HIV kolay bulaşır mı, b eşittir b, aids testi, hiv testi, pcr, prep, pep, aids bulaşır mı, b=b, hiv belirtileri
#hivbilgisi arama sonuçları
314 öge bulundu
- Yeni bir HIV aşısı çalışmasının ilk sonuçları umut verici
Aşı çalışmalarında henüz kesin bir başarıya ulaşılamamış olsa da bugüne kadar yapılan tüm çalışmalardan elde edilen veriler, yeni çalışmalar ve denemeler için gerekli zemini oluşturuyor. İlk sonuçları geçtiğimiz günlerde yayınlanan erken aşamadaki yeni bir çalışma, HIV aşısı konusunda heyecan ve umutları tazeledi. Detaylar #hivbilgisi kaynağı kirmizikurdele.org'de İyi okumalar. kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Haziran 25, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Son yıllarda aşı geliştirme alanında gerçekten ilham verici gelişmelere tanık olduk, oluyoruz. COVID-19 pandemisinin yönetiminde çok kritik rol oynayan mRNA aşıları, *Solunum sinsityal virüsü için onaylanan ilk aşı ve gelişebilecek yeni influenza (halk arasında grip olarak da bilinen hastalık) virüslerinin sebep olabileceği olası salgınlarını önlemeye yardımcı olabilecek bir evrensel grip aşısı adayı bu gelişmelere dahil. (*Solunum sinsityal virüsü (RSV), genellikle kış mevsiminde tüm dünyada salgınlarına neden olabilen; burun, boğaz, akciğer dahil olmak üzere tüm solunum yollarını etkileyebilen bir RNA virüsüdür. Bütün bunlar olurken, her yıl dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon yeni olguya sebep olan HIV için güvenli ve etkili bir aşı konusunda da ilerlemeler kaydedilmeye devam ediliyor. Bunun en yeni örneklerinden bir tanesi, bir metrenin sadece birkaç milyarda biri büyüklüğünde bir moleküler yapı olan benzersiz bir protein nanopartikülden yapılan bir HIV aşısının yakın zamanda insanlar üzerinde yapılan ilk denemesi oldu. Henüz yolun başlarında olan eOD-GT8 60-mer isimli önleyici aşıya dair bu klinik çalışmanın yakın zamanda Science Translational Medicine Dergisinde ve daha önce Science Dergisinde yayınlanan erken sonuçları, deneysel HIV nanopartikül aşısının insanlarda güvenli olduğunu gösterdi. Bu sonuçlara göre araştırmacılar aşının, çalışmanın bu kısmına katılan 36 sağlıklı yetişkin gönüllünün neredeyse tamamında, nadir görülen bir B hücresi türünün üretimini başarılı bir şekilde artırdığını belirlediler. Bu nadir B hücresi türünü bu kadar kritik yapan şey, çeşitli HIV varyantlarına karşı koruma üretebilen diğer B hücrelerinin öncüsü olması. Ayrıca aşının, yardımcı T hücrelerinden geniş yanıtlar ortaya çıkarması da bir başka iyi haber. Bu hücreler, temel B hücreleri için kritik bir destekleyici rol oynuyorlar. Yıllardır süren bir arayış; HIV aşısı Araştırmacılar on yıllardır güvenli ve etkili bir HIV aşısı geliştirmek için çok sayıda fikir ortaya attılar. Ancak henüz son aşamaya varan bir çalışma olmadı çünkü aşılması gereken çeşitli zorluklar var. .: #HIVbilgisi okuma önerisi: HIV kesin tedavisi neden yok, tedavi bulmak neden zor? :. En önemli zorluklardan biri, insan bağışıklık sisteminin HIV'i tanımak ve enfeksiyonla savaşan gerekli antikorları üretmek için yeterli donanıma sahip olmaması. Bunun da ötesinde, HIV kimlik değiştirip yeni varyantlar üretmek için hızla mutasyona uğrayabiliyor. Bir HIV aşının işe yaraması, HIV'in bir değil birçok farklı yüzünü tanıyan ve bunlara karşı savunma sağlayabilen bir yöntem geliştirilebilmesine bağlı. İşte eOD-GT8 60-mer isimli çalışma bunu deniyor. Enjeksiyon yoluyla uygulanan bu nanopartikül, virüsün insan hücrelerine bağlanmasını ve enfekte olmasını sağlayan bir HIV proteininin küçük bir bölümünü taklit etmek üzere tasarlandı ve insanlardaki ilk uygulama aşının sekiz hafta arayla iki kez uygulandığında güvenli olduğunu gösterdi. Katılımcılar bir ya da iki gün içinde kaybolan hafif ila orta şiddetli yan etkiler bildirdiler. Aşı biri hariç tüm gönüllülerde (36 kişiden 35'i) B hücrelerinin üretimini artırdı. Temel B hücrelerindeki bu artışın, bu hücreleri HIV'e karşı koruyacak gerekli ek adımlar için zemin hazırladığı düşünülüyor. Araştırma ekibi mRNA tabanlı COVID-19 aşılarından birinin geliştiricisi olan Moderna ile eOD-GT8 60-mer'in bir mRNA versiyonu üzerinde iş birliği yaptıklarını söylüyorlar. Bu önemli, çünkü mRNA aşılarının üretimi ve modifikasyonu çok daha hızlı ve kolay, bu da bu araştırmanın daha hızlı ilerlemesine yardımcı olabilir. Aşı çalışmalarında henüz kesin bir başarıya ulaşılamamış olsa da bugüne kadar yapılan tüm çalışmalardan elde edilen veriler, yeni çalışmalar ve denemeler için gerekli zemini oluşturuyor. HIV araştırmalarında geçen 40 yıla yakın süreye baktığımızda, HIV salgınını sona erdirme yolunda devam eden ilerlemeye tanık olmak gerçekten yüreklendirici. Ancak mevcut ilaç/tedavi seçenekleri dışındaki yeni arayışlar konusunda yolun uzun olduğunu ve önümüzde uzun bir mesafe olduğunu da tekrar tekrar vurgulamak gerekir. Bu bakımdan, gelen olumlu olumsuz tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünyanın her yerinde, HIV bilimi alanındaki çalışmaları yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve topluluk yazarı olarak çalışmaları yakında takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yararlanılan yazı
- HIV ve seyahat; HIV pozitifler için seyahate hazırlık rehberi ve bazı ipuçları
HIV ile yaşamak keyifle seyahat etmeye elbette engel teşkil etmiyor, etmemeli. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı basit şeyler var. Seyahatinizi titizlikle planlamanız, olası sorunlarını daha oluşmadan, kolayca engellemenizi sağlar. Türkiye'nin güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı kaynağı ve #kirmizikurdeleistanbul olarak HIV ile yaşayan bireylerin seyahate çıkmadan önce dikkat etmelerinde fayda olan bu detayları sıraladık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Güncelleme tarihi: Haziran 21, 2023 Yayın tarihi: Temmuz 5, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Seyahatleri ve tatil günlerini dört gözle bekliyoruz. Beklenen gün gelip çattığında da ise heyecanla ve keyifle yola çıkıyoruz. Peki seyahatinizi, sağlığınızı ve tedavinizin sürekliliğini etkileyebilecek faktörleri göz önünde bulundurarak planladığınızdan emin misiniz? --Seyahate çıkmadan önce eksiksiz hazırlanmak için yeterli bir süre ayırın-- Tüm yılın yorgunluğunu çıkarmak fikri hepimizi elbette ki çok heyecanlandırıyor. Ancak, bu heyecan bazen küçük unutkanlıklara ve hatta kazalara neden olabilir. HIV ile yaşayan bireylerin, başta düzenli ilaç kullanımı olmak üzere, bazı konuları düzenli ve titizlikle takip etmeleri gerekiyor. Bu sebeple, eğer bir seyahat planı yapıyorsanız, günlük alacağınız ilaçlar ya da günlük yapacağınız egzersizler gibi tüm detayları telefon ya da tabletinize yazmanızı ve tatil boyunca bu plana sadık kalmanızı öneririz... Yazının devamı için tıklayın
- HIV pozitiflik bir eşcinsel *hastalığı mı?
Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Haziran 10, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. (*Aslında HIV pozitiflik hastalık da değildir ama onu ayrıca konuşuruz!) HIV hakkındaki hâkim genel kanılardan birisi, bu virüsün yoğunlukla/sadece eşcinselleri/eşcinsel erkekleri etkilediği ve onların meselesi olduğu. Fakat bu bilgi dedikodudan ve safsatadan öteye geçemiyor. Dünyanın her yerinden yerel ve global veriler HIV taşıyıcılığının yalnızca LGBTI+'lara özel bir durum olmadığını, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş, millet ve milliyetten insanın HIV'den etkilenebildiklerini doğruluyor. Örneğin; UNAIDS'e göre 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde HIV ile yaşayan 38.4 milyon insanın %54'ü kadın. Daha kapsamlı bir başka UNAIDS raporuna göre ise 2021 yılında dünya genelinde bildirilen yeni HIV olgularının oransal dağılımı şöyle; -%12, Seks işçileri, -%10, Damar içi madde kullananlar, -%21, Eşcinsel erkekler ve onlarla ilişkiye giren (eşcinsel olmadıklarını bildiren) erkekler, -%2, Trans kadınlar, -%25, Seks işçilerinin müşterileri ve kilit gruplardan bireylerle cinsel ilişkiye giren ve heteroseksüel olduklarını bildirenler, -%30, Kendilerini bu sınıflandırma içinde tanımlamayan genel popülasyon Veriler açık. O yüzden HIV pozitifliğin sadece belirli kişilere özgü bir durum olduğunu söylediğinizde ise en kısa yoldan ifade edersek; sadece bu konudaki cehaletinizi sergilemekle kalmıyor, cehalette ısrar ettiğinizi ve kanıtlanmış bilimsel verileri manipüle ederek ayrımcılığa, damgalamaya ve toplumsal eşitsizliklere kolayca sebep olabileceğinizi de göstermiş oluyorsunuz. En az bunlar kadar, hatta daha da önemli bir diğer husus ise; HIV taşıyıcılığının sadece şu ya da bu gruplara özgü bir durum olduğunu söylediğinizde, kendini şu ya da bu gruplardan biri olarak tanımlamayan bireylerin Belirlenemeyen = Bulaştırmayan #BeşittirB, kondom, Temas Öncesi Profilaksi (PrEP/TÖP) gibi işe yarayan tedbirlere gerek duymadıkları ve düzenli olarak HIV testi yaptırmaya gerek görmedikleri bir ortam yaratıyor olduğunuz. Sadece bir virüs olan HIV hiç kimseyi ahlaken yargılamaz, onları kadın, erkek, heteroseksüel, eşcinsel siyah, beyaz vb. diye ayırmaz, kim ya da nereli olduğunuzla ilgilenmez. HIV'i eşcinsel veya LGBTI+ hastalığı olarak adlandırmak tıbben asla doğru olmadığı gibi HIV ile yaşayanlar ve LGBTI+ bireyler hakkında söylenen ayrımcı, damgalayıcı ifadeleri, safsataları, manipülasyonları ve yalan yanlış bilgileri yaygınlaştırır. Lütfen siz onlardan olmayın, BİLmeye, ÖNEMSEmeye, KORUNmaya ve yılda en az bir kez düzenli HIV testi yaptırmaya devam edin. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey
- Dünya AIDS Aşısı (ve Farkındalığı) Günü
Başlığı görünce akla gelen ilk cümlelerden biri ''aşısı mı var ki, özel günü var'' olabilir ama 18 Mayıs Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı günü HIV ve AIDS açısından önemli bir gün. Günün tarihçesine, sebebine, anlamına HIV kesin tedavi çalışmalarında nerede olduğumuza dair bir #hivbilgisi yazısı. İyi okumalar. Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Güncelleme: Mayıs 18, 2023 Yayın tarihi: Mayıs 18 , 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ve AIDS'e dair, en bilineni 1 Aralık Dünya AIDS Günü olmak üzere birkaç önemli anma günü var. 18 Mayıs Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı Günü de bunlardan biri. Her yıl 18 Mayıs'ta hem 1981 yılından bugüne kadar AIDS'e bağlı çeşitli sebeplerle hayatlarını kaybeden insanlar anılıyor, hem de yıllardır -sayısız başarısızlığa rağmen- bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ve eforla nihai bir AIDS aşısı bulunması için çalışmalar sürdüren bilim insanları, bu çalışmaları destekleyen, fonlayan kişi ve kuruluşlar ve yaptıkları aktivizm çalışmaları, yazdıkları yazılar vb. işlerle yerelde ve globalde AIDS aşısı farkındalığı yaratarak konuyu sürekli gündemde tutmaya çalışan benim gibi tedavi aktivistlerine teşekkür ediliyor. -Dünya AIDS Aşısı Gününün ortaya çıkışı Günün fikrinin ortaya çıkış tarihi 18 Mayıs 1997. O gün Michigan Eyaleti Devlet Üniversitesinde bir konuşma yapan dönemin Amerikan Başkanı Bill Clinton ''sadece gerçekten işe yarayan önleyici bir AIDS (HIV) aşısının küresel AIDS tehdidini bertaraf etmeye ve AIDS ve HIV'i tamamen durdurabileceğine inandığını'' söyleyerek, konunun o düzeyde bir politikacı tarafından ilk kez bu ciddiyetle ele alınmasını sağlıyor, dikkatleri (ve daha önemlisi maddi kaynakları) aşı çalışmalarına çekmeyi başarıyor ve 18 Mayıs gününü bu açıdan önemli bir hale getiriyor. Ve böylelikle bu konuşmayı takip eden yıldan itibaren Michigan Eyaleti Devlet Üniversitesi'nin öncü olmasıyla 18 Mayıs günleri Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı Günü olarak benimseniyor. -Dünya AIDS Aşısı Gününün