10'yi arayabilir ya da gonullutestdanisma@cankaya.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -İzmir, Konak Belediyesi GDTM Konak Belediyesi Gönüllü Danışmanlık ve HIV Testi Merkezi, Haziran 2018’de hizmete açıldı. Hafta içi her gün 08:00 – 17:00 saatlerinde açık olan merkez, ücretsiz ve anonim HIV testi hizmeti sağlıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0232 484 22 91'yi arayabilir ya da saglik@konak.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -İzmir, SBÜ Tepecik Hastanesi GDTM Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Gönüllü Danışmanlık ve HIV Testi Merkezi, Aralık 2024'te hizmete açıldı. Gaziler Caddesi No: 468, A Blok adresinde hafta içi her gün mesai saatlerinde açık olan merkez, ücretsiz ve anonim HIV testi hizmeti sağlıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi ve tüm bilgiler için 0 545 954 99 95 numaralı hatta WhatsApp ya da SMS yoluyla yazabilir ya da 0 232 469 69 69 (dahili 2381) numaralı hattı arayabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle mutlaka iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Bursa, Nilüfer Belediyesi GDTM Nilüfer Belediyesi bünyesinde hizmet sunan merkez, Bursa'daki tek anonim HIV testi merkezi. Merkezde ücretsiz danışmanlık ve HIV testi hizmeti alabilmek mümkün Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgiler için; 0224 483 71 15'yi arayabilir ya da nilufer@nilufer.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Mersin, Büyükşehir Belediyesi GDTM Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Haziran 2018'de hizmete açılan merkezde, anonim (kimlik bilgisi istemeden) olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve ücretsiz HIV test hizmeti sağlanıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgiler için; 0324 232 00 72'yi arayabilir ya da saglikisleridb@mersin.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Diyarbakır, Dicle Üniversitesi Ücretsiz ve Anonim HIV Testi Merkezi Diyarbakır Dicle Üniversitesi içinde yer alan merkez Ocak 2023'de hizmete açıldı. Ücretsiz ve anonim olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve test hizmeti sağlanıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgileri merkezden edinebilirsiniz. Dicle Üniversitesi Yaşam Merkezi -1. katta hizmet veren merkezin güncel çalışma saatleri 11:30 - 13:30 ve randevu gerekmiyor. -Pozitif Yaşam Derneği, HIV testi projesi Türkiye'de HIV alanında önemli çalışmalar yapan bir diğer dernek olan ve kendisini HIV’le yaşayan bireylerin mahremiyet endişesi taşımadan gizlilik içerisinde hizmet alabildiği bir merkez olarak tanımlayan Pozitif Yaşam Derneği, dönemsel maddi olanakları dahilinde İstanbul ve/ya da farklı şehirlerde dönemsel olarak ücretsiz HIV testi yönlendirmesi yapabilir. Pozitif Yaşam Derneği'nin sağlayabileceği bu imkândan yararlanmak isterseniz, -tercihen Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından yönlendirildiğinizi belirterek- info@pozitifyasam.org adresine yazarak bilgi edinebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey herkes için #hivbilgisi I www.kirmizikurdele.org
- Dünya AIDS Günü 2024 ortak bildirisi; Damgalama ve ayrımcılık bitirilmeden AIDS bitirilebilir mi?
2017 yılından bu yana düzenli olarak yayınladığımız Dünya AIDS Günü Türkiye Bildirileri'nin bu yılki başlığı; Damgalama ve ayrımcılık bitirilmeden AIDS bitirilebilir mi? Kırmızı Kurdele İstanbul ve Pozitif Yaşam Derneği ortak imzasıyla duyurulan Dünya AIDS Günü 2024 Bildirisi 'nde H IV ve AIDS sebepli damgalama ve ayrımcılığın HIV ile yaşayan kişiler ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerine ve HIV ve AIDS’e karşı küresel ortak mücadelede geride kalmamızın temel sebebi olmasına dikkat çekiyoruz. Bildiriyi bu sayfada okuyabilir, buraya tıklayarak PDF versiyonunu indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü M. Yayın tarihi: Kasım 28, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. 1 Aralık 2024 Dünya AIDS günü Ortak Bildirisi; Damgalama ve ayrımcılık bitirilmeden AIDS bitirilebilir mi? 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nde, HIV ve AIDS sebepli damgalama ve ayrımcılığın HIV ile yaşayan kişiler ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerine ve HIV ve AIDS’e karşı küresel ortak mücadelede geride kalmamızın temel sebebi olmasına dikkat çekiyoruz. Sıfır yeni HIV olgusu hedefine ulaşabilmek ve AIDS'i sonlandırabilmek için testlere kolay erişimin önündeki engellerin kaldırılması, ayrımcılık ve damgalama ile planlı mücadele gibi çoktan atılmış olması gereken elzem adımlar atılmadan gerçek bir başarıdan söz etmek mümkün olmayacak. Nitekim kısa süre önce Küresel HIV ile Yaşayanlar Ağı (GNP+) tarafından yayınlanan Stigma Index 2.0 Raporu , HIV ile yaşayanların en az %13'ünün HIV ile ilgili temel tedavi ve bakım hizmetlerine ulaşmaya çalışırken dahi damgalanma ve ayrımcılığa maruz kaldığını, %25'inin ise HIV ile ilgili olmayan tedavi ve bakım hizmetlerine erişmeye çalışırken bu tür olumsuz deneyimler yaşadığını belirtiyor. .: #hivbilgisi okuma önerisi: Dünya AIDS Günü hakkında kısa kısa. Anlamı, mesajı, önemi ve 2024 yılı teması. Sembolü neden kırmızı kurdele? : . UNAIDS’in 2024 Küresel AIDS Güncellemesi ise 42 ülkede, insanların ortalama %47'sinin HIV ile yaşayanlar aleyhinde ayrımcı tutumlar bildirdiğini ve bu oranın 2025 küresel hedefinin neredeyse beş katı olduğunu vurguluyor. Rapor ayrıca, HIV ile yaşayanlara yönelik damgalama ve ayrımcılığın özellikle sağlık hizmeti ortamlarında, insanları HIV önleme hizmetleri aramaktan, HIV testi yaptırmaktan, HIV ilaç tedavisine başlamaktan ve tedavide kalmaktan caydırdığının altını çiziyor. Kadınlar ve ergenlik çağındaki kız çocukları gibi savunmasız gruplar arasında yer alan HIV pozitiflerin, sağlık hizmetlerine erişimlerini zorlaştıran damgalama ve ayrımcılık katmanlarını daha yoğun bir şekilde deneyimledikleri gerçeği ise özellikle vurgulanması gereken bir durum. - Damgalama ve ayrımcılık neden AIDS’in sona erdirilmesi hedefinin önündeki en büyük engel? Damgalama tedaviye erişimi engeller: Damgalanma ve ayrımcılık korkusu insanları test yaptırmaktan veya tedavi aramaktan caydırır. HIV ilaç tedavisinin virüsü baskıladığını ve bulaşları önlediğini hatırlarsak ( Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan ), insanların tanı ve tedaviye erişim yollarına HIV kaynaklı damgalama ve ayrımcılık engelleri konulduğunda AIDS ile küresel ortak mücadelenin başarısız olması doğal bir sonuçtur. Damgalama ruh sağlığını olumsuz etkiler: İnsanların HIV statüleri nedeniyle toplumdan dışlanmaları, utanç veya değersizlik hissettikleri bir içsel damgalamaya dönüşebilir, ruhsal refahı aşındırır ve tedaviye uyumu engelleyebilir. Damgalanmanın olmadığı bir sosyal ortam ise hem test yaptırmayı hem de tedavi başarısını arttırarak yeni HIV olgularının oluşmasını engeller. -HIV ve AIDS kaynaklı damgalama ve ayrımcılığa karşı siz neler yapabilirsiniz? Doğru bilgiyi yaygınlaştırın: HIV ve AIDS hakkındaki dedikodu, tabu, mit ve yanlış anlamalara karşı durarak HIV hakkında güncel ve doğru bilgileri yaygınlaştırın. HIV ile yaşayanlar hakkında ise ötekileştirici olmayan, tam aksine kapsayıcı ve şefkatli bilgiler paylaşın. Savunuculuk yapın: HIV ile yaşayan kişileri başta sağlık, eğitim, çalışma hayatı gibi sosyal yaşamın tüm alanlarındaki mevcut ve olası tüm ayrımcılıklara karşı koruyan fikirlerinizi açıkça paylaşın, tartışmalara katılın ve etki alanınızda bu konuda farkındalık yaratmaya çalışın. Dünya AIDS Günü 2024 vesilesiyle herkesi bir kez daha AIDS'i sona erdirmek için öncelikle damgalama ve ayrımcılığı sona erdirme mücadelesine katkı sunmaya çağırıyoruz. İnanıyoruz ki; AIDS'siz bir nesil ve sağlıklı ve onurlu bir şekilde bir arada yaşayabileceğimiz bir toplum olma yolunda başarı ancak böyle mümkün olabilir. Çünkü insanların HIV hakkında ayıplanma ve dışlanma korkusu olmadan konuşabildikleri bir toplum ve dünya inşa etmek, o toplumun ve dünyanın bir parçası olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Kırmızı Kurdele İstanbul & Pozitif Yaşam Derneği www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey
- Dünya AIDS Günü hakkında kısa kısa. Anlamı, mesajı, önemi ve 2024 yılı teması. Sembolü neden kırmızı kurdele?
1 Aralık Dünya AIDS Gününün önemi ve anlamı nedir? Ortaya çıkışı, kısa tarihçesi, hatırlattıkları, önerileri ve 2024 teması. Sembolü neden kırmızı kurdele? Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'den 1 Aralık Dünya AIDS Günü hakkında herkes için bir #hivbilgisi yazısı. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü H. Yayın tarihi; Kasım 1, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) 1 Aralık Dünya AIDS Günü, HIV ve AIDS konusunda farkındalık yaratmayı, HIV ile yaşayanlara ve HIV ile yaşayan kişilerle yaşayanlara (aile vb.) destek mesajı vermeyi ve AIDS’e bağlı hastalıklar sebebiyle hayatlarını kaybedenleri anmayı amaçlayan toplumsal bir gün. Birleşmiş Milletler tarafından 1988 yılında duyurulan 1 Aralık Dünya AIDS Günü HIV ve AIDS ile mücadelede evrensel bir çağrı. Tüm bunlarla beraber 1 Aralık Dünya AIDS Günü elbette yalnızca bir anma günü değil; aynı zamanda HIV’in toplumsal etkilerine, bilimsel gelişmelere ve insan haklarına dair farkındalık oluşturma fırsatı. 1 Aralık Dünya AIDS Günü, HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılıkla mücadele etmeyi, HIV ve AIDS ile ilgili bilimsel gelişmeleri desteklemeyi, Korunma, test ve tedavi hakkında bilgilendirmeyi, AIDS 'e bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenleri anmayı hedefliyor . Çünkü maalesef HIV ve AIDS sadece Türkiye'de değil Dünya genelinde hala yanlış ve eksik bilgi, tabu, dedikodu ve önyargılarla ele alındığı için engellenmesi hiç de zor olmayan sağlık sorunlarına ve ölümlere yol açıyor. -1 Aralık Dünya AIDS Gününün hatırlattıkları 1 Aralık Dünya AIDS Günü insanlara şu önemli gerçekleri hatırlatmayı hedefliyor; -HIV pozitif bireyler herkesle eşit haklara sahiptir. H IV, hiçbir bir insanın değerini, anayasal haklarını veya hak ettiği sevgi saygıyı azaltmaz. -Belirlenemeyen = Bulaştırmayan: Düzenli HIV ilaç tedavisi ile kanlarındaki virüs yükü belirlenemeyen seviyeye baskılanan HIV pozitif kişilerin, ilaç tedavisine tam uyum ve tam sadakatle devam ettiği ve bu seviyeyi koruduğu sürece -kondomsuz ilişkilerde bile- partnerlerine HIV bulaştıramayacaklarını, bulaş riskinin SIFIR olduğunu ifade eden bir bilimsel gerçektir. ( Detaylar için tıklayın ) -Tedbir, bilinç ve #HIVbilgisi hayat kurtarır: Doğru ve güncel #hivbilgisi temelinde bilinçli davranmak, HIV’in yayılmasını önlemek için en büyük öneme sahiptir. -Damgalama ile mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur: HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılık, yalnızca bireyleri değil, toplumları da olumsuz etkiler. -1 Aralık Dünya AIDS Gününde siz neler yapabilirsiniz? #HIVbilgisi edinin ve paylaşın: HIV’in olası bulaş yollarını, korunma yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini öğrenerek çevrenizde doğru #hivbilgisi’ni paylaşın. Bir kırmızı kurdele takın: Bu basit ama güçlü sembol, HIV ile yaşayan kişilere desteği ve HIV ile mücadelede dayanışmayı ifade eder. HIV testi yaptırın: Düzenli test, erken teşhis ve tedavi için kritik önem taşır. Teste gidin ve çevrenizi de teşvik edin. ( Bkz: Kimlik bilgilerinizi vermeden (anonim) ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler) HIV ile yaşayanları destekleyin: HIV kaynaklı ayrımcılık damgalama ve ile mücadele etmek için HIV ile yaşayanların sesini yükseltmesine ve doğru #hivbilgisi'nin yaygınlaşmasına destek olun. - 1 Aralık Dünya AIDS Gününün ortaya çıkışı ve çok kısa tarihçesi Dünya genelinde tahminen 38 milyon, Türkiye'de resmi verilere 40 binin üzerinde, tahmin edilen rakamlara göre ise 100 bine yakın kişi HIV ile yaşamakta. Dünya genelinde son 40 yılda 35 milyondan fazla insan AIDS'e bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu basit veriler bile HIV'i tarihin en etkili salgınlarından birinin öznesi haline getirmiştir. Dünya AIDS Günü buna bağlı olarak , 1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Programı (UNAIDS) tarafından ilan edildi. O dönemde HIV salgını dünya çapında hızla yayılıyordu ve toplumlar kısa zamanda krize dönen bu duruma hazırlıksız yakalandılar. İlk başlarda yalnızca sağlık çalışanlarına yönelik bir farkındalık günü olarak tasarlanan 1 Aralık Dünya AIDS Günü yıllar içinde toplumsal bir farkındalık gününe dönüştü. Teması her yıl farklılık gösteren bugün, HIV önleme, tedaviye erişim, damgalama ile mücadele ve insan haklarına odaklanır. Örneğin; 2024 yılı teması UNAIDS tarafından #DogruYoluSeçmek sloganıyla “Haklar yolu: Sağlığım, hakkım!” olarak belirlendi. Geçmiş yıllarda, Birleşmiş Milletler, UNAIDS ve yerel sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen kampanyalar, genellikle eşitlik, tedaviye erişim ve ayrımcılık karşıtı mesajlar etrafında şekillendi. Örneğin, 2018'deki "Know Your Status" (Durumunu Bil) teması, HIV testi yaptırmanın önemine vurgu yaparak küresel ölçekte test kampanyalarına ilham verdi. 