anlamı Giriş paragrafında söylediğim gibi akla gelen ilk cümle ve ilk tepki ''aşı var mı ki, günü kutlayalım'' olabilir ama bu biraz haksızlık ve yanlış bir yaklaşım olur. Çünkü 90 yıllardan beri aralıksız sürdürülen önleyici aşı ve HIV kesin tedavisi çalışmaları sadece günümüzdeki çok etkili ve bulaş engelleyen (Bkz: Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan) HIV ilaç tedavisine erişmemizi sağlamadı, ayrıca sağladığı veriler ve bu süreçte geliştirilen teknolojilerle bazı başka alanlarda kesin tedavilere ulaşmamıza vesile oldu. Bunlardan en belirgini yakın zamanda bulunan Hepatit C kesin tedavisi ve yakın zamandaki Covid-19 aşısı. Yani gerek önleyici gerek HIV'i vücuttan atmayı hedefleyen aşı ve HIV kesin tedavisi çalışmaları pek çok açıdan önemli, değerli ve bu çalışmalara emek veren başta bilim insanları ve aktivistler olmak herkesi anmak, teşekkür etmek gerekir. -Aşı ve kesin tedavi çalışmalarında neredeyiz? Eğer siz, sadece kesin tedavi ve HIV'i vücuttan atmayı başarı ve gerçek bir bilimsel aşama sayanlardansanız pek de bir yerde değiliz, çünkü elimizde kesin bir tedavi yok! -şimdilik yok- Fakat benim gibi, HIV biliminin şu anda geldiği noktada HIV ile yaşayanlara sunduğu, günde tek tabletle, HIV taşımıyormuşcasına sağlıklı ve virüsü kondomsuz ilişkilerde bile cinsel partnerlerine bulaştırma riskinin SIFIRa indirildiği ömürlere odaklanıyorsanız, oldukça iyi bir noktada olduğumuzu gönül rahatlığıyla söyleyebilirsiniz. Ben, bu konuda olumlu noktalara odaklanmayı ve bilime, HIV ile yaşayanlara sunduğu efektif HIV ilaç tedavisi için müteşekkir olarak, çok değil 30 yıl önce insanlar ilaçsızlıktan ölürken hayal bile edilmeyen bu aşamayı, çok uzak olmayan olmayan bir gelecekte önleyici HIV aşısının ve HIV kesin tedavisinin müjdecisi olarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Yıllardır, nihai bir AIDS aşısı bulunması için yılmadan çalışan bilim insanlarına, bu çalışmaları destekleyen, fonlayan kişi ve kuruluşlara ve benim gibi, yaptıkları aktivizm çalışmaları, yazdıkları yazılar vb. işlerle yerelde ve globalde AIDS aşısı farkındalığı yaratarak konuyu sürekli gündemde tutmaya çalışan tüm tedavi aktivistlerine yürekten teşekkür ederim. HIV aşısı ve HIV kesin tedavisi yakın gelecekte bulunduğunda, bu insanlar sayesinde bulunmuş olacak. İyi ki varlar! Yeni ilaç, yeni tedaviler hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını düzenli olarak takibe ve kayda değer gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey
- Mikro Araştırma Fonu #MAF2023 için başvurular başladı
Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul Hazırlık Ekibi Yayın tarihi: Mart 20, 2023 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV (ve yarattığı sorunlar) ile mücadele tarihinde bir ilk olarak 2021 yılında hayata geçirdiği çok önemli bir aşama olan Sivil Toplum HIV Konferansı'nın üçüncü edisyonu #HIV2023İstanbul' için hazırlıklar sürüyor. Kırmızı Kurdele İstanbul #HIV2023İstanbul hazırlıkları kapsamında, geçen yıl olduğu gibi bir de mikro araştırma fonu duyuruyor. Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2021İstanbul tüm oturumların videoları ve sonuç bildirgesi için tıklayın "Mikro Araştırma Fonu #MAF2023" ile bu yıl ikinci defa sosyal araştırmalar desteklenecek ve sivil toplum kuruluşlarına, sivil toplum girişimleri/inisiyatiflere ve araştırmacılar/akademisyenlere açık olan fon kapsamında 9 projeye 7.500'er TL destek sağlanacak. Amaçları; *farklı sorun alanlarında çalışmalar yürüten kurumların/kişilerin bu alanların HIV ile kesiştiği açılardan durum okuması ve saha araştırması yaparak veri üretmesi, *HIV olgusunun bu verilerin sağladığı imkanlar ile daha geniş ve kapsayıcı bir çerçevede hep birlikte tartışılması, ve *Türkiye HIV sivil toplumunun daha olgun bir yanıt üretmesi olarak özetlenenen "Mikro Araştırma Fonu #MAF2023"un proje takvimi ise şöyle; Son başvuru tarihi: 14 Nisan 2023 Kazananlar duyurusu: 21 Nisan 2023 Dokümantasyon & Finansman: 22 - 30 Nisan 2023 Proje sunum ve bildirge teslim tarihi: 15 Eylül 2023 Mikro Araştırma Fonu #MAF2023 başvuru kitapçığı için buraya, başvuru formu için buraya tıklayabilir, Mikro Araştırma Fonu #MAF2022 bildirilerini de içeren Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul Konferans Kitapçığını buradan indirebilirsiniz.
- HIV ve kadınlar hakkında 9 yanlış bilgi
Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Ağustos 2018 Son güncelleme: Mart 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Birleşmiş Milletler AIDS'le Mücadele Ortak Programı UNAIDS'in yayınladığı bir belgeye göre dünya genelinde 20.2 milyon kadın HIV ile yaşıyor. Yani 37.7 milyon olarak bildiren toplam sayının yarısından fazlası oranında. Yine UNAIDS tarafından yayınlanan bir başka belgeye göre genç kadınların HIV ile karşılaşma riski yaşıtları erkeklerin 2 katı. Yani kısaca özetlersek, kadınlar pek çok konuda olduğu gibi HIV konusunda da dezavantajlılar ve eşit hizmetlere erişimlerinin önünde toplumsal, çevresel, geleneksel pek çok engel ve *mit var. (*Mit: Doğruluğuna dair hiçbir bilimsel kanıt olmadığı, tam aksine yanlış oldukları kanıtlandığı halde, halk arasında söylene söylene yaygınlaşmış yalan yanlış bilgiler, safsatalar ve kötü niyetle uydurulmuş palavralar.) Bu tip mitler bazen inanılmayacak derecede saçma olabilirler. Üstelik bunlar yanlış bilginin hızla yayılmasına ve gerçeklerden giderek uzaklaşılmasına da neden olurlar. Konu HIV, hele de kadınlar ve HIV olunca ise, basit bir yanlış bilgi giderek daha çok dedikodu ve ön yargıya sebep olarak daha tehlikeli hale gelebilir, insanların maruz kaldıkları bireysel, sosyal ya da hukuki mağduriyetlerin meşru kabul edilmesine sebep olabilirler. Türkiye'nin en çok başvurulan, güvenilir #hivbilgisi kaynağı olarak #hivhakkindahersey temasıyla ilk günden bu yana kesintisiz sürdürdüğümüz ve ilgiyle takip edilen yayınlarımızda bu kez, 'HIV ve kadınlar hakkında 9 yanlış bilgi’ başlığını seçiyor ve safsataları bir çırpıda savuşturup, doğruluğu bilimsel verilerle ispatlanmış gerçekleri aktarıyor ve daha fazla insana ulaşması için paylaşmanızı rica ediyoruz! Keyifli okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #bilönemsekorun 1- "Bir kadın, hangi erkeğin HIV-pozitif olduğunu kolayca tahmin edebilir” Bir erkeğin ya da kadının HIV pozitif olup olmadığını tahmin edebilmek diye bir şey yoktur. HIV belirtilerinin ortaya çıkması yıllar alabilir ve hatta bu belirtiler mutlaka HIV’e ilişkin olmayabilirler. HIV'den korunmanın yolu dedikodu ya da tahmin üretmek değil, bilmek. önemsemek korunmaktır. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV belirtileri başlıklı #hivbilgisi yazımızı okumak için buraya tıklayın. 2- “Eğer bir kadın HIV pozitif ise ve bebeği olursa, o bebek de HIV pozitif olarak doğar” Eğer bir kadın gebeliği sırasında HIV pozitifliği hakkında bilgi sahibiyse ve tedaviye başlarsa ya da zaten tedavi görmekte olan bir HIV pozitif ise bebeğinin de HIV pozitif olma olasılığı sıfıra yakındır. Bu mucizevi gelişmeyi Belirlenemeyen=Bulaştırmayan B=B konseptine borçluyuz. Yani; hamileyseniz, test yaptırın! Hatta daha iyisi; değilseniz de yılda en az bir kez HIV testi yaptırın! HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV ve Hamilelik başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın. 3: “Kadından erkeğe HIV bulaşmaz” Doğrusu, diğer olasılıklara göre düşük bir ihtimalden bahsettiğimiz doğru. Ama olmaz diye bir şey yok, olabilir. Cinsel ilişki sırasında HIV, erkeğin penis ucu yoluyla ya da vücutta bulunan bir kesik, yara ya da diğer açık organ bölgelerinden vücuda girebilir. Hatta eğer kadın henüz tanı almadıysa ve viral yükü yüksekse ya da erkekte tedavi altına alınmamış cinsel yolla bulaşan herhangi bir enfeksiyon söz konusuysa, bu durumda kadından erkeğe bulaşı olasılığı yükselecektir. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV bulaş yolları başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın. 4 “Eğer bir kadına HIV tanısı konulursa, tüm arkadaşlarını ve ailesini kaybeder” Bazı ailelerin ve arkadaşların, HIV olgusu ile baş etmelerinin zor olduğu bir gerçek. Ancak hayatınızdaki varlıkları önemli olan insanlar, biraz zaman alsa da, bu durumu anlayışla karşılayacaklardır. Mevcut sağlık durumunuzu gizlemek ve bununla tek başınıza mücadele etmek sizin için büyük bir yük olabilir. Şunu bilin ki, aile içinde yeni bir dönem ya da yeni arkadaşlar edinmek anlamına gelse de, sizi seven ve size destek olmak isteyecek insanlar daima olacaktır. HIV bilgisi blogumuzdaki HIV pozitiflerin asla unutmaması gereken 11 şey başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın 5 “Eğer bir kadına HIV tanısı konulursa, herkes onu bir şekilde suçlayacaktır” Ne zaman HIV ya da AIDS’ten bahsetsek, aslında cehaletten de bahsediyor oluyoruz, ki sadece bu konuda değil her konuda en büyük tehlike cehalettir. Bazı insanlar HIV tanısı almanızdan dolayı sizi çeşitli konularda suçlayabilirler. Ama bu onların cehaleti ve onların sorunu, sizin değil! Eğer birisi bir kadını/bir başkasını sırf kondom kullanmadığı/kondom kullanmakta ısrarcı olmadığı ve/ya da partneri kondom kullanmak istemediğinde cinsel ilişkiden hemen o anda vazgeçmediği için suçlayacaksa, önce kendisi böyle bir durumda kaldığında ne yaptığını, neler yapacağını, neler hissedeceğini bir düşünsün. Yani başkalarından kolayca beklediği dürüstlüğü kendisi kendisine karşı göstermiş mi ona bir baksın lütfen. Lütfen! HIV bilgisi blogumuzdaki HIV’e dair damgalama ve ayrımcılıkla başa çıkmanın 7 yolu başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın 6: “Evli ya da tek eşli bir ilişki yaşayan kadınlar için HIV riski yoktur” Rastgele tek eşlilik ile tek bir bireyle devamlı tek eşlilik aynı şey değildir. Tek bir kadınla tek eşli ilişki içerisindeyken, başka bireylerle de cinsel ilişki yaşayan birçok erkek olabileceği gibi bunun tersi de mümkündür. Başlıkta yer verdiğimiz inanç kadın ya da erkek fark etmeksizin herkesi korunma tedbirlerinin iki tarafça da benimsendiği cinsel ilişki koşullarının gerekli olmadığına inanırken, HIV riskini önemli ölçüde arttırmaktadır. Dolayısıyla bizim önerimiz kondom, PrEP/TÖP gibi tedbirlerin açık bir biçimde sürekli olarak yeniden değerlendirilmesidir. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk oranları tablosu için buraya tıklayın. 7: “Eşcinsel kadınlarda HIV riski yoktur” Lezbiyenler ya da başka kadınlarla cinsel temas kuran kadınlarda da HIV, hatta diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bulaşı da söz konusu olabilir. Genellikle risk daha az ama imkânsız değildir. Bu yüzden tüm cinsel ilişkilerinizde korunmanızı önermeye devam ediyoruz. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk tablosu için buraya tıklayın. 8: “Yaş almış kadınların HIV riski yoktur” İleri yaşta olmasına rağmen aktif bir cinsel yaşamı olan kadınların varlığı bilinen bir olgu. Bu gruptaki esas problem bilgisizlikten dolayı, kendilerini daha da yüksek oranda risk altına sokacak şekilde, kondom kullanımının daha az görülmesidir. Dolayısıyla basit bir davranış değişikliği ile kolayca yönetilebilecek riskler, ciddi bir sorun haline dönüşebilir. Dolayısıyla biz, yukarıda da tekrarladığımız gibi kondom, PrEP/TÖP gibi tedbirlerin açık bir biçimde sürekli olarak yeniden değerlendirilmesini öneriyoruz. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk tablosu için buraya tıklayın. 9: “Eğer bir kadına HIV bulaşırsa, yeni bir ilişki yaşama şansı kalmaz” Duygusal ya da cinsel ilişkiler söz konusu olduğunda, HIV pozitif olmak bir engel gibi görülebilir. Ancak tanı almış olmak, asla duygusal ya da cinsel hayatınızın bitmiş olduğu anlamına gelmez. Nitekim HIV pozitif olduğunu yıllardır bilen ve HIV negatiflerden farksız bir aşk/gönül hayatları olan sayısız kadın vardır. Bu noktada en önemli şey, sizi doğru ilişkilere yönlendirecek şekilde dürüst ve açık yürekli olmanızdır. Sizi anlayacak ve destek olacak doğru kişiyi bulduğunuzda, doğru yerde olduğunuzu kalbiniz size söyleyecektir. #HIVbilgisi blogumuzdaki HIV pozitif bir bireyle flört ya da ilişki başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı *Görsel. prepdaily.org