2020'de COVID-19 pandemisinin etkisi altında düzenlenen etkinliklerde ise HIV ve AIDS ile mücadelenin pandemiye rağmen devam etmesi gerektiği vurgulandı ve sanal etkinlikler yaygınlaştı. Bu özel günün mesajlarının yayılmasında Ünlüler de her zaman önemli rol oynadılar. Örneğin geçmiş yıllarda Elton John, Lady Gaga ve Prens Harry, Oprah Winfrey, Rihanna gibi isimler, HIV ve AIDS ile yaşayan kişilere desteklerini dile getiren mesajlar yayınlayarak milyonlara ulaştılar. 2015 yılında, aktör Charlie Sheen , kendi HIV tanısını paylaşarak farkındalık yaratırken, HIV ile ilgili damgalanmayı sonlandırmak adına da güçlü bir mesaj verdi. Ayrıca özellikle son yıllarda birçok özel şirket, kırmızı kurdele ışıklandırmaları, HIV temalı defileler, konserler ve sosyal medya kampanyalarıyla mücadeleye destek olmaya çalıştı. -Sembol neden kırmızı kurdele? Kırmızı kurdele sembolü İlk olarak 1991 yılında, on iki sanatçının New York'taki düzenlenen HIV farkındalığı amaçlı bir sanat organizasyonu olan Visual AIDS kapsamında, HIV ile yaşayan insanlar için farkındalık ve desteği ifade etmek üzere tasarlandı. Bu on iki sanatçı HIV ile yaşayanlar için şefkatin görsel bir ifadesini yaratmak istiyorlardı ve cesareti tutkuyu ve sevgi ifade eden sembolik çağrışımları nedeniyle kırmızıyı seçtiler. -1 Aralık Dünya AIDS Günü 2024 Teması 1 Aralık Dünya AIDS Günü 2024 yılı teması UNAIDS tarafından #DogruYoluSeçmek sloganıyla “Haklar yolu: Sağlığım, hakkım!” olarak belirlendi. Bu tema, HIV ve AIDS ile mücadelede insan haklarının korunmasının önemine dikkat çekiyor. Bu yılki bildirinin temel mesajı, AIDS’in halk sağlığı tehdidi olmaktan çıkarılmasının ancak herkesin sağlık hakkının korunmasıyla mümkün olduğu. Bildiri ayrıca insan haklarını merkeze alarak, eşitlik ve adalet odaklı bir yaklaşımla, HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi ve sağlık hizmetlerine eşit erişimin sağlanmasının hayatı önemi vurgulanıyor. Bu yılki bildiride öne çıkan diğer noktalar şöyle; Sağlık hizmetlerinin ayrım gözetmeksizin herkes için erişilebilir olması. Tüm HIV önleme ve tedavi araçlarına, bilgiye ve destek hizmetlerine herkesin eşit erişiminin sağlanması. HIV ile yaşayan veya HIV riski altındaki savunmasız ve marjinalize olmuş grupların haklarının korunması. HIV ile mücadelede toplulukların liderliğinde çalışmalar yapılması. 1 Aralık Dünya AIDS Günü , bu yıl sadece HIV ile yaşayanların haklarını değil, aynı zamanda HIV ile mücadele eden toplumların liderliğini ve dayanışmasını vurgulamayı da hedefliyor. Daha fazla bilgi için www.who.int/campaigns/world-aids-day/2024 sayfasını ziyaret edebilirsiniz. -1 Aralık Dünya AIDS Gününün Türkiye’deki başlangıcı ve kısa tarihçesi Dünya AIDS Günü Türkiye’de, 1990’lı yıllardan itibaren birkaç sivil toplum kuruluşu ve onları takiben Sağlık Bakanlığı tarafından anılmaya başlandı. Buna paralel olarak Ulusal AIDS Komisyonu gibi misyonlar hayata geçirilmiş olsa da, bu irade devam etmedi ve kamu otoritesi bu konuyu yüksek sesle konuşmaktan çekinerek konunun ihtiyaç duyduğu politik ilgiyi göstermedi, yani konuyu kaderine terk etti. Fakat özellikle 2000’li yıllarla birlikte, Kırmızı Kurdele İstanbul gibi sadece HIV konusuna odaklanan sivil yapıların ısrarlı çalışmalarıyla daha fazla görünürlük kazandı. Türkiye’de HIV ile ilişkili damgalama ve ayrımcılık halen devam ettiği için HIV ile ilgili farkındalık çalışmalarının devamı ve çokluğu da aynı oranda önem taşıyor. HIV pozitif bireylerin damgalanması ve ayrımcılık ile birlikte tedaviye erişim gibi konular hâlâ mücadele edilmesi gereken alanlar. -Son söz Aralık Dünya AIDS Günü, sadece bir gün değil; dayanışmayı, doğru bilgi paylaşımını ve insan haklarını savunmayı hatırlatan evrensel bir çağrıdır. Her birey, bu önemli günde bir adım atarak fark yaratabilir. Çünkü HIV ve AIDS'e karşı mücadele sadece bilgi, bilinçli eylem, dayanışma ve birlikte hareket etmekle kazanılır. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- HIV ve inflamasyon
Kronik inflamasyon nedir ve iyi anlaşılması HIV pozitifler için neden bu kadar önemlidir? #onlinehivdanismanligi servisimize gelen sorulardan hareketle anlıyoruz ki; HIV ve inflamasyon arasındaki ilişki ve konunun önemi, Türkiye'de HIV pozitiflerin çoğunluğu ve hatta alanda çalışan aktivistler tarafından da pek iyi anlaşılamamış durumda. Bu yüzden, herkesin #hivbilgisi kaynağı olmanın sorumluluğuyla bu önemli konuyu ele almak ve konunun önemini işaret eden temel bir #hivbilgisi yazısı yazmak istedik. Gönüllümüz, Aktivist ve HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Arda Karapınar, herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org için yazdı. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , Aktivist, HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Ekim 27, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. -HIV ve inflamasyon. Kronik inflamasyon nedir ve iyi anlaşılması HIV pozitifler için neden bu kadar önemlidir? Günümüzde HIV ( İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü ) etkin HIV ilaç tedavisi (ART I www.kirmizikurdele.org/art ) ile baskılanabilir ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan ( B=B I www.kirmizikurdele.org/b-b ) sayesinde cinsel yolla bulaş/geçiş önlenebiliyor hale gelmiş olsa da HIV’in vücuttaki uzun vadeli etkileri birçok farklı sebepten ötürü yakından takip edilmeli. Bu önemli sebeplerden biri de kronik inflamasyon. İnflamasyon (iltihap), en kısa ifadesiyle vücudun bir enfeksiyona veya yaralanmaya karşı verdiği bağışıklık tepkisi olarak tarif edilebilir. Kronik inflamasyon ise, bu yanıtın uzun süreli olarak devam etmesi durumudur ve bu faktör HIV pozitiflerin sağlıkları açısından ve HIV ilaç tedavisinin seyri açısından ayrı bir önem taşır. -Kronik inflamasyonun tanımı ve önemi Olağan koşullarda, vücut bir *patojene maruz kaldığında bağışıklık sistemi hemen harekete geçer ve patojen ile bağışıklık sistemi arasındaki bu mücadelenin bir sonucu olarak inflamasyon oluşur. Ancak bu süreç geçicidir ve bağışıklık sisteminin sorunu çözmesine paralel olarak inflamasyon da durur. Ancak, HIV gibi bazı farklı ve karakteristik infeksiyonlar ( ilaç tedavisi uygulanmayan hallerde ) bağışıklık sistemini zayıf düşürdükleri için bağışıklık sisteminin sürekli olarak alarm durumunda kalmasına yol açarlar. HIV pozitif bireylerde, yukarıda ve bugüne kadar onlarca yazıda bahsettiğim gibi etkin HIV ilaç tedavisine (ART) bağlı olarak viral yük azalarak B ( Belirlenemeyen ) seviyeye baskılansa da, bağışıklık sistemi genellikle düşük yoğunluklu inflamasyondan kurtulamaz. ( *Patojen , hastalığa neden olabilen virüs, bakteri, mantar veya parazit gibi mikroorganizmalara verilen genel isimdir ve vücuda girdiğinde enfeksiyona yol açarak bağışıklık sistemini harekete geçirir. Patojenler; grip, zatürre, tüberküloz gibi birçok hastalığın kaynağı olabilir ve vücudun toplam sağlığına karşı bir tehdittir.) Kronik inflamasyon, başta kalp-damar hastalıkları, diyabet ve karaciğer hastalıkları olmak üzere çeşitli kronik hastalıklar ilişkin riski de doğal olarak artırır. HIV ilaç tedavisinin reçete edildiği biçimiyle, tam uyumla ve başarılı bir şekilde uygulanması, virüsün çoğalmasını durdurarak vücuttaki HIV miktarını minimum seviyeye baskılar, ancak bağışıklık sisteminde sürekli bir inflamasyon yükü oluşmasını engellemek pek de mümkün değildir. -HIV ve inflamasyon arasındaki ilişki HIV ve inflamasyon arasındaki ilişkinin temeli şöyle açıklanabilir; bağışıklık sistemi HIV’in vücuda girdiğini idrak ettiği andan itibaren virüsü kontrol altına almak için harekete geçer. Bağışıklık sisteminin HIV ilaçları ile mümkün olan en erken sürede desteklenmesi yani düzenli test, erken tanı, hızlı ilaç başlangıcı gibi öneriler işte bu yüzden önemlidir. Fakat bağışıklık sistemi HIV ilaç tedavisi (ART) ile desteklense de, HIV’in bağışıklık sisteminde özellikle akut dönemde sebep olduğu hasar HIV ile inflamasyon arasındaki ilişkide belirleyici rol oynar. Bilhassa bağırsak bariyerinin zayıflaması, zararlı bakterilerin kana karışmasına neden olabilir, bu da bağışıklık sistemini daha fazla çalışmaya zorlar. Bağışıklık sistemi sürekli teyakkuzda olduğunda, vücudun doğal dengesini korumak zorlaşır ve bu durum kronik inflamasyona neden olur. -HIV takibi ve tedavisinde inflamasyonun yeri Günümüzdeki HIV ilaç tedavisi, virüs yükünü ( viral yük ) baskılamak ve bağışıklık fonksiyonlarını olağan düzenine döndürüp korumak üzere düzenlenmiştir. Ancak, inflamasyonu ölçmek ve kontrol etmek de HIV yönetiminde giderek önem kazanmaktadır. Artan inflamasyon seviyeleri, HIV pozitiflerin tedavi süresince dikkatle izlenmelidir çünkü bu durumun kalp, karaciğer ve sinir sistemi gibi önemli organ ve işlevleri olumsuz etkileyebildiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle, inflamasyonla mücadele HIV tedavisinin önemli bir parçasıdır. Anti-inflamatuar ilaçlar, hekimin önerdiği yaşam tarzı değişikliklerinin (sigara ve alkolün azaltılması/bırakılması, egzersiz vb.) uygulanması ve probiyotikler gibi bağırsak sağlığını destekleyen yaklaşımlar da bu süreçte değerlendirilmektedir. Özellikle doktor kontrolünde uygulanan beslenme düzenlemeleri ve egzersiz programları, inflamasyon seviyelerinin düşürülmesine ciddi oranda katkı sağlayabilir. -HIV ve inflamasyon arasındaki ilişkinin iyi anlaşılması neden önemli? HIV ve inflamasyon arasındaki ilişkiyi anlamak hem sağlık profesyonelleri hem de her bir HIV pozitif birey için önemli. Çünkü HIV ilaç tedavisinin ( günümüzdeki durum gereği ) ömür boyu süreceği hatırlanırsa, tedavi planları uzun vadeli sağlık riskleri göz önünde bulundurularak yapılmalı, inflamasyonun erken teşhisi ve yönetimi için gerekli ölçümler düzenli olarak uygulanmalıdır. İnflamasyon yönetimi, bilhassa son yıllarda HIV tedavisinin başarılı sonuçlar vermesine destek olarak HIV pozitiflerin yaşam kalitesini artırmada en temel unsurlardan biri haline gelmiştir. Kronik inflamasyonun HIV ile ilişkisini anlamak, HIV tedavisinin kalitesini yükseltmek ve uzun vadeli sağlık risklerini en aza indirmek için önemli çok bir adımdır. HIV tedavisinde inflamasyonun etkili bir şekilde yönetilmesi, hastaların genel sağlığını ve yaşam kalitesini artırmada büyük bir rol oynar. Sonuç olarak; HIV tedavisinde inflamasyon karmaşık bir süreçtir. Akut inflamasyon vücudun iyileşme sürecinin normal bir parçasıdır. Kronik inflamasyon ise vücuda zarar verebilir ve birçok kronik sağlık sorunu ve yaşlanma süreci ile de doğrudan ilişkilidir. HIV pozitiflik inflamatuar bir hastalıktır ve kronik inflamasyona neden olur. Bu durum yaşlanmayla ilişkili fiziksel değişiklikleri hızlandırabilir. Kronik inflamasyonun tedavisi ile ilgili farklı tedavi alternatiflerine ilişkin bilimsel çalışmalar yoğun bir biçimde devam ediyor. Ayrıca inflamasyon, HIV kesin tedavisi (şifa/cure) çalışmalarındaki en büyük zorluklardan biri olarak da biliniyor. Çünkü HIV enfeksiyonu, hücresel immünite ve *fagositik hücrelerin işlevini bozarak tedaviye karşı direnç oluşmasına neden oluyor. Bu durum ise kesin tedavi çalışmalarını zorlaştırıyor. (*Bir hücrenin diğer bir hücre veya partikülü sitoplazması içine almasına "fagositoz", bunu yapan hücreye de fagosit denir. Fagositoz, bakteriyel enfeksiyonların erken evresinde bakterinin yayılımını sınırlamak ve enfeksiyonun ilerlemesini durdurmak bakımından önemlidir.) Tüm bunlara bağlı olarak hekiminize konunun önemini hatırlatmanız önemlidir. Ancak en az bu hatırlatma kadar önemli olan bir başka husus da hekiminizin HIV tedavisine ilişkin egzersiz, sigara, alkol vb. yaşam değişikliği hakkındaki öneri ve tavsiyelerine uyarak kendi sağlığınızın üzerinde kontrol sahibi olmak ve yaşam kalitenizin artması noktasında en temel sorumluluğun sizde olduğudur. Yeni ilaçlar, tedaviler, tedavi yaklaşımları hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını ve Dünya HIV gündemini düzenli olarak takip ederek, kayda değer gelişmeleri #hivbilgisi yazılarıyla yorumlamaya ve Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- HIV ve organ bağışı (konusundaki son gelişmeler)
Gönüllümüz, Aktivist ve HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Arda Karapınar, herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org için yazdı. Çok merkezli gözlemsel bir çalışmanın sonuçlarına göre HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli, HIV negatif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli kadar güvenli. Yani HIV pozitiflere organ naklinin standartları çok yakında, tamamen ve olumlu yönde değişecek. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , Aktivist, HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Ekim 15, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. -Kısa tarihçe ve arka plan HIV’in (AIDS adıyla) tespit edildiği ilk yıllar olan 80'lerin başından yakın tarihimize kadar, HIV pozitif kişilerin organ nakli süreçleri büyük zorluklar içeriyordu ve HIV pozitiflere organ naklinin çok riskli olduğu düşünüldüğü için HIV pozitifler bu süreçlere dahil edilmiyordu . Ancak modern tıbbın gelişmesiyle birlikte, HIV ilaç tedavisi nin ( ART - www.kirmizikurdele.org/art ) virüsü kontrol altına alması ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (#BeşittirB, www.kirmizikurdele.org/b-b ) gibi devrimci gelişmeler bireylerin yaşam kalitesini ve süresini artırdı. HIV pozitif kişilerin böbrek nakli adayları arasına dahil edilmesi ise bilim dünyasında epeydir arzulanan bir dönüm noktasıydı. Ancak HIV pozitif donörlerden organ alınması uzun süre tartışmalı bir konu olarak kaldı. ABD’de 2013 yılında yürürlüğe giren HIV Organ Policy Equity (HOPE) Yasası, HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara organ naklini mümkün kılan ilk dönüm noktasıydı. Bu yasa, HIV pozitif kişiler için daha fazla organ kaynağı sağladı ve organ bekleme listelerindeki yükü hafifletti. Fakat her ne kadar HOPE yasasının temelinde bazı küçük çaplı pilot çalışmalar olsa da, bu kanıtları yeterli bulmayanlar çoğunluktaydı. Neyse ki 2013’ten 2024’e epey şey değişti… - En güncel araştırma Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan ve sonuçları 16 Ekim 2024’te New England Journal of Medicine isimli saygın dergide yayımlanan çok merkezli gözlemsel bir çalışmanın sonuçlarına göre HIV pozitif kadavra donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli, HIV negatif donörlerden HIV pozitif alıcılara böbrek nakli kadar güvenli! Bahsi geçen çalışma, 26 farklı merkezde böbrek nakli yapılan HIV pozitif ve son evre böbrek hastalığı olan 198 yetişkini kapsıyor ve donörleri HIV pozitif olan 99 çalışma katılımcısı ile donörleri HIV'li negatif olan diğer 99 çalışma katılımcısının sonuçlarını karşılaştırıyor. Nakiller Nisan 2018 ile Eylül 2021 arasında tamamlanmış ve alıcılar daha sonra yaklaşık üç yıl boyunca izlenmiş. İki grup arasında yapılan kıyaslamada yan etkiler, cerrahi alan enfeksiyonları, cerrahi/vasküler komplikasyonlar ve kanser oranları da karşılaştırılabilir düzeyde yani büyük ve dramatik farklar yok iki grup arasında. Çalışma kapsamında HIV pozitif donöründen genetik olarak farklı ikinci bir HIV suşu edinmiş olduğu düşünülen (çalışma öncesinde de zaten HIV pozitif olan) bir alıcı vakası da gözlenmiş, ancak bu olguda kayda değer bir klinik sonuç olmamış yani bahsi geçen kişinin sağlık durumunu olumsuz etkileyen bir gelişme gözlemlenmemiş. İki grup arasındaki genel sağkalım, rejeksiyon olaylarına ilişkin sonuçlar da oldukça benzer. Bence önemli noktalardan biri de şu; bu çalışma ile gözlenen klinik sonuçlar daha önce yapılmış küçük çaplı pilot çalışmalarla da tutarlı . Ancak Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü ( National Institutes of Health, NIH) tarafından finanse edilen bu klinik çalışma, üzerinde çalışılan yeni bir yaklaşımın, kendisinden önceki standart klinik uygulamalar kadar iyi olup olmadığını istatistiksel olarak kanıtlamayı hedefleyen (non-inferiority - eşit etkinlik) ilk çalışma. Yani şöyle söylemek mümkün; HIV pozitiflere organ naklinin standartları tamamen ve olumlu yönde değişecek ve bu harika! (Çalışmanın tamamı buraya tıklayarak okunabilir) -Çalışmanın önemi ve gelecek beklentileri Böbrek nakillerinin hem HIV pozitif hem de son evrede böbrek yetmezlikleri/hastalıkları olan kişiler için hayatta kalmak anlamına geldiğini, ancak uygun böbrek bulmakta yaşanan sıkıntıların bu fırsata erişimi sınırlandırdığını ve HIV pozitiflerin organ bekleme listesindeyken daha yüksek ölüm riskiyle karşı karşıya kaldıklarını not edersek, bu çalışmanın kanıtladıklarının neden tıpta devrim anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Fakat, çalışmanın altı çizilmesi gereken tek kazanımı bu değil . Çünkü HIV pozitiflerden HIV pozitiflere böbrek nakli yalnızca bir tıbbi başarı değil. Bu gelişme aynı zamanda, HIV pozitiflerinin toplumda o ya da bu sebepten ötürü damgalanmasının önüne geçilmesinde de bir adım olarak değerlendirilmeli. HIV’ın (ve AIDS’in) yakın tarihin en acımasız ve insafsız damgalama sebeplerden biri olmasına karşılık, HIV pozitiflerin tıbben, organ bağışlayabilecek kadar “güvenli” olduklarının bilimsel kanıtı HIV pozitiflerin toplum tarafından algılanma ve kabul edilme/edilmeme biçimlerine hiç kuşku yok ki olumlu yönde katkı yapacaktır. Tüm bunlara ek olarak bu süreç, HIV pozitiflerin yaşam kalitesini ve özgüvenlerini artırırken, genel toplumda organ bağışı konusunda yeni farkındalık kampanyaları düzenlemek için harika bir mesaj ve iletişim fırsatı olarak parlıyor. -Sonuç HIV pozitif donörlerden HIV pozitif alıcılara yapılan böbrek nakilleri, modern tıbbın açık bir zaferi. Bu gelişme, HIV'in nakil süreçlerinde bir engel teşkil etmediğini ve bu bireylerin de sağlıklı, kaliteli ve eşit fırsatlardan yararlandıkları bir yaşam sürdürebilme şansının yükseldiğini gösteriyor. Gelişen teknoloji ve tıbbi araştırmalar ışığında, HIV pozitifleri ümitli bir geleceğin ve çok daha heyecan verici bilimsel gelişmelerin beklediğini söylersem hiç de abartmış olmam. Yeni ilaçlar, tedaviler, tedavi yaklaşımları hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını ve Dünya HIV gündemini düzenli olarak takip ederek, kayda değer gelişmeleri #hivbilgisi yazılarıyla yorumlamaya ve Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- 1 Aralık (2024) Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında
1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında kısa bir duyurumuz var. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllü H. Yayın tarihi; Ekim 2, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik talepleriniz hakkında kısa bir duyurumuz var; Her ne kadar bizim için her gün Dünya AIDS günü kadar önemli olsa da ve bu konudaki farkındalık etkinlikleri taleplerini yılın tamamına yaymaya çalışsak da, tahmin edebileceğiniz gibi özellikle Kasım ayının son haftası ve Aralık ayının ilk haftası için, çok farklı şehirlerden epeyce etkinlik talebi almaktayız. Ve ücretli çalışanı olmayan, tamamı emekleri karşılığında maddi kazanç sağlamayan gönüllülerden oluşan küçük bir ekip olarak, tüm bu etkinliklere elimizden geldiği kadar olumlu cevap vermeye çalışıyoruz . Ancak yine kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi tüm bu talepleri olumlu cevaplandırmamız mümkün olamıyor. Buna bağlı olarak, 1 Aralık Dünya AIDS Günü ve onu takip eden iki hafta boyunca takvimimiz büyük oranda oluşmuş durumda. Bu yüzden, 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlik taleplerinizi en geç 31 Ekim Perşembe günü saat 17:00'ye kadar, "Dünya AIDS Günü için iş birliği talebi" başlığıyla, info@kirmizikurdele.org adresine iletmenizi rica ediyoruz. Anlayışınız için peşinen teşekkür ediyor ve 1 Aralık Dünya AIDS Gününde farkındalık etkinliği düzenleyen herkese şimdiden başarılar diliyoruz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- Ruh sağlığı ve HIV
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü herkes için ruh sağlığının önemini vurgulayan önemli bir gün. Dünya Ruh Sağlığı Günü, ayrıca, ruh sağlığı ve HIV arasındaki ilişkiye dikkat çekmek, HIV ile yaşayanların karşılaştığı zorluklara ve ruh sağlığının bu süreçteki önemli rolüne bir kez daha odaklanmak için de harika bir fırsat. Türkçe ve Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'deki bu #hivbilgisi yazısında ruh sağlığının HIV ile yaşayanlar açısından ve HIV ve sebep olduğu sorunlarla mücadeledeki önemini tartışıyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllü Serkan Yayın tarihi; Ekim 9, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ruh Sağlığı ve HIV İlişkisi Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim’de herkes için ruh sağlığının önemini vurgulayan önemli bir gün. Ayrıca Dünya Ruh Sağlığı Günü, ruh sağlığı ve HIV arasındaki ilişkiye dikkat çekmek, HIV ile yaşayanların karşılaştığı zorluklara ve ruh sağlığının bu süreçteki rolüne bir kez daha odaklanmak için harika bir fırsat. HIV, kişilerin biyolojik sağlığını etkilediği kadar, psikolojik ve sosyal refahını da derinden etkileyebilir. Bu nedenle, HIV ile yaşayanların ruh sağlığına yönelik destek imkanları ve araçları sunmak, tedavi sürecinin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Ruh Sağlığı ve HIV: Birbirini Besleyen Bir Döngü HIV ile yaşayanlar virüsün fiziksel ve sosyal etkileriyle başa çıkarken ciddi ruh sağlığı sorunları yaşayabilirler. Damgalama, ayrımcılık ve izolasyon gibi günümüzde hala yaşanmaması gereken ve insanlığa yakışmayan durumlar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların artmasına neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, HIV ile yaşayanların yaklaşık %50’si en az bir tür ruh sağlığı sorunu yaşamakta. Bu oran, HIV ile yaşayanlar arasında ruh sağlığı desteğinin ne denli kritik olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Ruh Sağlığının Tedavi Üzerindeki Etkisi Ruh sağlığı, HIV tedavisinin etkinliği üzerinde doğrudan bir etkiye sahip. Yapılan araştırmalar, depresyon ve anksiyete gibi durumların HIV tedavisine uyumu olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Tedaviye uyum sağlamayan bireyler, hastalığın kontrol edilmesini zorlaştıran ve yayılma riskini artıran sonuçlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, HIV ile yaşayan bireylerin ruh sağlığını destekleyici önlemler almak, tedavi sürecinin başarısı için hayati öneme sahiptir. HIV ile Yaşayanlar İçin Ruh Sağlığı Desteği Ruh sağlığı desteği, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesini artırmak ve tedavi sürecine olan uyumlarını desteklemek açısından çok kritik bir rol oynar. Bu kapsamda, psikososyal destek programları, bireysel ve grup terapileri ve topluluk bazlı destek grupları gibi hizmetlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. HIV AIDS odaklı pek çok uluslararası, bölgesel ve yerel kurumun her fırsatta belirttiğine göre, bu tür programlar sayesinde, HIV ile yaşayanların psikolojik dayanıklılığı artmakta ve sosyal entegrasyonları desteklenmektedir. İstatistiklerle Ruh Sağlığı ve HIV İlişkisi Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) verilerine göre, dünya genelinde 38 milyon insan HIV ile yaşıyor. Bu bireylerin büyük bir kısmı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ruh sağlığı hizmetlerine erişimde ciddi engellerle karşılaşmakta. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, HIV ile yaşayan bireylerin %60’ı ruh sağlığı desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtirken, bu kişilerin yalnızca %25’i bu hizmetlere erişebiliyor. Bu durum, ruh sağlığı ve HIV konusundaki küresel eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Tavsiyeler Yukarıda da vurguladığımız gibi ruh sağlığı, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesini iyileştirmek ve tedavi sürecinin tüm perspektiflerdeki etkinliğini artırmak için büyük öneme sahip. HIV ve sebep olduğu sorunlarla mücadelede, biyolojik tedavilerin yanı sıra psikolojik desteklerin de güçlü bir şekilde entegre edilmesi gerekmekte. Bu amaçla, HIV pozitifler için damgalama ve ayrımcılıkla mücadele eden, ruh sağlığı hizmetlerini erişilebilir kılan politikalar geliştirilmek kamu otoritesinin önceliklendirmesi gereken bir konu olmalıdır. Ayrıca, HIV ile yaşayanlar, kendilerine destek sunan STK'larla ve yerel destek topluluklarıyla ve ruh sağlığı uzmanlarıyla da iletişimde olmalı, ihtiyaç duyuyorlarsa psikolojik destek hizmetlerinden mutlaka faydalanmalıdır. Tüm bu yaklaşımlar, HIV’in tüm perspektiflerdeki etkilerini azaltmada ve kişilerin psikolojik refahını artırmada etkili olacaktır. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- Türkiye'nin Cinsel Sağlık Krizi
Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'de daha önce de Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı başlıklı yazı dizisi ile konuk ettiğimiz Frankfurt Goethe Üniversitesi Doktora Öğrencisi Beste İrem Köse'yi bir başka önemli yazısı ile bir kez daha konuk ediyoruz. "Özellikle cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların Türkiye’de artış gösterdiği biliniyorken güncel cinsel sağlık politikalarına ışık tutmak önem taşıyor. Peki, cinsel sağlık alanında ne gibi önleyici ve koruyucu politikalar izleniyor?" İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Beste İrem Köse @besteiremkose Yayın tarihi; Eylül 20, 2024 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) " Bu yazı ilk olarak yarininkulturu.org'de yayınlanmıştır. " "Türkiye’de İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı belediyelerin ücretsiz HPV aşısı uygulamasına başladığı haberi, geçtiğimiz yıllarda cinsel sağlık ekseninde yaşanan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Özellikle cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların Türkiye’de artış gösterdiği biliniyorken güncel cinsel sağlık politikalarına ışık tutmak önem taşıyor. Peki, cinsel sağlık alanında ne gibi önleyici ve koruyucu politikalar izleniyor? Bu politikalar ne ölçüde kapsayıcı ve yeterli? Bu yazıda, bu sorulara HIV ve HPV enfeksiyonları konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirerek cevap arayacağım." -HIV Örneği Türkçe açılımı “insan bağışıklık yetmezliği virüsü” olan HIV korunmasız cinsel ilişki, enjektör-iğne paylaşımı veya gereken önlemler alınmadığı takdirde doğum ya da emzirme esnasında bulaşıcı olabilir. Günümüzde HIV ile enfekte olan kişiler, ilaç tedavisiyle sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebiliyor. Ayrıca “HIV’i tamamen kontrol altında tutulmasını kondomsuz cinsel ilişkilerde bile bulaştırılmayacak bir seviyeye, yani belirlenemeyen seviyeye baskılanmasını sağlar.” [1] 2023 yılının resmî veriler i, Türkiye’de 40 bin kişinin HIV ile yaşadığını söylüyor ancak Klimik’in (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği) HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Akalın’ın aktardığına göre bu veriyi ikiyle çarpmak mümkün . Çünkü “ülkemizde test yaptırma alışkanlığı, farkındalık gibi kavramlar ve risk altındaki kişilerin kolaylıkla gidip anonim olarak test yaptırabilecekleri gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin sayısı oldukça az.” Aynı veri baz alındığında, HIV enfeksiyonunun Türkiye’de son 10 yılda yüzde 460 arttığı görülüyor. [2] Prof. Dr. Akalın’ın sözlerine ek olarak, söz konusu HIV olduğunda görülen damgalama ve hak ihlallerine de değinmek gerekiyor. 2020 yılında Ramazan hutbesinde Diyanet İşleri Başkanı’nın eşcinselliği lanetlediği ve HIV’in eşcinsel ilişkiler sonucunda yayılıp “nesli çürüttüğünü” ifade ettiğini göz önünde bulundurursak HIV’e dair yanlış kanıların ve damgalamanın ne kadar yaygın olduğunu idrak edebiliriz. Benzer bir damgalama örneği, 2019’da HIV odaklı bir cinsel sağlık etkinliğinde kondom dağıtılması sebebiyle Sağlık Bakanlığı’nın kampanyadan desteğini çekmesinde de görülebilir. HIV ile yaşayanları güçlendirme odaklı sivil toplum kuruluşlarından biri olan Pozitif-iz’in yayımladığı rapor üzerine HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılık ve damgalama derinleşmekte. Hak ihlallerinin önemli bir kısmını ise yabancı uyruklu kişilerin sağlığa erişim hakkının engellenmesi oluşturuyor. [3] Türkiye’de HIV tedavisi kapsamındaki tüm HIV ilaçları SGK tarafından karşılanmaktadır. Dünyada etkisi kanıtlanan önleme yöntemlerinden biri olan ve HIV ile karşılaşmadan önce kullanılarak virüsün insan bedenine girişini engellemeye yarayan PreP (temas öncesi profilaksi) ise maalesef ki ülkemizde sigorta kapsamına alınmamıştır. Maliyeti yüksek olan bu ilaç, hekimler tarafından henüz reçete edilememekte ve ücreti sağlık sistemi tarafından karşılanamamaktadır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda HIV’e yönelik önleme ve koruma çabalarının yeterli olmadığını, damgalamanın yalnızca toplumda değil bizzat devlet aygıtları tarafından da sürdürüldüğünü söylemek mümkün. -HPV Örneği İnsan papilloma virüsü olarak bilinen HPV’nin... Yazının devamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- HIVİstanbul2025 için tarih değişikliği notu ve iş birliği çağrısı
Türkiye’nin herhangi bir medikal alanda düzenlenen ilk sivil toplum/aktivist konferansı olma özelliğini de taşıyan Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferansı'nın dördüncü edisyonu # HIVİstanbul 2025 , değişen tarihi ile 4-5 Mart 2025 tarihleri arasında hibrit (fiziksel ve çevrim içi) olarak gerçekleşecek. Kırmızı Kurdele İstanbul, dünya gündemine paralel olarak küresel ortak HIV cevabında komünite liderliğinin önündeki engelleri ve daha etkin bir liderliği mümkün kılacak yolları Orta Doğu ile Kuzey Afrika (MENA) ve Doğu Avrupa ile Merkez Asya (EECA) bölgeleri ekseninde araştırmaya odaklanacak olan konferans için yeni tarihini duyururken tüm doğal paydaşlarına iş birliği çağrısını da tekrar ediyor. Detaylar yazıda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı #HIVİstanbul Ekibi Yayın tarihi: 10 Eylül, 2024 Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Çalışmalarına başladığı 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren, herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul 'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV tarihinde bir ilk olarak gerçekleştirdiği Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferansı'nın dördüncü edisyonu #HIVİstanbul2025, 4-5 Mayıs tarihleri arasında hibrit (çevrim içi ve fiziksel) olarak gerçekleşecek. Kırmızı Kurdele İstanbul'un, gönüllülerin ve yerel, bölgesel ve uluslararası vazgeçilmez destekleriyle düzenleyeceği #HIVİstanbul2025, ilk uygulama yılı olan 2021'de gösterdiği başarıya 2022 ve 2023 yıllarında eklediği uluslararası görünürlük ve vizyon ile dördüncü yılında daha da kapsayıcı bir ajanda oluşturarak çok daha geniş bir katılım ve yüksek uluslararası etki hedefliyor. 2021 yılında "Kaybeden HIV olacak", 2022'de "Cevap sivil toplumda", 2023 yılında "Gerçekten eşit miyiz?" temalarıyla gerçekleşen #HIVİstanbul, 2024-2025 edisyınunda ise dünya gündemine paralel olarak küresel ortak HIV cevabında komünite liderliğinin önündeki engelleri ve daha etkin bir liderliği mümkün kılacak yolları Türkiye ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika (MENA) ve Doğu Avrupa ile Merkez Asya (EECA) bölgelerini merkeze alarak tartışmayı hedefliyor. --- Sivil toplum HIV Konferansı'nın üçüncü edisyonu #HIVİstanbul2023 hakkında her şeye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- - İş birliği çağrısı Birinci yılında vizyonunu, ikinci yılında bu hedefe ulaşmak yolundaki temel aktörün kim olduğuna dair misyonunu vurgulayan, üçüncü yılında ise küresel HIV cevabındaki bölgesel eşitsizliklere dikkat çekerek ortak eylem ihtiyacını vurgulayan konferans, kurduğu bu hat üzerinde ilerlerken, 2024 yılı edisyonunda çok daha geniş bir coğrafyayı kapsayarak ram manasıyla uluslararası bir platforma dönüşecek. --- Sivil toplum HIV Konferansı #HIVİstanbul2022 Konferans Kitapçığına buray a, videolarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- #HIVİstanbul2025 komünitenin daha etkin bir HIV cevabı üretmesini zorlaştıran faktörleri kıtaların ve kültürlerin buluşma noktası İstanbul'da tartışarak uluslararası HIV toplumunun dikkatine sunacak. Panelistler arasında yine dünyaca ünlü bilim insanları ile Türkiye'den, bölgeden ve dünyadan başarılı, yaptıklarıyla HIV alanında önemli değişimler yaratmış aktivistleri ve komünite ile her zaman yakın çalışan, HIV pozitif dostu, aktivist ruhlu hekimleri de barındıracak olan # HIVİstanbul2024'te STK/İnisiyatif/Platform vb. olarak oturum planlamak ya da bireysel aktivist olarak oturum modere etmek isterseniz conference@kirmizikurdele.org adresine "iş birliği" başlıklı bir e-posta yazabilirsiniz. HIV ile yaşayanlar ve aktivistler için Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferans #HIVİstanbul2025 burs başvurusu, kayıt bilgileri, ajanda ve tüm diğer lojistik bilgiler yaz aylarında duyurulacak. Tüm güncellemeler için @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın. --- Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2021İstanbul videolarına ve sonuç bildirgesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- - Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV İstanbul'un amaçları; · Türkiye HIV sivil toplumunun HIV olgusuna ortak bir anlayış ile bir bütün olarak cevap üretmesi, · Türkiye HIV sivil toplumunun, etkileştiği bölgeler ve tüm yerel topluluklarla temas ederek, Türkiye'nin özgün coğrafik konumunun da gerektirdiği biçimde uluslararası HIV tartışmalarında etkin rol oynaması, · Yerel topluluğun UNAIDS’in 95-95-95 hedefleri doğrultusunda kendi ortak stratejisini oluşturmak için geniş bir tartışma ve iş birliği zemininin oluşturulması, çözüm üretmeye yönelik operasyonlarını şekillendirecek ortak stratejiler, eylem planları üretilmesi, · Özellikle dolaylı olarak HIV çalışan ve yerellerde faaliyet gösteren STK’ların sosyal konulara ve problem alanlarına odaklanan ölçümler yapmasının teşvik edilmesi ile sosyal HIV bilimi üretiminin ülke çapında yaygınlaşması, · Bölgesel ve uluslararası kapsayıcı konferans ajandası ile Türkiye HIV sivil toplumunun bir bütün olarak uluslararası görünürlüğünün yükseltilmesi, yeni bölgesel ve uluslararası iş birliklerine olanak sağlanması, · Ulusal düzeyde birlik görüntüsü ile farklı sorun alanları/sivil toplum çalışma alanları için örnek olunarak, HIV sivil toplumunun başarı öyküsünün başta kamu olmak üzere tüm paydaşlara ve muhataplara en iyi biçimde aktarılması.