- 2nd update from Red Ribbon Istanbul on the natural disasters in Türkiye and donation options
(Feb 9, 2023) Dear international followers, colleagues, and friends. (Please share this update widely with your international community -Share this on Twitter -Share this on Facebook -Share this on Instagram) After the first update we posted, we received many support messages. It's so nice to know that we're not alone. Thanks to everyone. The picture becomes more apparent as days go by, and unfortunately, the situation is not cheering. As of the moment we share this post, the situation is as follows; -The number of cities affected by the EQs: 10 (The affected area is almost equal to the surface area of England in the UK.) -The number of deaths (by Feb 9 at 9:30 pm): 17.134 -The number of injured/rescued (by Feb 9 at 9:30 pm): 70.347 -The number of buildings damaged/demolished (by Feb 9 at 9:30 pm): 6.444 Our priority after the earthquakes was PLHIV and possible treatment interruptions they might have. We have done our best on the issue and still keep doing it. In addition, there is no problem with accessing the medication at the moment, as the social security agency in Türkiye has announced that they will re-supply medicines for those who cannot access their medication on a one-time basis with no questions asked (this information is valid for anyone with chronic diseases with the most recent medication report registered in the pharmacy system). In most of the messages that have reached us, you have said that you all want to help. There are a lot of needs right now, including heating and housing. Humanitarian aid groups and NGOs in the region are working with their superhuman efforts. God bless them! For those who want to donate to the region, there are USD/EURO account numbers below. These bank accounts belong to trustworthy NGOs now in the field to provide humanitarian aid and needing financial support for sustainable operations. Those friends of ours who want to donate to support us/our country may use these accounts. And if you wish, you can share with us where and how much you donated with a private massage, and later we can make a list of donations to announce to the public. As we mentioned above, there is no medication-related problem. But if such a need occurs, we will inform you with another announcement. Thank you for all your support messages and prayers. P.S. Please send us the links of your institutions'/NGOs' social media posts about the earthquakes. We want to share them on our social media accounts&website. Bank Accounts: Ahbap Association https://ahbap.org/disasters-turkey Ministry of Interior, Disaster and Emergency Management Presidency (AFAD) https://en.afad.gov.tr/earthquake-humanitarian-aid-campaign Cryptocurrency Accounts BEP20 address 0xB67705398fEd380a1CE02e77095fed64f8aCe463 ERC20 address 0xe1935271D1993434A1a59fE08f24891Dc5F398Cd Avalanche address 0x868D27c361682462536DfE361f2e20B3A6f4dDD8 (Attention: No ETH net) #RedRibbonIstanbul Team #AllAboutHIV
- An important update from Red Ribbon Istanbul on the natural disasters in Türkiye
(Feb 6, 2023) Dear international followers, colleagues, and friends. As you follow from the international press, there have been significant earthquakes in a row on the same day affecting several cities in Türkiye. We don’t yet know the damage caused by these earthquakes, and we follow the information channels provided by the state to understand the situation better. However, as an NGO working in the field of HIV, we have already received a large number of calls for support, even on the first day of the disaster. We keep on working non-stop to gather all the updated information to inform you about the situation and to ask for your international support when assistance is needed. From the very first moment of the news, state institutions and NGOs have been trying to provide support services by going to disaster areas. As an NGO working in the field of HIV, we are trying to list all the demands and understand the real needs. All we can say at this moment is that we need your prayers because the picture is bad and getting worse. After we are clear about what we need with the requests we receive, we will issue a second announcement and ask for your support if we have to deal with demands beyond our capacity. Please keep sending your prayers and love to Türkiye in these difficult days. #RedRibbonIstanbul Team #AllAboutHIV
- Diyarbakır'da kimlik bilgilerinizi vermeden (anonim) ve ücretsiz HIV testi projesi başladı
Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org #onlinehivdanismanligi ekibi #hivbilgisi notu yayın tarihi: 28 Ocak 2023 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ülke genelinde çok önemli bir ihtiyaç olan anonim (kimlik bilgisi paylaşmadan) ve ücretsiz HIV testi yaptırma olanaklarına bir yenisi daha eklendi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi bünyesinde bulunan merkez kimlik bilgilerinizi sormadan ve ücret talep etmeden HIV testi imkânı sunuyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin'in ardından Diyarbakır'da da başlayan hizmet Dicle Üniversitesi'nin başladığı 1 yıllık bir proje kapsamında sunuluyor. Ocak 2023'de hizmete açılan merkezde, yetkili sağlık personelleri tarafından ücretsiz ve anonim olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve hızlı (kendin yap modeli) HIV testi hizmeti sağlanıyor. Dicle Üniversitesi Yaşam Merkezi -1. katta hizmet veren merkezin güncel çalışma saatleri 11:30 - 13:30 ve randevu gerekmiyor. Kendin yap/kendi kendine/evde HIV testleri güvenilir mi? Cevabı #hivbilgisi kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'dan almak için buraya tıklayın. Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz tüm merkezleri ve iletişim bilgilerini içeren tam listeye www.ucretsizhivtesti.com adresinde ya da buraya tıklayarak açılan sayfada bulabilirsiniz
- İzmir'de HIV ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma polikliniği açıldı.
İzmir'de, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'nda, HIV'den korunma ve Temas Öncesi Profilaksi Polikliniği açıldı. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Can, Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Yayın tarihi: Ekim 11, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Ülkemizde henüz geri ödeme sisteminde olmasa da, yavaş yavaş çeşitli olumlu gelişmeler görülen Temas Öncesi Profilaksi (TÖP-PrEP) konusunda bir adım da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden geldi ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde HIV ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma polikliniği açıldı. Haftada bir gün, Çarşamba günleri hizmet verecek olan Poliklinik hakkında bilgi için 0 (232) 390 44 42 ve 0(232) 390 44 03'ü arayabilir, randevu için hastanem.ege.edu.tr'yi ziyaret edebilirsiniz ya da yukarıdaki görsele tıklayabilirsiniz.
- Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) nedir? Ve neden önemlidir?
- Belirlenemeyen = Bulaştırmayan, B eşittir B nedir? Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan ya da kısa adıyla B eşittir B, düzenli HIV ilaç tedavisi kullanımı ile virüs yükleri (viral yük/viral baskı) Belirlenemeyen düzeyinde olan HIV taşıyıcısı bireylerin (kondom kullanmasalar dahi) cinsel ilişki yoluyla HIV bulaştırmayacaklarının bilimsel olarak ispatlandığı anlamına geliyor. HIV ile yaşayan bireylerin uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini, çocuk sahibi olabileceklerini ve başkalarına HIV bulaştırmaktan asla endişelenmemeleri gerektiğini duyuran bu kampanya, hem HIV pozitif bireylerin hem de onların yakınlarının bu gerçekleri anlamalarını sağlayarak kamuoyunu etkilemekte oldukça başarılı olmuştur. 100'den fazla ülkede uygulanan, dünya çapındaki ilk imzacılarından ve uluslararası öncülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul, Türkiye’de ve dünya genelinde yaptığı çalışmalarla kampanyanın güçlü mesajını daha çok insana ulaşması için çalışıyor. - Belirlenemeyen = Bulaştırmayan neden önemlidir? Kanada’da faaliyet gösteren BC-CfE (Center for Excellence on HIV/AIDS - British Colombia HIV/AIDS Tedavisi Mükemmellik Merkezi) Direktörü Dr. Julio Montaner tarafından birkaç yıl önce başlatılan TasP kampanyası (Treatment as Prevention – Bulaş Önleme Yöntemi Olarak HIV Tedavisi), Prevention Access Campaign (PAC- Tedaviye Erişim Kampanyası) tarafından yürütülen ve Türkiye'ye öncü imzacı ve kampanya küresel sözcülerinden biri olan Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından getirilerek, kesintisiz bir ısrarla uygulanan uluslararası Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B bildirisinin de çıkış noktası sayılabilir. Her fırsatta duyurduğumuz önemli bir detayı tekrarlamak gerekirse; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan'ı kabul eden, onaylayan ve yaygınlaştıran kurumlar arasında CDC, ECDC, WHO ve UNAIDS gibi önemli kamu otoritelerini gösterebiliriz. B=B'den bahsederken, neden SIFIR RİSK ve BULAŞTIRMAYAN gibi net betimlemeler tercih edilmeli? Dr. Montanier, 2006 yılında Kanada Vancouver’da düzenlenen Uluslararası AIDS Konferansı’nda TasP hakkında etkili bir sunum yaparak tüm dünyaya içeriği hakkında bilgi verdi ve bu da global Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hareketinin dayandığı bilimsel gerçeklerin ana başlıklarından biri oldu. Geniş çerçevede TasP, HIV pozitif tanısı alan bir bireyin, tanı konulmasını takiben derhal HIV ilaç tedavisine (ART) başlamasının gerekliliği ve bu gerekliliğin tüm dünyada kabul edilip buna uygun tedavi protokelleri izlenmesi sonucu, HIV enfeksiyonunun artış hızının önemli derecede azalacağı anlamına gelmektedir. Dünya'da pek çok ülke 2013’ten bu yana, ulusal bir strateji olarak TasP’ı, yani HIV tedavisine koşulsuz erişim hakkını savunmakta ve uygulamaktadır. Ülkemizde uygulanan HIV tedavi protokolü de aynı evrensel yaklaşıma uygun olarak sürdürülmektedir ve bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından duyurulan HIV/AIDS Tanı Kılavuzu'nda da yerini almıştır. Bireysel anlamda TasP, HIV pozitif bireylerin yaşam kalitesini arttırırken, aynı zamanda enfeksiyonu başkalarına bulaştırabilme riskini de ortadan kaldırmaktadır. -Peki *TasP tam olarak nasıl bir süreçtir? (Bulaş önleme yöntemi olarak HIV tedavisi) Düzenli ve kararlı bir tedavi planıyla, bir HIV pozitif bireyin kanındaki virüs miktarı, belirlenemeyen seviyeye düşmektedir. Bu noktada, virüsü cinsel yolla başkasına bulaştırmak, teorik olarak mümkün değildir. Uluslararası düzeyde yapılmış olan “PARTNER Çalışmaları”nda (PARTNER-1 ve PARTNER-2), sero-different olan çiftlerde (yani birinin HIV pozitif ve diğerinin negatif olan çiftlerde) gözlenen korunmasız anal ve vajinal ilişkilerde, gözlem süresinde HIV pozitif olan bireylerin viral yükleri belirlenemeyen seviyede tutulmuş ve gözlem sürecinin sonunda HIV pozitif bireylerden HIV negatif bireylere virüs bulaşmadığı esin olarak ispatlanmıştır. PARTNER çalışmalarının sonuçları 2016 ve 2018’de Uluslararası AIDS konferanslarında açıklanmıştır. TasP kavramı, daha geniş kesimler tarafından daha da bilinir hale gelmeye başladıktan sonra BC-CfE’nin düzenlediği bir internet seminerine konuşan Dr. Montaner “Söz konusu bilimsel çıktılar olunca, sonuçların güvenilirliği ve yayılımı daha kolay artmaktadır” diyerek aslında TasP ve sonraki sürecin ne kadar da önemli bir gelişmeler içerdiğini ifade etmiştir. Ve zaman içerisinde Belirlenemeyen = Bulaştırmayan üzerinde güçlü ve bilimsel bir fikir birliği oluşmuş, düzenli kullanılan tedavi ile sürdürülebilir belirlenemeyen viral yüke sahip HIV pozitif bireylerin cinsel yolla virüsü başkalarına bulaştıramayacaklarına dair su götürmez, bilimsel temelli bir kampanya başlamıştır. 