- Call for co-operation for HIVIstanbul2025
(The date of the 4th edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul has been updated as 4-5 March 2025. Please read the update and call for co-operation note.) The fourth edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2025, also the first civil society/activist conference in any medical field in Türkiye, will be held as a hybrid (physical and online ) event between October 4 and 5, 2025. Red Ribbon Istanbul calls on all natural stakeholders to collaborate for the conference, which will focus on exploring the barriers to community leadership in the global common HIV response and ways to enable more effective leadership in the Middle East and North Africa (MENA) and Eastern Europe and Central Asia (EECA) regions. Details below. Red Ribbon Istanbul #AllAboutHIV Edited by: Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2024 Team Publication date: 10 September, 2025 The fourth edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2025, the first of its kind in Türkiye's nearly 40 years of HIV history, will be held as a hybrid (online and physical) event between 3-5 October , organized by #RedRibbonIstanbul, a provider and source of HIV Information for all which has implemented many firsts and innovative projects since 2016. #HIVIstanbul2025, organized by Red Ribbon Istanbul with the support of volunteers and essential local, regional, and international support, aims to create an even more inclusive agenda in its fourth year with the international visibility and vision it has added in 2022 and 2023 to its success in 2021, the first year of implementation. It aims for a much broader participation and high international impact this year. #HIVIstanbul was held with the theme "HIV will lose" in 2021, "Civil Society has the answer” in 2022, and "Are we really equal?" in 2023. In line with the global agenda, #HIVIstanbul aims to discuss the barriers to community leadership in the global common HIV response and ways to enable a more effective leadership by centering on Türkiye and the Middle East and North Africa (MENA) and Eastern Europe and Central Asia (EECA) regions. --- To reach the details on the third edition of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2023, click here. --- - Call for co-operation - The conference emphasized its vision in its first year, its mission in its second year on who is the leading actor in achieving this goal, and the need for joint action by drawing attention to regional disparities in the global HIV response in its third year will transform into a truly international platform by covering much broader geography in the 2024 edition. --- You can access the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2022 booklet and videos here. --- #HIVIstanbul2024 will bring to the attention of the international HIV community by discussing the factors that make it difficult for the community to produce a more effective HIV response in Istanbul, the meeting point of continents and cultures. If you want to plan a session as an NGO / Initiative / Platform, etc., or if you would like to moderate a session as an individual activist in #HIVIstanbul2025, which will include world-renowned scientists and successful activists from Türkiye, the region and the world who have created significant changes in the field of HIV and HIV-positive friendly, activist-spirited physicians who always work closely with the community, please write an e-mail to conference@kirmizikurdele.org with the title " cooperation " Scholarship application, registration information, agenda, and other logistical information for people living with HIV and activists for the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2024 will be announced in the summer of 2024. Please follow the social media accounts @redribbontr for all updates. --- To access the videos and the final declaration of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul2021, click here. --- - Goals of the International Civil Society HIV Conference #HIVIstanbul; - To create a space for Türkiye's HIV civil society to produce a response to HIV as a whole around a common idea, - To support Türkiye's HIV civil society to play an active role in the international HIV arena, as required by Türkiye's unique geographical location, by contacting all local communities and the regions it interacts with, - To make a broad basis for discussion and cooperation to create a common strategy for the local community in line with UNAIDS 95-95-95 objectives, producing common strategies and action plans that will shape their operations to deliver solutions, - To expand the production of social HIV science across the region, especially by encouraging CSOs working indirectly on HIV and operating in local areas to conduct measurements focusing on social issues and problem areas, - To increase the international visibility of Türkiye's HIV civil society as a whole through a regional and international inclusive conference agenda and enabling new regional and international collaborations, - To set an example for different problem areas / civil society work areas with the image of unity at the national level, the success story of HIV civil society is conveyed to all stakeholders and interlocutors, especially the public, in the best way possible. #HIVıIstanbul2025
- AIDS2024'ten kısa kısa
Uluslararası AIDS Cemiyeti tarafından, her iki yılda bir HIV ile yaşayan, HIV’den etkilenen ve HIV bilimi alanında çalışan bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşen Uluslararası AIDS Konferansı bu yıl Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi. Dünya'nın en geniş katılımlı HIV/AIDS konferansı olan, Uluslararası AIDS Topluluğu tarafından düzenlenen, Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25.si # AIDS2024 bu yıl 20-26 Temmuz 2024 tarihlerinde Almanya’nın Münih şehrinde düzenlendi. 100'den fazla ülkeden, HIV ve AIDS'ten etkilenen veya HIV üzerinde çalışan 10.000'den fazla bireyi bir araya getiren konferans iki günlük Ön Konferans (Pre-Conference) ve Konferans olmak üzere bir haftalık sürede gerçekleşti. Konferansı burslu olarak yerinde izleyen gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu 'nun #AIDS2024 notlarını, Türkiye HIV topluluğu ve tüm ilgilileri için paylaşıyoruz . (Bu yazı ilk kez Klinik Plus Dergisi'nin 8. Sayısında yayımlanmıştır) www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Eylül 1, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Living2024: Özneler sahnede! Münih’te düzenlenen AIDS2024 Konferansı kapsamında, 20-21 Temmuz 2024 tarihlerinde Messe Münich Kongre Merkez’inde Living2024 Komünite Konferansı (ön konferans) da düzenlendi ve iki günlük bu önemli ön-konferansın düzenleme kurulunda gönüllümüz, Aktivist Arda Karapınar da Ajanda/İçerik Koordinatörü yer aldı . HIV ile yaşayan kişi ve toplulukların bir araya gelerek, HIV ile topyekün mücadelenin sivil toplum tarafındaki gelişmeleri hakkında detaylı çalışma sunumlarının ve tartışmaların yapıldığı konferans The Global Network of People Living with HIV (GNP+), The International Community of Women Living with HIV (ICW), The Global Network of Young People Living with HIV (Y+ Global), The HIV Justice Network (HJN), Prevention Access Campaign (PAC), AIDS Action Europe (AAE), Australasian Society for HIV, Viral Hepatitis and Sexual Health Medicine (ASHM Health), The European AIDS Treatment Group (EATG) and Afrocab Treatment Access Partnership (Afrocab) işbirliği ile gerçekleşti. HIV aktivizminin geleceğini tartışmak, yeni nesile bilgi aktarım yöntemlerini konuşmak ve 2030 sonrası için sürdürülebilir planları konuşmak amacıyla 200’den fazla delegenin katıldığı Living2024 kapsamında 2 günde 24 paralel oturum gerçekleşti. Kuşaklar arası iletişim, damgalama,kriminalizasyon, seks işçiliği, göçmenler, tedaviye erişim ve korunma başlıklarında gerçekleşen oturumlarda birbirinden önemli tartışmalar ve sunumlar gerçekleşti. Prevention Access Campaign tarafından kurulan B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) Üniversitesi ’nin lansmanın da gerçekleştiği Living2024, içerikleri ve çıktıları açısından ana konferansı destekleyen ve besleyen gerçek bir ön konferans oldu. AIDS2024 Münih Dünyanın dört bir yanından HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilerden ve bilim insanlarından oluşan delegelerin katılımıyla yine büyük ve görkemli bir haftaya imza atan Uluslararası AIDS Konferansı’nın 25’incisi AIDS2024, Münih’in en büyük ticaret ve kongre merkezi olan Messe München’de gerçekleşti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un ve Alman milletvekillerinin de katıldığı açılış etkinliğinde ilk sözü alan Dr. Sharon Lewin, kendisinin de içerisinde bulunduğu IAS Cure çalışmaları hakkında ümit verici bilgiler verdi. Konferans Komitesi Yardımcı Başkanlığı’nı yürüten Dr. Christoph Spinner ise konuşmasında, konferans programı hakkında ön bilgi verirken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise “ Almanya, mevcut döngüde AIDS, Tüberküloz ve Sıtmayla Mücadele Küresel Fonu'na 1,3 milyar Euro katkıda bulunuyor ve biz de bunu desteklemeye devam edeceğiz” diyerek, Almanya’nın küresel fona sağlayacağı yeni dönem desteğinin altını çizdi. Açılış konuşmasının en heyecanlı ve bir o kadar da çarpıcı konuşması ise UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’dan geldi. Byanyima’nın “ mucize korunma/önleme aracı” olarak altını çizdiği enjekte edilebilen Lenakapavir’in ruhsatının jenerik erişime açılması için üretici firma tarafından gerekenin yapılmasını istediği sözleri, 10.000 kişilik salonda büyük destek aldı. Yaklaşık iki saat süren açılış etkinliği hafızalara kazınırken, bir hafta süresince 200’den fazla paralel oturumun gerçekleştiği konferans ajandasında ise dikkat çeken başlıklar mevcuttu. “Put People First (Önce birey)” sloganıyla HIV ile topyekûn mücadelede yönünü tam olarak HIV ile yaşayan ve HIV’den etkilenen kişilere çeviren Uluslararası AIDS Konferansı’nın bu yılki ajandasına klinik gelişmelerden daha çok aslında psikososyal içeriklere yer verildi. Yavaşlayan mücadele girişimlerinin ve hedeflere erişim konusunda yaşan sorunlara odaklanan konferans ajandasından öne çıkan konu ve detaylar birlikte göz atalım; Salgın coğrafya değiştirdi Konferansın tamamı boyunca, salgının coğrafya değiştirdiği ve yeni dalganın Doğu Avrupa ve Orta Asya olduğuna odaklanıldı . Doğu Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu bölgesel Eşbaşkan Dr. Andriy Klepikov (Ukrayna), bölgenin “ en hızlı büyüyen HIV salgınını” yaşadığını, tahminlerin 2 milyon kişinin HIV ile yaşadığını ve bunların yalnızca %50'sinin HIV ile yaşadığını farkında olduğunu vurguladı. LGBTI+ olmanın suç sayılması, insan hakları ihlalleri, fonların azaltılması ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi gibi yapısal engellerin salgının temel etkenleri olduğu vurgulandı. Mevcut krize çözüm bulmak amacıyla hükümetlerin, sivil toplumun ve toplulukların dahil olduğu çeşitli sektörlerde ülke ve bölge düzeyindeki çabaları birleştirme çağrısında bulunuldu. Hedef maliyetleri yükseldi Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı'ndan (UNAIDS) Dr. Erik Lamontagne’nin sunduğu, 114 ülkede 95-95-95 AIDS hedeflerine ulaşılamamasının maliyet sonuçlarını değerlendiren UNAIDS raporuna göre, bu hedeflere ulaşılamamasının 2021 ile 2050 yılları arasında 34,9 milyon yeni enfeksiyona ve 17,7 milyon AIDS'e bağlı ölüme yol açacağını gösterdi. Hedeflere erişmek için planlanlan eylemlerin gerçekleştirilmemesinin ekonomik maliyetinin yüksek olacağı, düşük ve orta gelirli ülkelerde 2050 yılına kadar kişi başına ortalama maliyetin 670 ABD doları olacağı öngörülüyor. Lenacapavir' e ilişkin ilk kapsamılı araştırmanın sonuçları açıklandı Güney Afrika’da faaliyet gösteren Desmond Tutu Sağlık Vakfı'ndan Prof. Linda-Gail Bekker, her 26 haftada bir deri altı lenacapavirin ve günlük oral emtricitabine etkinliğini değerlendiren, faz 3, çift kör, randomize kontrollü bir çalışma olan PURPOSE-1 çalışmasının (NCT04994509) sonuçlarını sundu. 