2017 yılı sonbaharında, ABD Hastalık Kontrol Merkezi CDC'nin, sürdürülebilir belirlenemeyen viral yüke sahip olan bireylerin, cinsel yolla ya da kan yoluyla virüsü başkalarına bulaştıramayacaklarını kabul ve beyan etmesi ise sadece kampanya sürecinde değil, HIV/AIDS tarihinde de çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Denilebilir ki; tedavisine düzenli olarak devam eden ve belirlenemeyen seviyede viral yüke sahip olan HIV-pozitif bireylerin virüsü bulaştırabilme riski sıfırdır. Bu söylem aslında onların bulaştırıcı olmadıkları anlamına gelmektedir. Bu durum, güvenilir kanıtlara dayalı bilimsel gerçeklerin ezici üstünlüğüne çok iyi bir örnektir. -Dr. Anthony Fauci, ABD Sağlık Bakanlığı, Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Direktörü, Bilimin ötesinde, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hareketi HIV konusundaki negatif ve ayrımcı söylemlerin değişmesi yönünde oyun değiştirici bir faktör olmayı ve HIV pozitif bir bireyin yaşamını derinden etkileyen damgalamayı sonlandırmayı amaçlamaktadır. HIV hakkındaki yanlış bilgiler ve beraberinde gelen damgalama, bireylerin HIV tedavisine erişimini engellemekte ve tedaviye başlama isteklerini de azaltmakta. Bu engellere, sağlık sigortasına sahip olmama, yoksulluk, ırkçılık ve suçluluk psikolojisi vb. etkenler de eklenince, iş iyice içinden çıkılamaz bir hale geliyor. Tüm bu etkenlerin, HIV pozitif bireylerin tedaviye ve tedavi sürecine karşı direnç göstermesine ve hatta tedaviden vazgeçmesine dahi neden olabildiği bilinen bir gerçek. Bu sebeplerle TasP ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hareketinin toplumsal düzeyde bilinirliliğinin arttırılması ve doğru, güncel #hivbilgisi'nin yaygınlaştırılması hayati önem taşıyor. Bu iki önemli olgunun arkasındaki bilimsel gerçeklere ilişkin bilinirliğinin artması, HIV pozitif bireylerin ve HIV’den etkilenen toplumsal çevrelerinin, yani aslında herkesin hayatını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda TasP ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hareketine duyulan güven, beraberinde bireylerin HIV’den korunmaları bakımından da fayda sağlayacaktır. Bu sebeple dünya genelinde HIV tedavisine erişmin koşulsuz ve sürdürülebilir olmasının önündeki engeller işbirliğiyle kaldırılmalı; HIV’e karşı negatif algının bertaraf edilmesi için devlet yönetimlerinin ülkeler özelinde özel çalışmalar yapması ve risk grupları için kondom, PreP ve PEP gibi korunma ve erken müdahale yöntemlerine erişimin kolaylaştırılması önemli unsurlardır. Dünya'da birkaç ülkede ve TasP yaklaşımının geliştiği Kanada’nın British Colombia bölgesinde bireylerin PrEP’e erişimleri yasal olarak kabul edildi. Buna bağlı olarak BC-CfE tarafından yapılan ve sonuçları bu yıl açıklanan matematik modellemeye göre, TasP ve PrEP önümüzdeki 10 yılda British Colombia bölgesindeki HIV yayılımını ve gelişen AIDS vakalarını tamamen sona erdirecek. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Belirlenemeyen = Bulaştırmayan'ın temelinde yatan TasP (Bulaş Önleme Yöntemi Olarak HIV Tedavisi) yaklaşımı ülkemizde de benimsenmiştir ve Türkiye'de HIV tedavisi, hiçbir katkı payı gerektirmeksizin GSS şemsiyesi altındaki her birey için tamamen ücretsizdir. B=B hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap için tıklayın www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey
- HIV Tanı ve Tedavisinde Algılanan Stigmatizasyon (Damgalama) Çalışması
Çalışmalarıyla Kırmızı Kurdele İstanbul’a değerli katkılar yapan gönüllümüz *Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Eda Yardımcı, HIV ile yaşayan kişilerin sağlık çalışanlarının tutumlarından algıladıkları damgalamaya yönelik etkenleri anlamak adına yürüttüğü doktora tezi çalışması için katkınızı istiyor. (* Demiroğlu Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü) www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Tedavi aktivisti Yayın tarihi: Ocak 18, 2023 Ülkemizde giderek artan HIV tanısı sayısı beraberinde de birçok sosyal sorunu gündeme getiriyor. Bu sorunlardan biri de, sağlık çalışanlarının HIV enfeksiyonuna karşı yaklaşımları olarak öne çıkıyor. Bir Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü olan Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Eda Yardımcı tarafından, doktora tezi araştırması kapsamında yürütülen bu çalışmanın amacı, HIV ile yaşayan kişilerin sağlık çalışanlarının tutumlarından algıladıkları stigmatizasyonun *psikopatolojik semptomları üzerindeki etkisini saptamak. *Akıl ve ruh sağlığını konu alan bilim. Bu amaç doğrultusunda öncelikle "HIV Tanı ve Tedavisinde Algılanan Stigmatizasyon Ölçeği" geliştirilecek ve hem araştırma sonuçları hem de ölçek kamuoyu ve alanda çalışma yapmak isteyenlerle paylaşılacak. Yaklaşık 20 dk süren çalışmaya katılmanız, ilgili konu başlığında literatürde ilk defa geliştirilecek olan bu ölçeğe büyük bir katkı sağlayacağınız anlamına geliyor. Araştırmaya kapsamında paylaşacağınız tüm bilgiler ve anonim kişisel bilgilerinizin gizliliğine saygı gösterilecek, araştırma sonuçlarının bilimsel amaçlarla kullanımı sırasında da özenle korunacak. Sonuçlarını #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'de de yayınlamayı planladığımız araştırmaya katılımınızı rica ediyoruz. Araştırma anketine görsele ve buraya tıklayarak ya da www.phd-survey.com adresini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı
- HIV aşısı çalışması MOSAICO başarısızlıkla sonuçlandı. Şimdi ne olacak?
İleri laboratuvar aşamalarına ulaşmış ve büyük beklentilerle devam eden MOSAICO isimli HIV aşısı çalışması sonlandırıldı. Peki bu tam olarak ne anlama geliyor? Bir HIV aşısı beklemekten vaz mı geçmeliyiz? #hivbilgisi kaynağı kirmizikurdele.org'den gerçekçi bir değerlendirme yazısı. İyi okumalar. #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Ocak 18, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV aşısına dair beklenti ve kamuoyu baskısı son on yılda ve özellikle de COVID-19 pandemisi sonrası giderek artarken, son yıllarda birçok HIV aşısı denemesi yapıldıysa da hepsi beklenenin altında sonuçlar vererek sonlandırıldılar. Bu kervana katılan en son çalışma olan MOSAICO Faz 3 aşamasına gelmiş ve büyük beklentilerle ilerleyen bir çalışmaydı ancak o da kendinden öncekiler gibi bekleneni veremedi. Araştırma ekibinden uzmanlar MOSAICO'nun başarısızlıkla sonuçlanmasını bir yenilgi olarak yorumlamama eğiliminde olsalar da, gerçekçi bir HIV aşısı beklentisinin en az 5 yıl daha ötelendiğini söylersem abartmış olmam. Amerikan Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nü uzun yıllar yöneten, HIV alanının en önde gelen uzmanı Dr. Anthony S. Fauci, "haberin hayal kırıklığı yarattığını, ancak aşı geliştirme çabasının sonu olmadığını” söylüyor. Uluslararası HIV Aşısı Çalışmaları Ağı (HVTN) uzmanları da aynı görüşte. Çalışmadan elde edilen tüm veriler, bir sonraki çalışmanın daha gerçekçi beklentilerle daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesi için gerekli ve değerli. HIV benzersiz ve zorlayıcı bir virüs olduğunu kanıtlamaya devam etse de, bu konuda daha önce yazdığım #hivbilgisi yazılarında da belirttiğim gibi bir çalışmanın başarısızlıkla sonuçlanması hiçbir zaman HIV aşısı bulamayacağımız anlamına gelmiyor. Tam aksine bu çalışmalardan elde edilen veriler yeni çalışmaları şekillendiriyor ve daha da önemlisi aşı beklentilerini daha gerçekçi bir noktaya getiriyor. Nitekim bunun kanıtlarını HIV tedavisi ilaçları araştırmalarından edindik. Başarısızlıkla sonuçlanan tüm çalışmalar, yeni çalışmaları şekillendirdi ve bugün HIV tedavisi ilaçları açısından oldukça zengin bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, MOSAICO gibi çok para harcanmış bir çalışmanın sonlandırılmasının diğer çalışmaların sonlandırılmasına göre farkları var. Üyesi olduğum uluslararası tedavi aktivizmi ağlarında, HIV aşısı araştırmalarına ayrılan büyük bütçeler sorgulanmaya başlandı bile. Tartışma, bu paraların bir kısmının uzun salınımlı yeni nesil ilaçlar, yeni HIV önleme yöntemleri/ilaçları, fonksiyonel tedavi ve tedaviye erişimin sınırlı olduğu yerlerdeki insanların HIV ilaç tedavisine erişimleri için kullanılmasının daha doğru olacağına dair görüşler etrafında şekilleniyor. Ki tamamen aynı kanaatteyim. HIV aşısı çalışmaları elbette devam etmeli ama ancak Dünya'nın farklı yerlerinde HIV ilaç tedavisine hala erişememiş insanlar varken, bu paraları daha doğru kullanmayı önermek hiç de kötü bir yaklaşım değil. Okuma önerisi; HIV kesin tedavisi neden yok? Tedavi bulmak neden zor? Çünkü HIV aşısı konusunda konuşan büyük çoğunluk, bir aşı ararken önemli diğer şeylere gereken ilgiyi göstermiyorlar gibime geliyor. Bence günümüzde en az HIV aşısı bulunması isteği kadar güçlü iki isteğimiz daha olmalı; HIV ile yaşayan herkesin ilaç tedavisine erişimini sağlamak ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B sayesinde HIV yayılımını tamamen durdurmak. Ben, bir HIV aşısına çok da uzak olmadığımızı düşünmekle beraber HIV’de en yakın zamanda beklenebilecek devrimsel gelişmenin, fonksiyonel tedavi olacağını düşünüyorum. (Bkz: Fonksiyonel HIV tedavisi ne demek?) Ancak mevcut ilaç/tedavi seçeneklleri dışındaki yeni arayışlar konusunda yolun uzun olduğunu ve hala alınması gereken uzun bir mesafe olduğunu da tekrar tekrar vurgulamak gerekir. Bu bakımdan, gelen olumlu olumsuz tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünya'nın her yerinde, HIV bilimi alanındaki çalışmaları yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve topluluk yazarı olarak çalışmaları yakında takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı
- “HIV pozitif bireylerde COVID-19 geçirme oranı ve etki eden faktörler" araştırması
Yayına hazırlayan: kirmizikurdele.org #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 17, 2023 HIV alanının en üretken ve çalışkan hekimlerinden biri olan, çok sevdiğimiz *Doç Dr. Asuman İnan, HIV pozitif bireylerin COVID-19 geçirme oranını tespit etmek ve buna etki eden faktörleri anlamak amaçlı bir bilimsel çalışma için katkınızı istiyor. (*İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı) 5 dakikadan az bir sürede tamamlanacak olan anketten elde edilecek sonuçlar, HIV ile yaşayan bireylerin COVID-19 ile ilgili yaşadıkları ek sağlık sorunlarına dikkat çekmek amacıyla bilimsel yayın haline getirilecek. Sonuçlarını #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'de de yayınlamayı planladığımız araştırmaya katılımınızı ve HIV ile yaşadığını bildiğiniz arkadaşlarınızla paylaşmanızı rica ediyoruz. 5 dakikadan az bir sürede tamamlanacak olan ankete görsele ya da buraya tıklayarak ya da aşağıdaki pencereden ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey
- KLİMİK İlk Adımda Hasta Yönetimi Kursuna katıldık
KLİMİK Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu (HIVÇG) tarafından düzenlenen "9. İlk Adımda Hasta Yönetimi Kursu"na katıldık, "Sivil Toplum Kuruluşları, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları İş Birliği" başlıklı oturumda çalışmalarımızı ve iş birliği önerilerimizi paylaştık. Hibrit olarak düzenlenen kursa ve 65’i yüz yüze, 288’i çevrimiçi toplam 353 kişi katıldı, program kapsamında 6 oturumda, 20 konuşmacı sunum yaptı. (#hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: kirmizikurdele.org #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 14, 2023 İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji asistanları ile HIV ve AIDS olgularını izleyen uzmanların katıldığı kursta, konusunda deneyimli öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından gerçek olgularla desteklenmiş bir eğitim verildi. Hibrit olarak düzenlenen kursa ve 65’i yüz yüze, 288’i çevrimiçi toplam 353 kişi katıldı, program kapsamında 6 oturumda, 20 konuşmacı sunum yaptı. -Tanı ve tarama testleri, -Tarama ve tanı testi pozitif saptanan kişilere yaklaşım nasıl olmalı?, -Yeni tanı almış kişilerde başlanacak tedavinin seçiminde nelere dikkat edilmeli?, -Tanı ve tedavinin planlanması, -Fırsatçı akciğer ve santral sistemi enfeksiyonları, -Gebeliğe hazırlık ve gebe HIV pozitiflere doğru yaklaşım, -HIV ve aşılar, -Temas öncesi ve sonrası profilaksı (PrEP-TÖP, PEP-TSP), başlıklarında kapsamlı sunumların ve olgu tartışmalarının yapıldığı ve deneyimli uzmanların tecrübe paylaştığı eğitimin son oturumu ise; "Sivil toplum kuruluşları, infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanları iş birliği" başlıklı oturumdu. Kırmızı Kurdele İstanbul, Pozitif Yaşam Derneği ve Pozitif-İz Derneği temsilcilerinin katıldığı oturumda, yurt içinde ve dışında yaptığımız çalışmalardan, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B kampanyasından ve HIV takibi yapan hekimlerin yararlanabileceği hizmetlerimizden/projelerimizden bahsettik, hekim ve aktivist dostlarımızın iş birliği deneyimlerini, beklentilerini ve önerilerini dinledik. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermeyi her zaman çok önemsiyoruz. İnanıyoruz ki; her türlü yapıcı diyalog ve tüm paydaşların uyumlu çalışması, başta HIV ilaç tedavisi almakta alan bireyler olmak üzere, toplumun tamamının faydalandığı kapsayıcı iş birlikleri yaratıyor. Özenle hazırlanmış bu organizasyon ve nazik davetleri için Kurs Başkanı Doç Dr. Asuman Şengöz İnan'a ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği KLİMİK’e, tüm yararlanıcılarımız adına gönülden teşekkür ederiz. Kursun detaylı programını burada, KLİMİK Derneği hakkında tüm bilgileri klimik.org.tr adresinde ve KLİMİK sosyal medya hesaplarında bulabilirsiniz. Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermek ve tüm yararlanıcılarımıza daha iyi hizmetler sunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey
- Viral baskı (HIV’in baskılanması) hakkında bilmeniz gereken 10 şey
Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Güncelleme tarihi: Ocak 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ve onun yol açtığı AIDS, Antiretroviral ilaçların (ART) yaygın kullanımı ile beraber, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp kolaylıkla yönetilebilen bir duruma dönüşeli yaklaşık 30 yıl oluyor. Düzenli HIV ilaç tedavisi (ART) kullanımı ile kandaki HIV miktarının baskılanarak (viral baskı/viral baskılanma) B (belirlenemeyen) seviyeye indirilmesi HIV biliminin bu gelişiminin doğal bir getirisi. Yani HIV ilaç tedavisine (ART) bağlı kalmak, viral baskılanma ve B (belirlenemeyen) seviyeye ulaşmak bakımından da hayati önem taşıyor. Bu #hivbilgisi yazımıza da kaynak olan *NIAID’ın yapmış olduğu kapsamlı araştırmalara göre, sürekli viral baskı sadece HIV ile yaşayan bireylerin sağlıklı yaşamalarına sağlamakla kalmıyor, ayrıca virüsün cinsel yolla HIV negatif partnere bulaşmasını da tamamen engelleyerek konuyu önemli bir halk sağlığı argümanı haline getiriyor (Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B) (*ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü) 1- Viral baskı/baskılanma nedir? ART, HIV’in kendini kopyalayarak çoğalmasını engelleyen bir ilaç tedavisi yöntemidir. HIV ile yaşayan bir birey HIV ilaç tedavisine (ART) başladığında, kandaki virüs sayısı da (viral yük) düşmeye başlar. ART doktor tarafından reçete edildiği gibi kullanıldığı sürece, neredeyse tüm HIV ile yaşayan bireylerde, tedaviye başladıktan sonraki en geç 6 ay içerisinde viral yük belirlenemeyen seviyeye düşer (bazı bireylerde, farklı sebeplerden dolayı direnç söz konusu olabilir ve belirlenemeyen seviyeye ulaşmak biraz daha uzun zaman alabilir). HIV tedavisine devam etmek demek, belirlenemeyen seviyeyi korumak, yani sürekli viral baskılanmayı sağlamış olmak demektir. 2- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyede olmak ne demek? HIV’i baskılamak için, reçete edildiği şekliyle düzenli olarak HIV tedavisi ilaçları(ART) kullanmak, HIV pozitif bir bireyi “belirlenemeyen” viral yük seviyesine ulaştırır. Eğer bir HIV pozitif birey, ART kullanımına bağlı viral baskı sonrasındaki en az 6 ay süresinde viral yükünü belirlenemeyen seviyede korumuşsa, bu duruma “sürekli B (belirlenemeyen) seviye” denir. Bu sebeple, sürekli belirlenemeyen seviyede kalmak için, HIV tedavisi ilaçlarının mutlaka düzenli olarak alınması gerekir. 3- Belirlenemeyen seviye vücudumda HIV artık yok mu demek? Hayır. Açıklamak gerekirse; Her ne kadar viral yükünüz belirlenemeyen seviyede olsa da ve siz düzenli HIV tedavisi ilaçları (ART) kullanımıyla sürekli belirlenemeyen seviyenizi koruyor olsanız da, virüs vücudunuzda viral rezervuar denilen az sayıdaki hücrenin içerisindeki varlıklarını uyku halinde sürdürmektedir. HIV tedavisinde doz atlama, ilaç kullanımına ara verme ya da sonlandırma gibi durumlarda virüs aktif hale geçebilmekte ve kendisini kopyalayarak çoğalmaya yeniden başlamaktadır. Bu da viral yükün yeniden belirlenebilen(saptanabilen) seviyeye çıkmasına neden olur. Bu sebeple HIV ilaç tedavinize asla ama asla ara vermemeniz ve doktorunuzun belirtiği şekilde düzenli kullanmanız çok önemli ve gereklidir. 4- Belirlenemeyen seviyede olmanın, benim cinsel partnerime/eşime HIV bulaştırmamamla ne alakası var? Sıklıkla tekrar ettiğimiz gibi; HIV tedavisi ilaçları reçete edildiği şekilde düzenli olarak kullanan ve belirlenemeyen seviyesini koruyan HIV pozitif bireyler, HIV negatif eşlerine/partnerlerine cinsel yolla -kondomsuz ilişkilerde bile- HIV bulaştıramazlar. Bu konuda, eşlerden birinin HIV pozitif, diğerinin HIV negatif olduğu çiftlerin katıldığı 4 geniş katılımlı uluslararası araştırmanın (HPTN 052, PARTNER, Opposite Attract ve PARTNER 1-2) sonuçlarına göre kondom ve PrEP-TÖP gibi korunma araçlarını kullanmadan, yani kondom kullanılmadan gerçekleşen anal ve vajinal cinsel ilişkilerde “SIFIR'' bulaşı tespit edilmiştir. Yani Dr. Fauci'nin de söylediği gibi risk SIFIR”dır! (Yukarıda bahsedilen bilimsel çalışmalar hakkında #hivbilgisi yazıları için burayı tıklayın) 5- HIV ilaç tedavisine (ART) başladıktan sonra, ortalama ne kadar zaman sonra cinsel yolla virüsü bulaştırma riski sıfıra düşmektedir? Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, ART kullanmaya başlayan bir HIV pozitif bireyin ortalama 6 ay sonra cinsel yolla HIV bulaştırma risklerini sıfır olduğu bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. HIV tedavisine başlayan bireylerin büyük bir çoğunluğu, tedaviye başlamalarından sonraki 6 ay içerisinde belirlenemeyen seviyede viral yüke sahip olmakta ve bu her HIV pozitif bireye takip amaçlı düzenli olarak yapılan HIV RNA testi ile doğrulanmaktadır. Eğer bir HIV pozitif bireyin düzenli ART kullanımı ile HIV RNA testi sonucu sürekli belirlenemeyen seviyedeyse ve düzenli ilaç kullanmaya devam ederek sürekli belirlenemeyen seviyeyi koruyorsa, artık burada cinsel yolla bir HIV bulaşısı olmasından söz edilmemektedir. 6- HIV ilaç tedavisini bırakırsam ne olur? HIV ilaç tedavisi bırakıldığında, viral yük yine eski seviyesine ve belki daha yükseklere çıkar ve virüsü yeniden cinsel yolla bulaştırabilir hale gelirsiniz. Araştırmalarda, HIV tedavisine hiçbir şekilde ara vermemenin ya da bırakmamanın, virüsü bulaştırma riskini ortadan kaldırdığı gözlemlenmiştir. Tedaviye ara vermek ya da bırakıp sonra tekrar başlamak gibi önerilmeyen eylemler aynı zamanda virüsün direnç kazanması ve kullanabileceğiniz ilaç seçeneklerinin de azalması anlamana gelebilir. Bu sebeple, doktorunuzun reçete ettiği şekilde HIV ilaçlarınızı düzenli olarak kullanmanız ve asla ama asla tedavinize ara vermeminiz gerekmektedir. Eğer çeşitli sağlık sorunları yaşıyorsanız ya da ilaç tedavinize tıbbi sebepler dolayısıyla ara vermeniz gerekiyorsa, ve daha olası pek çok durumda, mutlaka bu durumunuzu doktorunuza bildirin ve farklı seçeneklerin değerlendirilerek tedavi sürekliliğinizin sağlanması için doktorunuzun görüş ve önerilerine başvurun. 7- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyede olduğumdan emin olmak için hangi sıklıkta viral yük testi yaptırmam gerekir? Güncel tedavi kılavuzlarına göre genel olarak viral yük her 3-6 ayda bir ölçülmeli ve not edilmelidir. Ancak sürekli belirlenemeyen seviyede olan HIV ile yaşayan bireylerin, doktorlarının önerisi ile bu süre daha da - örneğin yılda bir-uzatılabilir. Eğer sürekli belirlenemeyen seviyedeyseniz ve bu seviyeyi korumak istiyorsanız, doktorunuzun önerilerine dikkat etmek ve HIV ilaç tedavisini kesintisiz bir biçimde sürdürmek çok önemlidir. 8- Viral sıçrama (blips) nedir? Zaman zaman, ilaçlar aksatılmadan ve doktorun belirttiği şekilde kullanıyor olsa da viral yükün küçük de olsa belirlenebilir seviyeye çıkıp sonra tekrar belirlenemeyen seviyeye indiği görülebilir. Bu duruma “viral sıçrama” deniliyor. Viral sıçrama, sık görülen tıbbi bir durumdur ve asla HIV tedavisinin başarısız olduğu anlamına gelmez. Bu viral sıçramalara neyin neden olduğu konusunda ciddi araştırmalara devam edilmektedir. 9- Partnerimle olası HIV bulaşı riski konusunda nasıl konuşabilirim? HIV ile yaşayan bireylerin HIV tedavisine düzenli olarak devam ettikleri ve belirlenemeyen seviyede oldukları sürece virüsün cinsel yolla bulaştırılma ihtimalinin SIFIR olduğunu daha önce defalarca kez belirtmiştik. Ancak burada şu detayı da eklemek isteriz: Eğer düzenli bir ilişkiniz varsa, ve siz ya da partneriniz tedavi altındaki bir HIV pozitif bireyseniz, tedaviye bağlılıktaki en önemli etkenlerden biri de, ilişkinin tedavi bağlılığına olan etkisini anlamaktır. Yani siz sevdiğiniz kişinin sağlığına özen gösterdikçe, tedavi bağlılığına da o kadar katkı sağlamış olacaksınız. Ancak yine de ileri korunma yöntemleri ile kendinizi daha güvenli hissetmek isterseniz, PrEP(TÖP - Temas Öncesi Profilaksi) seçeneğini göz önünde bulundurabilirsiniz. PrEP-TÖP ile ilgili detayları burayı tıklayarak öğrenebilirsiniz. 10- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyedeyim. HIV dışında, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonları kafama takmama gerek yok diyebilir miyim? Dersiniz ama demeseniz iyi. Çünkü bu tamamen bilim dışı, pratiklere aykırı ve yüksek riskli bir tutum olur. HIV ilaç tedavisi sizin yalnızca HIV viral yükünüzü baskılamaya ve HIV'i cinsel yolla bulaştırmanızı engellemeye yarar. Aynı şekilde PrEP/TÖP'de sizi yalnızca HIV’e karşı korumaktadır. Eğer HIV tedavisi altındaysanız veya HIV’den korunmak için PrEP kullanıyorsanız, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı hala korunmasız olabilirsiniz. Bu sebeple Hepatit B, Hepatit C, HPV, bel soğukluğu, frengi ve cinsel yolla bulaşabilen diğer enfeksiyonlardan kendinizi korumak için kondom kullanımının sürekliliği en az her zamanki kadar önemlidir. www.kirmizikurdele.org #hibvbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Kaynak: NIAID Yazı ilk kez Nisan 2019'da www.kirmizikurdele.org'de yayınlanmıştır.