24 Temmuz 2024'te The New England Journal of Medicine'de yayınlanan ve aynı gün konferansta sunulan sonuçlara göre, yılda iki kere enjekte edilebilen lenacapavir, cisgender (doğumla aynı olan cinsiyet) kadınlarda HIV bulaşına karşı %100 koruma sağladığı doğrulandı. Çalışma dahilinde günlük F/TAF veya F/TDF kullanan cisgender kadınların %1 ila %2'sinde ile yeni HIV tanısı tespit edildi. Açılış konuşmasında UNAIDS Yönetici Müdürü Winnie Byanyima’nın bir “ mucize korunma aracı” olarak tanımladığı lenakapavir’e erişim konusunda konferans boyunca Gilead protesto edildi. Lenakapavir'in fiyatlandırması ve bu mucize aracın, hamile kadınlar ve ergenler de dahil olmak üzere 5.000'den fazla kadın üzerinde test edildiği Güney Afrika ve Uganda gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde kullanım için çok pahalı olup olmayacağı hakkında sorular gündeme geldi. AIDS 2024'te sunulan bir çalışma, lenakapavir'in kişi başına yıllık 100 ABD doları ve daha sonra gönüllü lisanslama altında jenerik lenakapavir'in seri üretimiyle 35-40 ABD doları fiyatlandırılabileceğini tahmin ediyor. CAB-LA hala gündemde Uzun etkili enjeksiyonlar, günlük PrEP almaya göre daha gizli bir seçenek sunarken, günlük ilaçlara erişimdeki zorlukların da üstesinden gelmektedir. İki yıl önce, DSÖ’ye üye ülkelerin “ güvenli ve oldukça etkili ” bir HIV önleme seçeneği olan enjekte edilebilir uzun etkili kabotegravir'i (CAB-LA) “korunma aracı olarak” değerlendirilmesinin altını çizmiş ve araştırma çağrısı yapmışlardı. O zaman yapılan araştırma çağrısına istinaden yürütülen SEARCH ve PROTECT çalışmalarının sonuçları, CAB-LA talebinin de yüksek olduğunu gösterdi. Uganda ve Kenya’da yürütülen ve HIV’i önleme ve HIV’den korunma tercihlerinin yürütüldüğü araştırma olan SEARCH Dynamic Choice araştırmasına katılanların yarısından fazlasının oral PrEP veya PEP yerine CAB-LA'ya başlamayı seçtiğine dair çalışmanın sonuçları da AIDS2024’te açıklandır. Araştırma, CAB-LA'nın erkekler ve kadınlar için popüler bir seçim olduğunu ve yaşamsal imkansızlıkların bulunduğu ortamlarda dahi uygulanabilir olduğunun altını çiziyor. Avrupa kıtasında yürütülen ve HIV ile yaşamayan erkeklerle seks yapan 8.642 erkeğin katıldığı PROTECT anket çalışması sonuçları ise, uzun etkili PrEP'in kullanılabilir hale getirilmesi durumunda bu korunma yöntemini kullanmaya yüksek düzeyde ilgi ve niyet gösterdi. Katılımcılarının %74'ünün uzun etkili PrEP kullanmaya sempatik yaklaştığını gösteren araştırma sonucu, uzun etkili HIV’den korunma araçlarının Avrupa'da da popüler bir seçim olduğunu söylüyor. Yeni Berlin Hastası Kök hücre tedavisi, yeni bir Berlin Hastası’nı daha gündeme getirdi. Çarpıcı çalışmaların sunulduğu AIDS2024’te, Almanya Charité – Universitätsmedizin Berlin'den Dr. Christian Gaebler, kök hücre nakli sonrasında dünyada HIV'den iyileşen 7. kişinin vakasına yönelik detaylı bir sunum yaptı. Sunumda, akut miyeloid lösemi (AML) için fonksiyonel CCR5 yardımcı reseptörleri (heterozigot CCR5 WT/Δ32) içeren bir kök hücre nakli kullanılarak allojeneik hematopoietik kök hücre nakli (aHSCT) uygulandı ve ART kullanmaksının HIV remisyonu gerçekleştiği, tedaviden 5,5 yıl sonra bile plazmada HIV viral yükünün ART kullanmaksızın belirlenemeyen düzeyde kaldığı belirtildi. Sonuçlar hakkındaki yorumlarında Dr. Gaeble, bu sonuçların aHSCT yoluyla HIV tedavisinin CCR5 durumuna bakılmaksızın gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini ve tedavi edilebilecek insan havuzunu genişletme olasılığını ortaya koyduğunu belirtti. PASO-DOBLE bulguları İspanya’da bulunan Hospital Clínic de Barcelona'dan Dr. Esteban Martinez, DTG/3TC’nin karşı etkililiğini değerlendiren, çok merkezli faz 4 randomize klinik bir çalışma olan PASO-DOBLE Araştırması’nın (NCT04884139) sonuçlarına yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Temmuz 2021 ile Mart 2023 arasında, tedavi olarak DTG/3TC veya BIC/FTC/TAF almak üzere atanan 553 katılımcı arasında, sürdürülebilir viral baskılama konusunda bir fark olmadığı görüldü . Ek olarak çalışma sonuçlarına göre, BIC/FTC/TAF grubunun DTG/3TC grubuna (0,92 kg, %95 CI 0,17-1,66) kıyasla önemli ölçüde daha yüksek ortalama kilo artışı yaşadığının da altı çizildi. Fonlar ve 2030 Konferans boyunca, özellikle sivil toplum temsilcisi delegelerin dile getirdiği fon bulma sorunları konferans ajandasında da yer buldu. 2030 yılına kadar HIV’in sona erdirilmesi vizyonunun gerçekleştirilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan finansmandaki düşüşün, 2030 hedeflerine erişimi zorlaştırdığının altı çizildi. Yapılan sunumlardaki UNAIDS verilerine göre, 2023 yılında HIV için ayrılan uluslararası kaynakların, 2013'e kıyasla neredeyse %20 daha düşük olduğunu belirtiliyor. 2023 yılında düşük ve orta gelirli ülkelerdeki HIV programları için mevcut olan 19,8 milyar ABD dolarının, 2025 yılında ihtiyaç duyulan miktardan neredeyse 9,5 milyar ABD doları eksik olduğu gerçeği ise öne çıkıyor. HIV ve Siyasi Liderlik Açılış konuşmasında HIV ile mücadeleye verdikleri desteğin giderek artacağını belirten Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'nın 2030 yılına kadar “ HIV ile İlgili Her Türlü Damgalama ve Ayrımcılığı Ortadan Kaldırma Eylemi için Küresel Ortaklık Anlaşması” nın 39. imzacısı olduğunu duyurdu. Bir süredir çalışmaları sürdüren Münih Belediye de, konferansın açılış günü itibariyle Münih’in artık bir Fast Track City (Hızlı Erişim Şehir) olduğunu duyurdu. Tüm bunlar olurken, AIDS2024 başka bir lansmana da ev sahipliği yaptı. 45’ten fazla ülkeden yaklaşık 400 milletvekilinin imzasıyla kurulan “HIV ve AIDS Küresel Parlamento Platformu”nun duyurusu yapıldı. HIV’in yayılımını sona erdirmek için gerekli siyasi desteği sağlamak adına çalışmalar yapacak bu uluslararası platform, aynı zamanda yeni fon imkanları için de hükümetlere gerekli danışmanlık ve baskıyı sağlamayı taahhüt ediyor. AIDS hala bizimle! Konferans ajandası kapsamında düzenlenen bir oturumda, güncellenmiş küresel HIV verilerini paylaşan UNAIDS, yeni bulaşların yanı sıra AIDS’in de hala bizimle olduğunu gösterdi. Veriler, 2010'dan bu yana küresel olarak yeni HIV bulaşlarının %39 ve Orta, Doğu, Güney ve Batı Afrika'da %56 oranında düşmesiyle büyük ilerleme kaydettiğimizi gösterirken, dünyanın UNAIDS 2030 95-95-95 hedeflerine ulaşamayacağı konusunda endişe veren gerçeğini de ön plana çıkardı. Sunulan raporu göre, 2023'te 39,9 milyon insanın HIV ile yaşadığını gösterirken, 2023'te yaklaşık 1,3 milyon kişiye HIV bulaştığını, bunun 2025 hedefi olan 370.000’in üç katından fazla olduğunu, 2023'te dünya çapında yaklaşık 630.000 kişinin AIDS ile ilişkili hastalıklardan öldüğünü ve bunun da 2025 hedefi olan 250.000’in yaklaşık 2,5 katı olduğunu gözler önüne serdi. UNAIDS liderliğindeki başka bir çalışma ise HIV ile mücadelede gerekli eylemlerin gerçekleştirilmemesi ve hedeflere ulaşılamamasının maliyetini gösterdi. 95-95-95 hedeflerine ulaşılamaması durumunda, 2021'den 2050'ye kadar 34,9 milyon yeni HIV tanısı ve 17,7 milyon AIDS ile ilişkili ölüm görülebileceği öngörüsünü ortaya koydu. HIV ile mücadeledeki eylemsizliğin ekonomik maliyetinin 2050 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde kişi başına 8.200 ABD dolarından fazla olacağının altına çizen araştırmacılar, eylemsizliğin ya da HIV ile mücadelede umursamazlığın ne yerel ne de küresel anlamda bir seçenek olmadığını belirtti. DoxyPrEP ve DoxyPEP: AIDS 2024’ün öne çıkan diğer önemli başlığı ise, DoxyPrEP terimi ile DoxyPEP’in eş anlamda kullanıldığı çalışma sonuçları oldu. Kanada'da yapılan bir araştırma sonuçlarına göre erkeklerle seks yapan, HIV ile yaşayan ve sifiliz geçmişi olan erkekleri içeren deneyde, plasebo koluyla karşılaştırıldığında doksisiklin kolunda sifilizde %79, klamidyada %92 ve bel soğukluğunda %68 azalma görüldü. Japonya'da kadın seks işçileri arasında yapılan diğer bir çalışma ise, STI insidansında 100 kişi/yıl başına 232,3'ten 79,2'ye düşüş olduğunu gösterdi. Sifiliz insidansı ise sıfıra düşerken, klamidya'da marjinal olarak önemli bir azalma ve gonore'de önemli bir değişiklik olmadı. Kenya'daki genç kadınlar arasında DoxyPEP uyumu üzerine yapılan bir çalışmada ise uyumun, dozlamanın en uygun yeri ve zamanlamasını sağlamak için dozlama sıklığının ve aciliyetinin azaltılmasıyla daha iyi desteklenebileceği sonucuna varıldığı belirtildi. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam eden herkesin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org 'yi ve @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın. (Etik bildirim: Gönüllümüz Kağan Çavuşoğlu #AIDS2024 Konferansına IAS'ın tam bursu ile katılmış ve bu katılım için dernek bütçesinden hiçbir harcama yapılmamıştır.) www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey
- HIV pozitifler erken emekli olabilir mi?
Sosyal Güvenlik Kurumu 10 Eylül 2024'te yaptığı açıklama ile erken yani malulen emeklilik listesini güncelledi. Listede "AIDS" de var. Peki bu HIV pozitifler için ne anlama geliyor? www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org gönüllüsü C. Yayın tarihi; Eylül 10, 2022 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) SGK, belirli hastalıklar için erken emeklilik kapsamında bir düzenleme yaptı. Yayınlanan listede yer alan hastalıklara bağlı ağır ve iş hayatına katılmayı engelleyici şikayetleri olan ve belirtilen gerekli şartları taşıyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, erken emeklilik hakkından faydalanabilecek. Listede "AIDS" de var. SGK'nın düzenlemesine göre, malulen emeklilik için sigortalı bireylerin en az 10 yıl çalışmış ve 1800 günlük prim ödemesi gerçekleştirmiş olması gerekiyor. Ayrıca malulen emeklilik kapsamında değerlendirilen hastalıklar belirli özel şartları da gerektiriyor. Fakat her türlü hastalık durumunun malulen emekliliği gerektirmediğini ekleyelim. Bu hastalıkların, kişinin iş gücünde yüzde 60 ve üzerinde bir kayıp oluşturduğu heyet tarafından tespit edilmeli. SGK'nın duyurduğu liste şöyle; Kanser Epilepsi Parkinson hastalığı Beyin tümörleri Behçet hastalığı Organ nakli (kemik iliği hariç) AIDS Tüberküloz Siroz Zekâ geriliği Şizofreni Bipolar bozukluk Multipl skleroz (MS) Serebral Palsi Felç Uzuv kayıpları Demans Görme kaybı - Bu değişiklik HIV pozitifler için ne anlama geliyor? Yukarıda da gördüğünüz gibi listede "HIV pozitiflik" değil "AIDS" yazılmış. Yani HIV ile AIDS arasındaki bilimsel ayrım gözetilmiş ve tamamen sağlıklı durumda olan, virüs B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) sayesinde baskılandığı için (cinsel yolla) bulaştırıcılığı kalmayan kişiler, doğal olarak bu listede yer almamış. Bildiğiniz gibi HIV, virüsün adı ve HIV pozitiflik günümüzdeki etkin ilaçlar sayesinde yönetilebiliyor, virüs baskılanıyor ve HIV pozitifler tamamen sağlıklı bir ömür sürdürebiliyorlar. AIDS ise eğer vaktinde HIV tanısı alınmazsa ve/ya da HIV ilaç tedavisine geç kalınırsa oluşabilen bir sendrom ve hastalıklar bütünü. Dolayısıyla SGK'nın bu yeni düzenlemesi sağlıklı HIV pozitifleri değil, çeşitli sebeplerle AIDS tablosuna girmiş ve buna bağlı olarak sendrom sonrası fizyolojik güç kaybı yaşadığı için çalışması gerçekten de mümkün olmayanları kapsayacak. Ancak bu şartlarda bile kişinin en az 10 yıl çalışmış ve 1800 günlük prim ödemiş olması, iş gücünde yüzde 60 ve üzerinde bir kayıp oluştuğunun heyet tarafından tespit edilmiş olması gerekiyor. Eğer tarif edilen tabloda iseniz ya da bu tabloda birini tanıyorsanız bir sosyal güvenlik uzmanından görüş almanızı tavsiye ediyoruz. Bu haber vesilesiyle yaptığımız duyuru ve SGK'nin malulen emeklilik kriterlerinin netliğine bağlı olarak www.kirmizikurdele.org 'nin sağladığı ücretsiz "Online HIV Danışmanlığı"nın erken emeklilik ile talepleri ve soruları cevaplamayacağını özellikle paylaşmak isteriz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindaherse y ,
- HIV ile yaşayalar için diyet, egzersiz ve sağlıklı yaşam ipuçları