- Kırmızı Kurdele İstanbul'un Uluslararası AIDS Konferansı AIDS2020 notları
Kırmızı Kurdele İstanbul ekibinin, bu sene 6-10 Temmuz tarihleri arasında tamamen online olarak gerçekleşen ve sekiz saatlik zaman farkına rağmen tamamını canlı takip ettiği #AIDS2020 ve #COVID19 konferanslarında tuttuğu notlardan kısa kısa başlıklar. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: 14 Temmuz 2020 -PrEP (temas öncesi korunma tedavisi) konferansın yıldızı oldu PrEP konusunda farklı çalışma grupları tarafından tamamlanan ya da hali hazırda devam etmekte olan araştırma sonuçlarının yayınlandığı konferansta, enjekte edilebilen PrEP’e yönelik çalışmanın sonuçları büyük ilgi topladı. ABD hükümeti tarafından çeşitli araştırmalarına büyük fonlar ayrılan HIV Prevention Trial Network (HIV Korunma Araştırmaları Ağı) tarafından yürütülen HPTN 083 isimli çalışmanın sonuçlarına göre, uzun süre etkili enjekte edilebilen Cabotegravir etken maddeli PrEP, tablet formdaki PrEP’e göre daha etkili sonuçlar veriyor. %12’sinin erkeklerle cinsel ilişki yaşayan trans kadınların ve geri kalanların MSM bireylerden (Erkeklerle cinsel ilişki yaşayan erkeklerden) oluştuğu, HIV bulaşışına maruz kalma riski içerisinde tanımlanan 4.750 bireyin katılımıyla sürdürülen denemenin sonuçlarına göre, uzun süre etkili enjekte edilebilen Cabotegravir etken maddeli PrEP kullanan bireylerde, tablet formdaki TDF etken maddeli PrEP’e kullanan bireylere göre %66 daha az HIV bulaş riski olduğu sonucuna ulaşılarak, inanılmaz bir koruma farklılığını gözler önüne serdi. www.kirmizikurdele.org/prep -TAF mi, TDF mi? PrEP başlığı altında yapılan sunumlardan bir diğeri ise DISCOVER isimli araştırmanın sonuçlarıydı. TDF’in (tenofovir disoproxil fumarate/emtricitabine) gelişmiş formatı olarak piyasaya sürülen TAF’ın (tenofovir alafenamide/emtricitabine), PrEP olarak kullanımındaki etkililik farklılığı ortaya koymak adına yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, bu iki etken maddenin de PrEP olarak kullanımında, HIV bulaşışına karşı koruma anlamında herhangi bir farklılık tespit edilemediği belirtiliyor. 96 hafta süresince, 5.399 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, TAF ve TDF kullanan bireylerde, yaklaşık 2 yıl süresinde cinsel yolla bulaşan enfeksiyon oranlarında farklılık gözlemlenmemiş. -PrEP’le %75 Başarı Kenya ve Uganda’nın tedaviye erişim sorunları bulunan kırsal bölgesinde yaşayan, kadın ve erkeklerden oluşan yaklaşık 75bin kişinin katılımıyla yapılan SEARCH Araştırması sonuçlarına göre, düzenli HIV testinin uygulanarak kontrollü bir şekilde TDF etken maddeli PrEP kullanan grupta, HIV bulaş riskinin yani yeni HIV bulaşlarının gerçekleşmesinde %75 azalma olduğu kayıt altına alınmış. The SEARCH Araştırması’nın sonuçlarında dair sunumu gerçekleştiren California Üniversitesi’nden Dr. Catherince A.Koss mevcut bulguların, PrEP’in HIV salgınıyla mücadelede ne kadar önemli bir araç olduğunun altını bir kez daha çizdiğini belirtti. -Islatravir umut vaad ediyor Henüz klinik denemelerinin sürdüğü bir HIV tedavisi ilacı - ART olan islatravir, düşün viral başarısızlık, yani uygulanan hastalarda, HIV’in baskılanmasında önemli bir başarı kaydediyor. Tedaviye cevap vermeyen ya da diğer bir deyişle viral hareketliliği tedaviye rağmen gözlemlendiği vakalarda kullanılması planlanan ve henüz klinik araştırmaların daha orta döneminde olan etken madde, eğer başarılı olursa, kullanıma girecek ilk NRTTI grubu HIV tedavisi ilacı olacak. www.kirmizikurdele.org/art -Dikkat: TAF kilo aldırabilir! Amerikan’nın 65 şehrinde tedavi görmekte olan 115.000 bireyin dahil olduğu OPERA kohortundan alınan veriler, TAF etken maddesi ile kilo artışı arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor. Özellikle böbrek sorunları ve kemik erimesine etkilerinden dolayı TDF kullanımından, TAF kullanımına geçiş yapan vakalarda, kolesterol düzensizliği ve kilo artışı gözlemlenmiş. TDF’den TAF’a geçiş sonrasındaki ilk dokuz ayda 2 ila 2.7 kg arasında kilo artışı görülen hastalarıın grubunu, ortalam 2.5 kg ile dolutegravir etken maddesinin neden olduğu tedavi rejimindeki hastalar takip ediyor. Araştırmacılar, son dönem piyasaya sürülen tek tablet rejimi HIV tedavi ilaçlarında da TAF bulunması nedeniyle, vakalarda düzenli kilo kontrolünün de yapılması gerektiğini belirtiyor. -Hepatit-A aşısı önemli! Önceki yıllarda, MSM, damar içi madde kullanan ya da kronik karaciğer hastalığı bulunanlar gibi daha kısıtlı bir gruba Hepatit-A aşısını öneren Amerika Hastalık Kontrol Merkez CDC yetkilileri, bu yıl düzenlenen Uluslararası AIDS Konferansı’nda, bu önerilerini güncellediklerini ve artık HIV tanısı almalarının üzerinden 1 yıl geçen tüm bireylere Hepatit A aşısının uygulanmasını önerdiklerini belirttiler. Ülkemizde, tedaviye başlayan tüm hastaların yaptırması gereken aşılar arasında bulunan Hepatit A aşısı, birçok birey tarafından eczanelerden ücretli olarak satın alınarak yapılmakta. Bu sebeple, standart tedavi ve takip planları arasında bulunan bu aşıların HIV ile yaşayan bireylere ücretsiz olarak sağlanması gerekliliğini ve talebimizi bir kez daha yinelemek istiyoruz… -Hep konuşulan başlık: HIV aşısı Bu yıl sanal olarak gerçekleşen 23. Uluslararası AIDS Konferansında, diğer yıllarda olduğu gibi yine aşı çalışmaları ile ilgili güncel durum da konuşuldu. Konferansında son gününde kapanışa damgasını vuran sunumuyla Amerika Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi (NIAID) AIDS Birimi Direktörü Dr. Carl Dieffenbach, aşı çalışmaları arasında önemli bir yere sahip olan, Imbokodo adıyla bilinen HVTN 705/HPX2008 isimli aşı çalışmasında önemli bir aşamaya gelindiğini belirtti. 2017 yılında başlayan ve Sahra altı Afrika ülkeleri olan South Africa, Zimbabwe, Mozambique, Malawi, and Zambia’da, 2600’den fazla kadın bireyin katılımıyla sürdürülen çalışmada, koruyuculuğunun deneyimlendiği aşı örneklerinin tüm katılımcılara uygulandığını ve böylelikle bu aşama ile ilgili çıktıların gözlemlenmesi aşamasına geçildiğini belirtti. Amerika Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen farklı bir aşı çalışması olan Mosaico hakkında da bilgi veren Dr. Dieffenbach, HIV’e ilişkin bağışıklık tepkisinin oluşup oluşmadığının araştırıldığı 2.faz çalışmalarının Amerika ve Avrupa’da eşzamanlı olarak MSM ve trans bireylerin katılımıyla sürmekte olduğunun altını çizdi. -Koronavirüs elbette unutulmadı Son 8 aydır, farklı zamanlarda ve farklı şiddetlerde, Dünya’daki tüm bireylerin etkilendiği ve 2020 yılına damgasını vuran yeni tip koronavirüs pandemisi de 23.Uluslararası AIDS Konferansı’nda yerini aldı. Önceki yıllardan farklı olarak bu yıl konferans ajandasına 2 gün eklenerek düzenlenen COVID-19 Konferansı'nda koronavirüs, sadece bir enfeksiyon ve salgın olarak işlenmekle kalmadı, aynı zamanda HIV ve koronavirüs arasındaki ilişkiye de yer verildi. Pandemik koşullar nedeniyle HIV tedavisine erişimin kısıtlanması ya da zorlaşması durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzlukların koşulduğu konferansta, özellikle ilaca erişimin zaten zor olduğu bölgelerde yeniden AIDS vakalarının görülebileceğinin altı çizildi. Henüz ilaç etkenlerinin hammaddelerine yönelik bir azalma sorunun söz konusu olmadığını belirten yetkililer, artan COVID-19 vakaları nedeniyle uygulanabilecek karantina süreçleri ve ham madde işleme tesislerindeki iş gücü kısıtlamaları nedeniyle, olası bir işlenmiş ham madde azalmasına da dikkat çekildi. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey
- HIV/AIDS 2022 Kongresi Raporu
Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org, #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 2, 2023 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Türkiye HIV/AIDS Platformu’nun her yıl düzenlediği ve bu yıl altıncısı, 24-27 Kasım 2022 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen Ulusal HIV/AIDS Kongresi raporu yayında. Amacı, ülkemizdeki HIV/AIDS epidemisine verilen yanıtta ön saflarda görev yapan sağlık çalışanlarının, sağlık otoritesinin ve sivil toplum örgütlerinin kongre boyunca sunduğu verilerin, yaptığı paylaşımların ve yürütülen tartışmaların ışığı altında ülkemizdeki güncel durumun analizini yapıp, gereksinimleri belirlemek olan rapor, ortak önerileri sunmak üzere sağlık otoritesi ile paylaşılacak. Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022 düzenleme kurulu adına, bilim insanları ve aktivistlerin ortak emeğinin ürünü olan rapor, Türkiye'de Ulusal HIV/AIDS Kongreleri tarihinin ilk ortak raporu olma özelliği ile tarihi bir belge niteliği taşıyor. Türkiye'nin HIV ve AIDS ve sebep olduğu sorunlarla mücadelesi tarihinde çok önemli bir işlevi olacağına inandığımız belgeye katkı sunmaktan ötürü duyduğumuz mutluluğu da paylaşarak, Prof. Dr. Süda Tekin olmak üzere rapora emek veren tüm bilim insanları ve aktivistlere Kırmızı Kurdele İstanbul olarak teşekkür ediyoruz. Seçtiğimiz kısa notlarını #hivbilgisi yazımızda bulabileceğiniz raporun tamamını sayfada en alttaki butona tıklayarak indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey -Rapordan kısa notlar- -HIV tanısındaki yetersizlik ve gecikme Hâlihazırdaki en önemli sorununun, HIV tanısındaki yetersizlik ve gecikme olduğu tespiti ile başlayan rapor, yenilikçi yöntemlerle test yaptırmaya teşvikin önceliklendirmesini talep ediyor. -Temas öncesi profilaksi (PrEP-TÖP) Raporun, HIV bulaşını önleme konusunda etkinliği kanıtlanmış olan temas öncesi profilaksi ile ilgili talepleri şöyle; a. Temas öncesi profilaksiye ilişkin önerilerin Sağlık Bakanlığı HIV/AIDS Tanı ve Tedavi Rehberi’ne eklenmesi, b. Günlük kullanılan temas öncesi profilaksinin lisans alması için çalışmaların yürütülmesi, c. Temas öncesi profilaksinin maliyetinin azaltılması (düşük fiyatlandırma, tam veya kısmi geri ödeme) için girişimlerde bulunulması, d. Toplumda temas öncesi profilaksiyi tanıtacak kampanyaların yapılması. -Raporda Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B vurgusu Dünya çapında öncü imzacılarından ve resmi sözcülerinden birisi olarak Türkiye'de yaygınlaştırmaktan daima gurur duyduğumuz ve çok önemsediğimiz Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B, raporda aşağıdaki paragrafla yer aldı; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) özellikle sağlık sisteminde yaygın olarak bilinmemektedir. DSÖ, UNAIDS gibi saygın otoritelerce kabul edilen ve bazı ülkelerin ulusal HIV tedavi kılavuzlarına da dâhil edilen “ (B=B)”, hem bulaşın önlenmesi açısından güçlü bir halk sağlığı mesajı hem de tedaviye uyumu güçlendiren bir unsur olarak HIV'e verilen ortak cevabın temel ögelerinden biri olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ın, ulusal HIV tedavi kılavuzuna dâhil edilmesi ve bu mesajın yaygınlaştırılmasına ilişkin çeşitli çalışmaların yapılması önerilir." -İşe girişlerde zorunlu HIV testi Rapordaki bir diğer önemli tespit ve öneri ise işe girişlerde zorunlu HIV testi hakkında; "İşe girişlerde sağlık raporunun işin gereklilikleri gözetilerek tasarlanması ve zorunlu HIV testinin kaldırılması gerekmektedir. Bunun önünün açılması amacıyla iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının değiştirilmesi konusunda çalışmalar yürütülerek HIV ile yaşayan kişilerin temel haklarına erişmeleri sağlanmalıdır. Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022 düzenleme kurulu adına nihai şekli Süda Tekin, Hayat Kumbasar-Karaosmanoğlu, Asuman İnan, Halis Akalın, Behice Kurtaran, Fehmi Tabak, Yeşim Taşova, Canberk Harmancı, Arda Karapınar, Çiğdem Şimşek, Deniz Gökengin' tarafından verilen rapor, "Ülkemizde HIV epidemisine yanıt konusunda pek çok alanda başarılı işler yapılmış olmakla birlikte, olgu sayısındaki artış halen tüm hızıyla devam etmektedir. COVİD-19 pandemisinin araya girmesi, HIV alanında yapılan çalışmaların da hız kesmesine, hatta durmasına neden olmuştur. Türkiye HIV/AIDS platformu tarafından düzenlenmekte olan HIV/AIDS Kongreleri, bir yandan HIV alanındaki bilgileri paylaşmamıza ve tartışmamıza zemin hazırlarken, diğer yandan ülkemizdeki sorunları irdelememiz ve sorunlara çözüm önerileri getirmemiz açısından da vazgeçilmez bir platform oluşturmuştur. Bu raporda, sorunların çözümüne ilişkin yapılan önerilerin, ülkemize özgü, doğru ve etkin stratejileri geliştirebilmek ve hedeflerimizi gerçekleştirebilmek açısından tüm paydaşlar tarafından dikkate alınacağını umuyoruz." cümleleriyle sona eriyor. Türkiye'nin HIV ve AIDS ve sebep olduğu sorunlarla mücadelesi tarihinde çok önemli bir işlevi olacağına inandığımız belgeye katkı sunmaktan ötürü duyduğumuz mutluluğu da paylaşarak, Prof. Dr. Süda Tekin olmak üzere rapora emek veren tüm bilim insanları ve aktivistlere Kırmızı Kurdele İstanbul olarak teşekkür ediyoruz. Raporun tamamını buraya ya da aşağıdaki butona tıkayarak indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey
- HIV ile Mücadeleye Acil Eylem Planı İhtiyacı
EuroPolitika Dergisi'nin Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul bünyesinde duyurulan Mikro Araştırma Fonu kapsamında yaptığı "AB'nin HIV ile Mücadelede Mevcut Yasaları ve Türkiye'ye Uygulanabilirliğinin Araştırılması" başlıklı çalışmanın bir çıktısı olan bu makale Türkiye’nin HIV'e ilişkin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendiriyor. Yayına hazırlayan: Nisa Mammadova, Yusuf Ertuğral www.kirmizikurdele.org'de yayın tarihi: Ocak 11, 2023 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) HIV, yani insan bağışıklık yetmezliği virüsü olarak tanımlanan Human Immunodeficiency Virus en az 40 yıldır aramızda. HIV ile enfekte olunduktan birkaç adım sonrası, -eğer kişi test yaptırmaz durumunu bilmez ve HIV ilaç tedavisine başlamazsa enfeksiyonun ilerlemiş hali olan ve edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olarak tanımlanan AIDS’e neden oluyor. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2021 Raporu’na göre, dünyada HIV hastalığının başlangıcından itibaren yani 40 yılda 79,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu, 36,3 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklardan hayatını kaybetti. HIV/AIDS’e bağlı ölümleri durdurmak ve halk sağlığını korumak için küresel ölçekte etkin bir mücadele sürdürülüyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü bu konuda farkındalığı artırmak için 1988 yılında 1 Aralık’ı Dünya AIDS Günü ilan etti. Uzun yıllardır devam eden bu mücadele doğrultusunda özellikle Batıdaki vakalarda azalma görülürken Türkiye’yi çevreleyen Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde tam tersine bir artış kaydediliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 1985’ten 15 Kasım 2021’e kadar 29 bin 284 HIV pozitif kişi ve 2 bin 52 AIDS vakası tespit edildi. Ancak bu sayının, test yaptırma alışkanlığı azlığı vb. sebeplere bağlı olarak gerçek tabloyu yansıtmadığını düşünenler de var. Gerek Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye raporlarında gerekse artan HIV vakaları göz önüne alındığında Türkiye’nin HIV/AIDS’e karşı eylem planı ihtiyacı elzem olarak görülüyordu. Bu süreçte üstüne bir de Türkiye’nin sığınmacı politikası nedeniyle yoğun göç alması ve mülteci-sığınmacı konumunda olan HIV-pozitif bireylerin tedaviye erişimde yaşadığı güçlükler eklendi ve yıllar içinde yapılan çalışmaların yetersizliği, sorunun günden güne büyümesine neden oldu. Buna bağlı olarak 2019 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından HIV/AIDS Kontrol Programı başlatıldı ancak bu kez de Covid-19 ile mücadele, bu kontrol programının çalışmalarını sekteye uğrattı. HIV/AIDS alanında faaliyet yürüten, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin mücadeleye ilişkin vurguladığı ortan nokta, toplumsal bilinç ve farkındalık ihtiyacı… Üstelik bu ihtiyaç için kaybedilecek bir dakika bile yok. Çünkü tanı, takip ve tedavisi geciken her bir birey hayattan kopuyor, HIV/AIDS halk sağlığı için büyük risk oluşturuyor. Aktivistler, Euro Politika’ya Değerlendirdi EURO Politika’ya konuşan Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Aktivist Arda Karapınar, Pozitif-iz Derneği’nden Önder Bora ile Pozitif Yaşam Derneği’nden Yağmur Şenoğuz ve derneğin diğer aktivistleri süreci üç önemli başlıkta ele aldı. Karapınar, Bora ve Şenoğuz, Türkiye’de HIV pozitif bireylerin yaşadığı sıkıntılara değindi, bu sıkıntıların önüne geçmek ve halk sağlığını korumak için yapılması gerekenleri sıraladı. Aktivistler, ayrıca göç ile gelen bireylere yönelik Türkiye’nin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendirdi. HIV ile Yaşayan Bireylerin “Damgalanma” Korkusu “HIV ile Yaşayan Bireylerin Karşılaştığı Sıkıntılar” Toplumun tüm farklı kesimleri için kolay anlaşılır ve bilimsel olarak kanıtlanmış #hivbilgisi sağlayarak, bilgi ihtiyacı içinde olan herkesin doğrudan edindiği en güncel ve güvenilir bilgilerle hareket etmesini sağlamayı hedefleyen bilgi sağlayıcısı ve kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul’a göre en büyük sorun bilgi eksikliği ve yeni bilgiye direnç. Bunun sebebi ise 90’lardan bu yana benimsenen medya diline bağlı olarak HIV’in hala tabu olması ve HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması. Kırmızı Kurdele İstanbul’un kurucusu olan ve HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için Türkiye ve yurt dışında yaptığı yoğun çalışmalarla tanınan Aktivist Arda Karapınar’a göre; "HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması doğal olarak HIV pozitiflerin kendi isimleri ve yüzleriyle, korkmadan, çekinmeden, açık bir kimlikle toplumda yer alamamalarına, çalışma hayatında, iş hayatında vb. kayıp yaşama kaygısıyla HIV hakkında konuşamamalarına yol açıyor. Yani konu hapsedildiği ahlaki parantezden çıkabilmek için gerekli olan güçlü toplumsal katılımı bir türlü sağlayamıyor." "Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz verilerde görüyoruz ki; HIV pozitiflerin de HIV negatiflerin de ortak talebi; HIV ile ilgili ne yapacak olurlarsa olsun anonim kalmak. Test yaptırmak isteyenler testleri hiçbir şekilde sisteme girilmesin, böyle bir test yaptırdıkları dahi bilinmesin, HIV pozitif tanısı alanlar ise bu durumları ve tedavilerine ilişkin bilgiler hiç kimse hatta bir başka doktor tarafından bile bilinmesin istiyorlar. Bu taleplerin tamamı hem anlaşılır hem de manidâr. Anlaşılır çükü insanlar damgalanmaktan korkuyorlar, manidâr çünkü herkes saklanmak istiyorsa, toplum HIV konusunda ön yargılı, kapalı, yeni ve bilimsel bilgiye dirençli demektir. Damgalanmaktan korkanların benzer durumdaki diğerlerini damgalamaktan geri durmayarak kendi güvenli alanlarını oluşturdukları, güvenliklerini tesis ettikleri bir toplum olup olmadığımız sorusuna cevabı HIV konusunda bulabiliriz belki? Bu şartlarda konu birkaç cesur aktivistin ilgi, bilgi ve becerisine muhtaç durumda ki, bütün bu şartlara rağmen Türkiye’de dinamik ve üretken bir HIV aktivizmi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu aktivizm belki çok hızlı bir biçimde değil ama çözüme mutlaka götürür. Şu aşamada tek gereken biraz politik ilgi”. İlk olarak 1 Aralık 2022 Dünya AIDS Gününde www.europolitika.com'da yayınlanan makalenin tamamını buraya tıklayarak EuroPolitika Dergisi'nin web-sitesinde okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey
- HIV bulaşı olasılıklarını ve risklerini anlamak
Dünya'nın her yerindeki HIV alanında çalışan tüm kurumlar ve kişiler gibi, #kanıttemelliaktivizm ile #hivbilgisi sağlayıcılığı yapan Kırmızı Kurdele İstanbul’un da sıklıkla cevapladığı soruların önemli bir kısmı HIV bulaşı riskleri ve olasılıkları hakkında. Çünkü bu konuda farklı yerlerde farklı bilgiler var ve bunlar gerçekten de kafa karıştırıcı. Düzenli olarak güncellenen "Sıkça sorulan HIV soruları" bölümüzde de göreceğiniz gibi bu konuda epeyce soru cevaplıyoruz. Peki bu konudaki çalışmalar neler söylüyor? Ve bu çalışmalarda belirtilen sayıları nasıl yorumlamalıyız? Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak bu önemli konuda alanda çalışan herkese ve tüm meraklılarına kaynak olabilecek bir #hivbilgisi yazısı hazırladık. Birkaç dakika zaman ayırıp dikkatli okunduğunda, kafa karışıklıklarının tamamen biteceğine inanıyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Aralık 18, 2022, Yayın tarihi: Şubat 19, 2019 Farklı bilimsel referanslara dayanan ve aşağıda tamamını paylaştığım kaynakçadan derlenen bu #hivbilgisi yazısında, risk oranlarının hangi yöntemlerle nasıl oluşturulduğu, yorumlandığı ve neden risk olarak tanımlandıkları üzerinde durdum ve kafa karışıklıklarını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir kaynak hazırlamayı denedim. Konuya ilgi duyan ve güvenilir bilgiye ihtiyacı olan herkes için yararlı olmasını dilerim. Arda Karapınar -HIV bulaşı riskleri ve olasılıkları hakkında güvenilir veri üretmenin zorlukları Doğrusunu isterseniz HIV hakkında araştırmalar yapan bilim insanları için HIV risklerini ve bulaşma olasılık oranlarını hesaplamak sanıldığı kadar kolay ve çalışılmak istenen bir iş değil. Çünkü gerçeğe en yakın sonuçlara ulaşabilmek için, birinin HIV negatif diğerinin HIV pozitif olduğu binlerce çiftin (sero-different, sero-farklı) düzenli olarak gözlemlenmesi ve olası bir HIV bulaşı olup olmadığının kontrolünün defalarca tekrarı gerekir. Ve kolayca tahmin edebileceğiniz üzere bu süreç hem uzun, hem meşakkatli, hem de yüksek düzeyde dikkat gerektiren bir süreç. Çünkü çalışmalara katılan bireylerden elde edilen verilerin güvenilir nitelikte bilimsel veri sayılabilmesi için, farklı sorgulama ve takip yöntemleri bir arada kullanılmakta ve aynı zamanda da meta analiz adı verilen karşılaştırma analizleri yapılmakta. Son birkaç yılda yapılan ve HIV pozitif eşten HIV negatif eşe farklı cinsel ilişki yolları ile HIV bulaşışının gerçekleşip gerçekleşmediğini ortaya çıkarmayı hedefleyen HPTN-052, PARTNER-1, PARTNER-2 ve Opposites Attract gibi başarılı araştırmalarda kullanılan yöntemler, cinsel yolla HIV bulaşışının olup olmadığını hesaplama süreçlerinin ne kadar meşakkatli olduğunu bir kez daha gösterdi. PARTNER-1, PARTNER-2 ve Opposites Attract çalışmaları ile ilgili #hivbilgisi yazılarımızı #hivbilgisi blogumuzda okumak için buraya tıklayın. -Farklı kaynaklardaki HIV risk oranları neden farklı? Kimi meta analiz çalışmalarının sonuçlarına göre bazı cinsel ilişki biçimleri diğerlerine göre daha yüksek HIV bulaşısı ihtimali taşır. Aşağıdaki başlıklar, yüksek gelir düzeyindeki ülkeler baz alınarak yapılmış meta analiz çalışmalarına göre düzenlenmiş. Meta analiz çalışmalarının yapılmasının mümkün olmadığı bölgeler için ise bireysel bazda yapılmış çalışmalardan çıkan sayısal sonuçlar dikkate alınmış. -Kondomsuz anal seksteki HIV bulaşma riski 2010’da yayınlanan ve anal yolla kondomsuz cinsel ilişkideki HIV bulaşısı ihtimalleri üzerine çalışılmış bir meta analize göre1, alıcı (pasif) konumdaki kondomsuz anal yolla cinsel ilişkideki risk oranı %1.4. Bu oran, alıcı (pasif) eşin kadın ya da erkek olmasından bağımsız bir oran. Verici (aktif) konumdaki kondomsuz anal ilişkideki bulaş olasılığı oranlarına yönelik yapılmış bir meta analiz çalışması yok. Ancak ilki 1999’da yayınlanmış olan birey bazlı çalışma2 verici (aktif) konumdaki kondomsuz anal yolla ilişkinin bulaş olasılığını %0.06 yani 10.000’de 6 olarak hesaplamış. Aynı konu başlığında yapılan ve sonucu 2010’da yayınlanan başka bir bireysel çalışmadaki bulaş olasılığını ise sünnet olmuş erkekler için %0.11 ve sünnet olmamış erkekler için %0.62 olarak açıklanmış3. -Kondomsuz vajinal seksteki HIV bulaşma riski 10 ayrı araştırmadan oluşan ve vajinal yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşma ihtimallerini konu alan başka bir çalışma sonucu ise 2009’da yayınlanmış4. Çalışmanın sonucuna göre alıcı (pasif) konumdaki kondomsuz vajinal (penisin vajinaya girmesi) yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşısı riski %0.08 olarak karşımıza çıkıyor. Yani 10.000’de 6. Bu da ortalama olarak 1250 ilişkide 1 bulaşı gibi yorumlanabilir. Fakat bu 1. ilişkide olabileceği gibi 1000. ilişkide de olabilir. Bu önemli bir detay. Verici (acıktif) konumdaki kondomsuz vajinal (penisin vajinaya sokulması) yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşma ihtimalleri oranını inceleyen başka bir meta analiz çalışmasında ise risk oranı %0.04 olarak belirtilmiş. Yani 10.000’de 4 (2500 ilişkide 1) bulaşı olarak belirtilmiş4. -Kondomsuz oral seksteki HIV bulaşma riski 2008 yılında yayınlanan ve yapılmış çalışmaların bir özeti/ uzman görüşü niteliğinde olan inceleme sonucuna göre, vajinal veya penil oral cinsel ilişkideki HIV bulaşısı ihtimali “düşük/sıfıra yakın” olarak nitelendirilmiş5. İnceleme metninde, lezbiyen sero-farklı ve heteroseksüel sero-farklı çiftler ve eşcinsel erkeklerin oluşturduğu gözlem gruplarından alınan bilgiler ve gözlemler ışığında herhangi bir HIV bulaşısı tespit edilemediği belirtilmiştir. Bununla birlikte, incelemeye konu olan çalışmalardaki kişi sayısının yetersizliği ve gözlem süresinin kısalığından bahsedilerek, oral yolla cinsel ilişki sebebiyle oluşabilecek olası bir HIV bulaşısının hesaplanmasının çok güç olduğu da vurgulanmıştır. -Sayıları yorumlamak Bazı bireyler bu sayıları baz alarak kendileri için olası bir HIV riskinin söz konusu olmadığını düşünebilirler. Ancak bu oranları belirtirken aynı zamanda da onları doğru yorumlamak ve topluma doğru aktarmak da hayati önem taşıyor. Her ne kadar kişi, bu oranlara istinaden kendisini riskli davranışlarda bulunan biri olarak görmese de, bu riskin sıfır olduğunu anlamına gelmez. Riski sıfırlamanın tek yolu gerekli tedbirleri almaktır. -HIV tek temasta bulaşabilir mi? Şu faktörün altını mutlaka çizmek gerekiyor: risk oranlarından bağımsız bir gerçek olarak, sadece bir kez kondomsuz ilişkiye giren bir birey HIV’le enfekte olabileceği gibi, defalarca kondomsuz cinsel ilişkiye girmiş bir birey HIV ile enfekte olmayabilir de… Yüzdesel olarak paylaşılan oranlar, o oran kadar cinsel ilişkiye girmeniz halinde HIV bulaşır demek değildir. Bu sayılar, birçok birey üzerinde yapılmış olan inceleme ve kayıt sonuçlarına göre, gözlem grupları baz alınarak hesaplanmış olasılık oranlarıdır. Yani HIV sadece tek bir kondomsuz temasta bulaşabileceği gibi üst üste tekrar eden birçok temastan sonra bulaşmamış olabilir. -Bulaşı ihtimallerini arttıran biyolojik etkenler Bireylerin HIV bulaşısına maruz kalma şekillerinin ve risk yatkınlıklarının farklı olduğu, BİLİMSEL bir gerçektir. Yani HIV her insana, aynı yöntem, koşul ve süreçlerle bulaşmaz. Konu hakkında yapılan araştırmalar olası HIV bulaşına neden olabilecek eylemlerdeki risk oranlarını arttıran veya azaltan çeşitli etkenlerin olduğunu gösteriyor. Bu etkenler arasında; *bireyin başka bir cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyon (CYBE) öyküsünün bulunması, *yüksek viral yük (tedavi altında olmayan HIV pozitif birey), *erkeğin sünnetsiz olması, *kadının menstural dönemde olması ya da farklı sebeplerde vajinal kanalda kanamaya neden olan bir hastalığın/travmanın bulunması, *cinsel ilişkide tahriş edici sertlikte davranmak, *uzun süren ve tahrişe neden olan cinsel ilişkide bulunmak, *anal cinsel ilişki öncesinde yapılan enema (anal temizlik) sırasında tahrişe neden olmak, *diş eti kanaması ya da diş etinde kanamaya neden olacak diğer enfeksiyonların varlığı gibi birçok detaylı başlık var. Bu sebeple uzmanlar her HIV bulaşısını kendine özgü bir hikâye olarak değerlendirmek gerektiği söylerler Ancak yukarıda ‘birçok detaylı başlık’ olarak bahsedilen tüm bu etkenler mutlaka HIV bulaşmasına sebep olurlar denilemez. Çünkü bu etkenleri, bireylerin yaşam kaliteleri ve alışkanlıkları ile birlikte değerlendirmek gerekir. Bu etkenler bulaşıyı tek başlarına oluşturma kapasitesine sahip değillerdir. Yukarıda bahsettiğimiz etkenlerin HIV bulaşısı riskini yükseltmelerine örnek vermemiz gerekirse: Araştırma sonuçlarına göre, vajinada gelişen bir bakteriyel enfeksiyon olan bakteriyel vajinosis gibi vajinal CYBE’ler, HIV bulaşısı riskini 8 kat arttırmaktadır6,7,8. Yani CYBE’si olan bir HIV negatif kadın, alıcı (pasif) konumda kondomsuz vajinal cinsel ilişki yolu ile %1 gibi bir oranla HIV bulaşısı riski altındadır. Ya da HIV pozitif olduğunu bilmeyen ve viral yükü yüksek olan bir bireydeki diş eti kanaması veya ağız içindeki kanamalı başka bir yara durumunda, eğer kişinin partnerinin ağız içinde de benzeri bir kanamalı yara durumu söz konusu ise olası bir bulaştan bahsetmek teorik olarak mümkündür. Aynı zamanda, araştırma sonuçlarına göre viral yükteki her 10 kat artışın, HIV taşıyan bireyin virüsü bulaştırabilme olasılığını 2 ile 3 kat arttırdığını da anlıyoruz9,10. Bu noktada Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan'ın hayati önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Hatta araştırmacılar, HIV bulaşısının gerçekleşmesinden sonraki ilk birkaç haftayı tanımlayan akut HIV enfeksiyonu döneminde oluşan viral yükteki yükselme hızının, HIV bulaştırma riskini 26 kat arttırdığını da belirtiyorlar11,12. Bununla birlikte, akut HIV enfeksiyonu döneminde olan bir bireyle girilen kondomsuz her türlü cinsel ilişkideki HIV bulaş riski %2’lere kadar yükselmekte, hatta alıcı (pasif) olarak girilen korunmasız vajinal ilişkideki risk %20’ler seviyesine çıkmaktadır. Bu noktada da her riskli temastan sonra HIV testi yaptırmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sebeple, herkesin düzenli HIV testi ile HIV statülerini bilmeleri, olası bir enfeksiyonun tespiti ve tedavi altına alınarak yeni bulaşıların engellenmesi açısından yüksek düzeyde önem taşır. -Kondom kullanmak ya da kullanmamak. Tüm mesele bu mu? Her ne kadar oranlar göz önüne alarak tek bir seferde HIV bulaşısı olasılığının düşük olduğu düşünülse de, yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu kişiden kişiye değişebilen ve olasılıkları da kişisel detaylara bağlı bir durumdur. Yani “bana bir şey olmaz” ya da ‘’bir kereden bir şey olmaz’’ vb. ifadeler hiç kimseyi HIV ya da cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlardan koruyacak bir yaklaşım olmayacaktır. Cinsel ilişkilerde kondom kullanmaya ya da kullanmamaya ilişkin karar, partnerler arasında birlikte alınması gereken ve sonuçların doğuracağı sorumluluklar sadece bu konuşmayı birlikte yapan bireyleri bağlayan özgür bir karar olmalıdır. Kondom kullanmama kararı birlikte alındıysa hiç kimse hiç kimseyi kondom kullanmamakla suçlayamaz. Kırmızı Kurdele İstanbul herkesin her cinsel ilişkide kondom kullanmasını önermektedir. Dolayısıyla, eğer kondom kullanmadan cinsel ilişki yaşamayı tercih ediyorsanız ve HIV dahil cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyon testlerini düzenli olarak yaptırmıyorsanız, hem kendinizi hem de cinsel partnerlerinizi HIV dahil tüm CYBE’ler açısından risklere maruz bıraktığınızı bilmeniz önemlidir. Bu sebeple başta *kondom kullanımı olmak üzere, *PrEP, düzenli aralıklarla test yaptırmak gibi tedbir araçları yoluyla, kendi genel sağlığınızı korumak ve partnerlerinizin sağlıklı yaşamak hakkına saygı göstermek, üzerinde daima titizlikle durulması gereken evrensel bir öneridir. (*Bkz: kirmizikurdele.org/kondom) (*Bkz: kirmizikurdele.org/prep) Eğer kondom kullanılmayan hangi cinsel ilişki yolunun ne kadar bulaş riski içerdiğini bilir, risk olgusunu ve riskleri inkâr etmez, bu bilgileri önemser, paylaşır ve olumlu davranış değişikliği oluşturmayı başarabilirsek, yeni enfeksiyonları önlememiz de o kadar mümkün olacağı gibi, her bireyin özgür iradesiyle istediği cinsel deneyimlere yönelerek hem cinselliklerini özgürce yaşamalarını hem de bunu yaparken kendilerini, önlenebilir tüm risklere karşı korumalarına da destek olmuş oluruz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Kaynakça · 1.Baggaley RF, White RG, Boily M-C. HIV transmission risk through anal intercourse: systematic review, meta-analysis and implications for HIV prevention. International Journal of Epidemiology. 2010 Aug;39(4):1048–63. · 2.Vittinghoff E, Douglas J, Judson F et al. Per-contact risk of human immunodeficiency virus transmission between male sexual partners. American Journal of Epidemiology. 1999 Aug 1;150(3):306–11. · 3.Jin F, Jansson J, Law M et al. Per-contact probability of HIV transmission in homosexual men in Sydney in the era of HAART. AIDS. 2010 Mar 27;24(6):907–13. · 4.a. b. Boily M-C, Baggaley RF, Wang L et al. Heterosexual risk of HIV-1 infection per sexual act: systematic review and meta-analysis of observational studies. Lancet Infectious Diseases. 2009 Feb;9(2):118–29. · 5.Baggaley RF, White RG, Boily M-C. Systematic review of orogenital HIV-1 transmission probabilities. International Journal of Epidemiology. 2008 Dec;37(6):1255–65. · 6.Ward H, Rönn M. Contribution of sexually transmitted infections to the sexual transmission of HIV. Current Opinion in HIV and AIDS. 2010 Jul;5(4):305–10. · 7.Atashili J, Poole C, Ndumbe PM et al. Bacterial vaginosis and HIV acquisition: a meta-analysis of published studies. AIDS. 2008 Jul 31;22(12):1493–501. · 8.Cohen CR, Lingappa JR, Baeten JM et al. Bacterial vaginosis associated with increased risk of female-to-male HIV-1 transmission: a prospective cohort analysis among African couples. PLoS Medicine. 2012 Jun;9(6):e1001251. · 9.Wawer MJ, Gray RH, Sewankambo NK et al. Rates of HIV-1 transmission per coital act, by stage of HIV-1 infection, in Rakai, Uganda. Journal of Infectious Diseases. 2005 May 1;191(9):1403–9. · 10.Baeten JM, Kahle E, Lingappa JR et al. Genital HIV-1 RNA predicts risk of heterosexual HIV-1 transmission. Science Translational Medicine. 2011 Apr 6;3(77):77ra29. · 11.Wawer MJ, Gray RH, Sewankambo NK et al. Rates of HIV-1 transmission per coital act, by stage of HIV-1 infection, in Rakai, Uganda. Journal of Infectious Diseases. 2005 May 1;191(9):1403–9. · 12.Hollingsworth TD, Anderson RM, Fraser C. HIV-1 transmission, by stage of infection. Journal of Infectious Diseases. 2008 Sep 1;198(5):687–93.