HIV pozitif olmak hayallerinizin peşinden koşmanıza, hayatınızı yaşamanıza engel değil. Yaşam tarzınıza uygun bir tedavi, tedavi uyumu ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla, hayattaki uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için çalışırken sağlıklı, uzun ve üretken bir ömür yaşayabilirsiniz. Bunu mümkün kılmaya yardımcı olmak için, herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org olarak, HIV ile yaşayan bireyler için bazı beslenme, egzersiz ve kişisel bakım önerileri paylaşmak istedik. Umarız bedeninize ve ruhunuza şifalı olur. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Serkan Güncelleme tarihi: Eylül 9, 2024 Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org 'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ilaç tedavisi 'ne (ART - Antiretroviral Therapy) başlanıldıktan sonra, daha da sağlıklı kalmak için neler yapabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek isteği, HIV ile yaşayan herkes için olağan bir istek ve hatta önerilen bir şeydir. İyi bir beslenme rejimi, yeterince egzersiz yapmak ve kişisel bakım, sağlıklı hissetmenize büyük ölçüde katkı sunar. Sağlıklı bir beden ve zihin halini sağlamak ve korumak için bu minik kılavuzu bir başlangıç noktası olarak değerlendirin. -Beslenme HIV ile yaşayanlar tedavi ile birlikte kilo vermeye ya da almaya başlayabilirler. Dengeli bir diyet yapmak, bağışıklık sistemini korumanın ve desteklemenin önemli bir parçasıdır. HIV için özel bir diyet gereksinimi olmadığını, ancak doktorunuzun size iyi bir beslenme konusunda bilgi verebileceğini unutmayın. Doktorunuz ayrıca vücudunuzun ihtiyaçlarına göre hazırlanmış sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak için bir diyetisyen görmenizi önerebilir. Genel olarak, çoğu insan aşağıdakileri içeren bir diyetten yararlanır: *Yeterli meyve ve sebze, *Kahverengi pirinç ve tam tahıllar gibi nişastalı karbonhidratlar, *Balık, yumurta veya yağsız et gibi bazı proteinler, *Az yağlı süt veya peynir gibi bazı süt ürünleri, *Fındık, avokado veya sızma zeytinyağında bulunanlar gibi sağlıklı yağlar. Yemek pişirirken, gıda kaynaklı enfeksiyon riskini azaltmak için güvenli pişirme yöntemlerini benimsemekte de fayda var. Mutfağı daima temiz tutmaya çalışın. Çığ yiyecekleri yıkayın ve yiyecek hazırlama ve saklama konusunda dikkatli olun. Etleri her zaman güvenli bir sıcaklıkta pişirin. Bol sıvı tüketimi ve susuz kalmamak da önemlidir. Bu, HIV ilaçlarının daha iyi işlemesine ve vücudun genel sağlığına yardımcı olur. Herhangi bir vitamin, mineral veya bitkisel takviye almayı planlıyorsanız, bunu yapmadan önce doktorunuza mutlaka danışın. Bazı takviyeler HIV ilaçlarıyla etkileşime girebilir ve yan etkilere neden olabilir. Etkileşimler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, ilgili #hivbilgisi yazısı için buraya tıklayın . -Egzersiz Antiretroviral ilaç tedavisine (ART) başladıktan sonra kendinizi iyi hissetmenin bir diğer önemli unsuru da egzersiz yapmaktır. Kilo kaybına/artımına ek olarak, HIV ile yaşayan kişiler kas kaybı ve/ya da yağlanma da deneyimleyebilir. Düzenli egzersiz, bu süreci yavaşlatmanın ya da tamamen durdurmanın en önemli yollarından biridir. Üç ana egzersiz türü vardır: *Kardiyo *Dayanıklılık *Esneme ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre yetişkinler her hafta en az iki buçuk saat orta yoğunlukta kardiyo egzersizi yapmaya çalışmalıdır. Hızlı bir tempoda yürüyüş yapmak, düz arazide bisiklete binmek veya yüzmek iyi kardiyo yöntemleridir. Daha fazla enerji gerektiren yüksek yoğunluklu egzersiz tercih ederseniz, CDC'nin önerdiği saati yarıya düşürebilirsiniz. Bazı yoğun kardiyo örnekleri arasında koşu, futbol oynamak veya yokuş yukarı yürüyüşe çıkmak sayılabilir. Kırmızı Kurdele İstanbul, burada bahsi geçen kardiyo çalışmalarını rutine dahil etmeyi planlıyorsanız, bir programa başlamadan önce mutlaka doktorunuza ve takiben bir spor hocasına danışmanızı önerir. CDC ayrıca, ardışık olmayan günlerde haftada en az iki kez dayanıklılık idmanı yapmayı da önerir. İdeal olarak dayanıklılık antrenman seanslarınız, aşağıdakiler dahil olmak üzere tüm ana kas gruplarınızı içermelidir: *Kollar *Bacaklar *Kalça *Karın *Göğüs *Omuzlar *Sırt Yoğun kardiyoda olduğu gibi, daha önce yapmadığınız herhangi bir direnç antrenmanını denemeden önce doktorunuzla konuşmanız ve görüşlerini almanız gerekir. Esneklik idmanları söz konusu olduğunda ise, ne sıklıkta idman yapmanız gerektiğine dair somut bir kılavuz yok. Ayrıca esneme, yoga ve pilates gibi esneklik egzersizleri fiziksel sağlığınızı iyileştirirken stresi hafifletmeye yardımcı olacaktır. Düzenli egzersiz rutinlerinin sosyal yaşamınıza da olumlu etkileri vardır. Takım sporları veya grup çalışmaları gibi etkinliklere katılmak, evden çıkmanıza ve yeni insanlarla tanışmanıza yardımcı olur. -Sağlıklı yaşam Fiziksel olarak sağlıklı kalmak, HIV ile yaşamayı yönetmenin bir parçasıdır. Ayrıca zihinsel ve duygusal sağlığı korumak da aynı derecede önemlidir. HIV tanısını yakın zamanda alan bireyler, depresyon gibi bazı psikolojik sorunlar için daha yüksek risk altındadır. HIV tanısı almak ve takip eden süreçler hakkında daha fazla bilgi edinmek ve hazırladığımız rehbere göz atmak isterseniz, ilgili #hivbilgisi yazısı için buraya tıklayın. Depresyon ve anksiyete konusunda endişeleriniz varsa, bunları doktorunuzla mutlaka paylaşın. Konuyu profesyonel ve tarafsız biriyle konuşmak her zaman yardımcı olacaktır. HIV ile yaşamanın, HIV negatif insanlarla ilişkilerden kaçınmak anlamına gelmediğini unutmamak gerekir. HIV tedavisindeki ilerlemeler ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B sayesinde HIV bulaş/aktarma riskinin olmadığı, sağlıklı ve düzenli ilişkiler içinde artık mümkün. Kendinizi ve eşinizi/partnerinizi yeni başka enfeksiyonlardan korumanın en iyi yöntemlerini doktorunuzla konuşun. -Sonuç Kişisel özen ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, HIV ile sağlıklı kalmanın ve güçlü hissetmenin önemli bir parçasıdır. HIV pozitif olmak, hayallerinizin peşinden koşmanıza, hayatınızı yaşamanıza engel değil. Yaşam tarzınıza uygun bir tedavi, tedavi uyumu ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla, uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için çalışırken sağlıklı, uzun ve üretken bir hayat yaşayabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Bu #hivbilgisi yazısı ilk kez Eylül 2020'de #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org yayımlanmıştır.
- Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023, 7-10 Aralık'ta Antalya'da
Türkiye’de HIV alanında faaliyet gösteren beş uzmanlık/hekim derneğinin aynı amaçlar etrafında bir araya gelerek oluşturduğu “Türkiye HIV/AIDS Platformu”’nun bu yıl yedincisini düzenlediği Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023, 7-10 Aralık arasında Antalya'da gerçekleşecek . Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bu yılki kongrenin hem bilimsel kurul unda görev aldık, hem de iki oturumda panelist olarak yer alacağız. Kongre bilimsel programı ve diğer detaylar yazımızda. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi blogu ekibi Yayın tarihi: Aralık 3, 2023 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Kongrenin bilimsel kurulunda bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak komünite temsilcileri de var . Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023 bu boyutuyla hem Türkiye'deki diğer medikal alanlara örnek oluyor, hem de UNAIDS'ın 2023 yılı Dünya AIDS Günü'nde paylaştığı "Komünite/Özneler liderlik etmeli" çağrısına katılarak anlamlı bir girişimde bulunuyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği (AIDS ve CYBH Derneği), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) ve HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND)’nin oluşturduğu “Türkiye HIV/AIDS Platformu” tarafından 7. Kez düzenlenecek olan Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023'ün kapsamlı bilimsel programı dört güne yayılıyor. Kongre bilimsel programını buraya tıklayarak indirebilirsiniz. Düzenleme Kurulu Başkanlığını Doç. Dr. Asuman İnan'ın, Başkan Yardımcılığını Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu'nun, Kongre Sekreterliğini Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya'nın yaptığı kongrenin bilimsel kurulunda bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak komünite temsilcileri de var. Türkiye Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2023 bu boyutuyla hem Türkiye'deki diğer medikal alanlara örnek oluyor hem de UNAIDS'ın 2023 yılı Dünya AIDS Gününde paylaştığı "Komünite/Özneler liderlik etmeli" çağrısına katılarak anlamlı bir girişimde bulunuyor. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bilimsel kurul unun gururla parçası olduğumuz kongrede, çalışmalarımız kapsamında yakından ilgilendiğimiz iki konu olan Hızlı Erişim Şehirler/Fast Track Cities ve PrEP /TÖP konularının irdeleneceği iki oturumda da panelist olarak yer alacağız. Ayrıca Kırmızı Kurdele İstanbul 'dan alışkın olduğunuz üzere yıllardır düzenli olarak yaptığımız ve bir alışkanlık haline getirdiğimiz kongre/konferans haberciliğine devam ederek, kongreden yerinden anlık bildirimler yapacağız ve kongreyi takip eden günlerde kongre raporumuzu komünite ve ilgilileri ile paylaşacağız. Bildirimler için X ve Instagram @redribbontr kullanıcı adındaki sosyal medya hesaplarımızı ve kongre sonrası yazılarımız için "herkes için #hivbilgisi kaynağı" kirmizikurdele.org 'yi takipte kalın. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey
- Sünnet HIV'den koruyor mu?
Bugüne kadar çoğunluğu Afrika ülkelerinde yapılmış kimi araştırmalar, sünnetin HIV olgularını önlemede kayda değer bir faktör olduğunu söylüyordu. Fakat sonuçları The Journal of Urology ’de yayınlanan ve bu konuda batıda yapılmış olan ilk geniş kapsamlı araştırma özelliğini taşıyan bir Kanada araştırması biraz farklı sonuçlar paylaşıyor. Peki, sünnet HIV'i önlemede gerçekten etkili bir faktör mü? Birlikte inceleyelim. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar , Tedavi aktivisti, HIV Glasgow Bilim Kurulu Üyesi Güncelleme tarihi; Ağustos 27, 2024. Yayın tarihi; Şubat, 2022 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Sonuçları The Journal of Urology ’de yayınlanan, Toronto Üniversitesi Üroloji ve Pediatri bölümlerinden bilim insanlarının sürdürdüğü ‘’Kanada Ontario’daki erkekler arasında sünnet ve HIV riski’’ başlıklı araştırma 569.950 erkeğin deneyimlerini incelemiş. Çalışma kapsamına alınanların %83’ü bir yaşından önce, %17’si ise bir yaşından sonra sünnet olmuş. Sonuçlara göre; yaşlarına göre 1991 - 2017 arasında sünnet operasyonu geçiren 203,588 erkek arasında HIV görülme oranı %0.0002505. Sünnet olmamış 366,362.kişi arasındaki HIV görülme oranı ise %0.0002484. Daha anlaşılır bir ifadeyle söylersek; sünnetli grup ile sünnetsiz grup karşılaştırıldığında, her iki grupta da neredeyse aynı sayıda HIV pozitif var. Araştırma ekibi sonuç hakkında ''birincil analizlerde iki grup arasında HIV pozitiflik oranları bakımından anlamlı bir fark görülmedi. Duyarlılık analizlerinde de HIV riski ile sünnet olmak ya da sünnet olmamak arasında hiçbir ilişki bulamadık. Dolayısıyla sünnetin Kanada/Ontario’lu erkekler arasında , müstakil ve etkili bir HIV’den korunma/önleme yönetimi olmadığı söylenebilir '' diyor. HIV konusunda güvenilir bir kurum olarak dünyaca kabul gören CDC (Amerika Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) ise sünnet/HIV ilişkisine dair bugüne kadar yapılmış tüm çalışmalardan elde edilmiş veriler ışığında, sünnetin özellikle heteroseksüel ilişkilerde, örneğin HIV pozitif kadın ve HIV negatif erkekler arasındaki cinsel birleşmelerde %50 ila %60 oranında etkili olduğunu söylüyor. Görüştüğüm bir CDC yetkilisi, araştırmayı detaylı olarak inceledikten ve destekleyen başka bilimsel kanıtlar olup olmadığına baktıktan sonra, CDC'nin bu konu hakkındaki önerilerini güncelleyebileceğini ya da aynen koruyabileceğini söyledi. Günümüzde özellikle Afrika'da bazı ülkeler sünneti HIV önleme yöntemi olarak kullanıyor ve buna yönelik sağlık politikaları öneriyor. Örneğin, UNAIDS’e göre, toplam nüfusu 11 milyondan fazla olan Güney Sudan’daki 15-49 yaş arası erkeklerin %2.3’ü (yaklaşık 250.000) HIV pozitif olabilir. Güney Sudan’ın HIV ile mücadelede her türlü bilimsel yöntem ve öneriyi denemek istemesinin temel sebebi bu. - Kırmızı Kurdele İstanbul’un değerlendirmesi Bilimin hem güzel hem de bazen bizi öfkelendiren bir diğer yanı da zaman zaman (hatta çoğu zaman) mutlak ve kesin olamayabilişi. Buradaki durum da bu. Bugüne kadar HIV ile sünnet arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, sünnetin kesin bir HIV önleme aracı olduğunu söyleyemese de belli oranlarda etkisi olduğunu söylüyor ve ekliyorlardı; bu sünnetin tek başına HIV’den koruyacağı anlamına gelmez. Yani eğer sünnet olmuş biriyseniz "nasılsa ben sünnetliyim, bana HIV bulaşmaz" şeklinde bir düşünce yanlıştır. Dolayısıyla güvenli seks pratiklerine yönelmek ve başta kondom olmak üzere PrEP , düzenli HIV testi gibi korunma araçlarından size uygun olanlarını kullanmaya devam etmek gerekir. Araştırmanın faydası ise yeterli sayıda araştırma yapılamamış olmasına ve net konuşmak için yeterli veri olmamasına rağmen, herkesin üzerinde dolaylı olarak anlaştığı bir konuda kafa karıştırmış olması. #hivbilgisi okuma önerisi; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap (kirmizikurdele.org) Kanada’dan gelen verilerle daha önceki veriler arasındaki farkın sebebinin yerel farklılıklar, yöntem farklılığı ya da bir başka etken olup olmadığı sorusuna aranacak cevap HIV ve sünnet arasındaki ilişkinin netleşmesini de sağlayacak. Bu araştırma tam bu yüzden önemli bir HIV araştırması. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org olarak, güncel HIV bilimini ve ilgili tüm gelişmeleri düzenli olarak takip etmeye ve herkes için kolay anlaşılır bir dille kanıta dayalı olarak aktarmaya devam edeceğiz. Düzenli #hivbilgisi yazıları ve tüm HIV içerikleri için www.kirmizikurdele.org’yi ve @redribbontr adıyla sosyal medya hesaplarımızı takibe devam edin. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey
- HIV ve jenerik/muadil ilaçlar. Muadil ilaçlar orijinal ilaçlar kadar etkili mi?
HIV ilaç tedavisinde merak edilen konulardan biri de, başka alanlarda olduğu gibi HIV alanında da kullanılan ve bazıları Türkiye’de de üretilen jenerik/muadil/eşdeğer ilaçların orijinalleri kadar etkili olup olmadığı ve bu muadil ilaçların orijinallere kıyasla daha fazla yan etkiye sebep olup olmadığı. Türkçe’nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı olan www.kirmizikurdele.org ’de bu kez bu sorulara her zamanki gibi, yani tüm topluma hitap eden kolay anlaşılır bir dille yanıt üretmeye çalıştık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayıma hazırlayan: Arda Karapınar , Aktivist, HIV Glasgow Kongresi Bilim Kurulu Üyesi Yayım tarihi: Mayıs 20, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Bu #hivbilgisi yazımızda, HIV tedavisinde markalı ilaçların gölgesinde kalan jenerik/muadil ilaçlara dair bazı önemli noktaları sizlerle paylaşmak istiyoruz. HIV tedavinizi takip eden hekiminiz bilindik isimli, markalı ilaçlar yerine onlar kadar etkili ancak sosyal sigorta sistemine maliyeti daha az olan jenerik HIV ilaçlarına geçmenizi ya da HIV ilaç tedavisine böyle ilaçlar ile başlamanızı önerebilir. Çünkü hekimlerin sorumluluklarından biri de en uygun ve etkili ilaç tedavisi ve bakımı sunarken, bu tedavinin sisteme yani ülke ekonomisine maliyetini gözetmektir. Böyle bir öneri ile karşılaştığınızda kafanızda bazı soruların belirmesi ise gayet normaldir. Peki jenerik/muadil ilaçlar nedir ve neden önemlidir? Yeni ilaçlar geliştirildiğinde, geliştiriciyi ve geliştirici firmanın yaptığı araştırma yatırımını korumak için patentlenirler ve bu patentler o ilaçları belirli bir süreliğine sadece o geliştirici şirketin üretmesini ve dağıtmasını mümkün kılar. Dünya genelinde bu patent süresi ortalama yirmi yıla kadar uzayabilir. Türkiye'de etkili HIV ilaç tedavisinin kullanıma sunulmasından bu yana yirmi yıldan fazla bir süre geçtiği için giderek artan sayıda ilacın bahsedilen patent süresi dolmuş durumdadır. Bu, diğer ilaç şirketlerinin bu ilaçların versiyonlarını üretebileceği anlamına gelir ve bu versiyonlara jenerik ya da muadil ilaç denir. Bu muadil ilaçların bir kısmı, orijinallerinden farklı olarak ülkemizde üretilmekte, böylece sadece sistem maliyetini azaltmakla kalmayıp, üretim ekonomisine de katkı sunmaktadırlar. Bu muadil ilaçlar, orijinal ilaçlarla tamamen aynı etken maddeleri içerir ve aynı kalite standartlarına sahiptir. Bu standartlara eriştiklerini ise jenerik olmalarına rağmen yapmak zorunda oldukları laboratuvar çalışmaları ile ispatlarlar. Fakat çok daha düşük fiyatlarla satılabilirler, bu da özellikle sağlık sistemleri için büyük bir avantaj sağlar. Sağlık Bakanlığı ve tüm ilgili kurumlar, maliyetleri düşürmek ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla mümkün olan her alanda muadil ilaçları, özellikle son yıllarda daha çok tercih etme eğilimindedirler. Eczacılar ne diyor? Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Tüm Eczacı İşverenler Sendikası'nın paylaşım ı şöyle; Muadil ilaçlar, orijinal (referans) ilaçlarla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirlik standartlarına sahip olan, orijinal ilaçların patent koruma süreleri bittikten sonra satışa sunulmuş ürünlerdir. Ülkemizdeki eşdeğer ilaçlar; biyoeşdeğer olarak nitelendirilmekte olup, bu ürünlerin vücuda alındığında aynı biyolojik etkiyi gösterdikleri Sağlık Bakanlığı tarafından da kontrol edilip tescillendikten sonra piyasaya arzları mümkün olmaktadır. Ticari ismi farklı olsa da; aynı etken maddeye sahip, aynı ilaç formuna sahip ve aynı miktarda etken maddeyi içeren ilaçlar “eşdeğer” olarak kabul edilir. Biyoeşdeğerliliği bilimsel olarak kanıtlanmış olmak koşuluyla eşdeğer ilaçların birbirlerinin yerine kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Ülkemizde satılan her 100 ilaçtan 45’i “eşdeğer” ilaç olup Avrupa ve ABD’de bu oran daha da yüksektir. ABD’de satılan her 100 ilacın 90’ı, Almanya’da ise 70’i eşdeğer ilaçtır ve tüm dünyada “eşdeğer” ya da diğer adıyla “muadil” ilaçlar güvenle kullanılmaktadır. Bir eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Bir hastalığı iyileştiren de alerjiye sebep olan da ilacın etken maddesidir. Orijinal ilacın yerine verilen muadil ilacın, “muadil olduğu gerekçesiyle alerji yaptığı” iddiası, yanıltıcı ve gerçeklikle bağdaşmayan bir bilgidir. Eğer bir ilacın eşdeğeri (muadili) alerji yapıyorsa, orijinal ilacın da aynı alerjik reaksiyonu yaratacağı bilimsel bir gerçektir. Neden jenerik ilaçlar? Jenerik ilaçların kullanımının artırılması, tedavi maliyetlerini düşürürken aynı zamanda daha fazla hastaya erişim imkânı sunar. Örneğin, birden fazla kronik rahatsızlığı olan kişiler için reçete edilen ilaçların birçoğu jenerik olabilir. Bu, bireylerin tedaviye erişimini kolaylaştırarak daha fazla insana ilaç sunulabilmesine olanak sağlar ve sağlık sistemine yük olan maliyetleri azaltır. Muadil ilaçlar ve farklılıklar: endişelenmeli misiniz? Jenerik ilaçlar, farklı isim ve ambalajlarla karşınıza çıkabilir. Haplar bazen farklı renk ve şekillerde olabilir. Ancak, içiniz rahat olsun; bu ilaçların içerdiği aktif bileşenler orijinal ilaçlarla aynıdır. Eğer jenerik ilaç kullanımı konusunda herhangi bir endişeniz varsa, her zaman eczacınıza danışabilirsiniz. Eğer günde bir kez kombine (edilmiş) bir hap alıyorsanız, jenerik tedaviye geçmek birden fazla tablet almak zorunda kalmanız anlamına gelebilir ki bu durumda da doktorunuza aklınızdaki tüm soruları sormanız ve muayeneden aklınızda soru kalmadan ayrılmanız çok önemlidir. Özellik Muadil İlaç Orijinal İlaç Etken Madde Orijinali ile aynı Orijinali ile aynı Fiyat Genellikle daha ucuz Genellikle daha pahalı Kalite ve Güvenilirlik Yüksek standartlarda üretilir Yüksek standartlarda üretilir Görünüm Farklı isim ve ambalaj, farklı renk/şekil Markalı isim ve ambalaj, sabit renk/şekil Erişim Daha geniş erişim Patent koruması nedeniyle sınırlı erişim Kullanım Amacı Aynı tıbbi amaçla kullanılır Aynı tıbbi amaçla kullanılır Jenerik/muadil ilaçlara geçiş: korkulacak bir şey yok Bizce muadil ilaçlarla HIV tedavisinden korkmak için hiçbir neden yok. Bu ilaçlar, markalı ilaçlar kadar etkilidir ve virüsü baskılamaya devam ederler. Bu sayede, sağlıklı bir yaşam sürdürebilir ve *B seviyeye ( Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) eriştiğinizde HIV bulaşı/aktarımı/geçişi riskleri hakkında endişelenmenize hiç gerek kalmaz. Elbette tedaviniz ile ilgili tüm kararlar, sizin karar süreçlerine aktif katılımınızla birlikte alınmalıdır . Eğer hekiminiz ilaçlarınızda bir değişiklik yapmak isterse, bunu sizinle detaylıca görüşmeli, size tam bilgi vermeli ve aşağıda (ve sizin aklınızdaki tüm) sorular net biçimde cevaplanmalıdır; -Değişen tam olarak nedir? -Yeni ilacınızı ne zaman almaya başlamalısınız? -Jenerik ilaçlara geçiş sırasında ve sonrasında herhangi bir sorun yaşarsanız ne yapmalısınız? Karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümler Jenerik ilaçlara geçiş yaparken bazı zorluklarla karşılaşılabilmesi olağandır. Örneğin: Yeni tabletleri yutmakta zorlanabilirsiniz ya da Almanız gereken hapların sayısı size fazla gelebilir. Fakat bunlar ilk anda görüldüğü kadar ciddi sorunlar olmayabilirler. Bu noktada, size reçete edilen yeni HIV ilaç tedavisi hakkında herhangi bir sorunuz varsa bunu hekiminizle mutlaka konuşmalısınız. Eğer, HIV tedavinizin herhangi bir yönüyle ilgili olarak adil davranılmadığınızı düşünüyorsanız veya tedavinizde sizin görüşünüze başvurulmadan, onaylamadığınız ve anlamadığınız bir değişiklik yapıldıysa, HIV alanında çalışan ve danışmanlık desteği sunan STK'lardan hangisine istiyorsanız ulaşarak bilgi almanızda yüksek fayda gördüğümüzü de vurgulamak isteriz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yararlanılan yazı bağlantısı
- Klinik Plus Dergisinin sekizinci sayısı yayında
HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergis i'nin sekizinci sayısı yayında. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı kirmizikurdele.org tüm sayılarda olduğu gibi bu sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ağustos 24, 2024 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editör lüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak 'ın yaptığı Klinik Plus Dergisi'nin bu sayısında; 40 Yıldır Süren HIV’e Yönelik Hak İhlalleri, HIV ve Damgalama, 25. Uluslararası AIDS Konferansı, Teknoloji, Yapay Zeka ve HIV, Özne Plus: Sürpriz Bir Pozitif Sonuç, Yaz Aylarında Lipid Profili Düzensizlikleri, Yirminci Yılında Küresel Köy ve Sanat, Film Eleştirisi: Asla Bırakma başlıklı içerikler yer alıyor. Derginin editörü, Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yazısı ise şöyle; Değerli okuyucular / meslektaşlarım, Klinik Plus Dergisinin yine dopdolu ve önemli içeriklerinin bulunduğu bir sayısıyla karşınızdayız. HIV pandemisi tüm dünyada var gücüyle kişileri ve toplumları etkilerken, pandemi ile topyekûn mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez anladığımız günlerin içerisindeyiz. Bu mücadelenin ana unsurları olan hekimler ve sivil toplum kuruluşlar olarak bu sayımızda, yine en güncel sorunlara ve gelişmelere yer verdik. Peki bu sayımızda neler var? Uluslararası AIDS Topluluğu tarafından bu yıl 25.si düzenlenen ve on bin kişinin üzerinde delege katılımı görülen Uluslararası AIDS Konferansı'nda, biz HIVEND ekibi olarak katılım gösterdik ve güncel HIV bilimi çıktılarını yerinde dinledik. Konferansın öne çıkan başlıklarını bulacağımız Gündem Plus yazımıza ek olarak, konferansta bu yıl yirminci yaşını kutlayan Küresel Köy (Global Village) etkinliklerine yönelik Sanat Plus yazımızı da bu sayımızda bulacaksınız. 40 yılı aşan bir süredir devam eden HIV pandemisinin yarattığı hak ihlalleri hala varlığını sürdürmektedir. Buna istidan güncel gözlemleri bulacağınız Hukuk Plus yazımızı okumanızı öneriyoruz. Bir araştırma sonucunu okuyacağınız Psikoloji Plus bölümü, yaşanmış bir hikâyeden sinemaya uyarlanan bir film eleştirisi ve yine bir uzman tarafından kaleme alınan Beslenme Plus yazımızı ve Uzm. Dr. Okan Derin tarafından kaleme alınan özel dosya yazılarımızı beğeninize sunuyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere, iyi okumalar. Prof. Dr. Fehmi Tabak Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya gelecek sayılarda da devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin sekizinci ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey